Corona virüsü ilk olarak aralık ayında Çin’de görüldü. Ardından ise Avrupa ve Amerika kıtasına yayıldı. Uzak Doğu’dan yayılan bu virüs şu ana dek yaklaşık 15 bin kişinin ölümüne neden oldu. Virüsün çıkış noktası ise Çin’in Wuhan kentine bağlı Hubey’di. Virüsün Wuhan’daki yerel bir balık pazarından yayıldığı belirtiliyordu. İlk vakaların görülmesinin ardından Çin önce 11 milyon nüfuslu Wuhan kentini ardından da virüsün görüldüğü diğer kentleri karantina altına aldı. Çin’in bu uygulaması sayesinde ise virüs 3 ay içinde kontrol edildi. Peki Çin’de son durum nedir? Corona virüsü sonrası Çin’de hayat normale döndü mü?
Corona virüsü ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde görüldü. Çinli yetkililer ise vakaların artması üzerine önce Wuhan şehrini karantina altına aldılar
Ardından ise vakaların görüldüğü diğer kentler karantina altına alındı. Bazı kentlerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi
Büyük markalar Çin’deki ofislerini kapattı, uçuşlar ve seyahatlar durduruldu. Kısa süre sonra ise neredeyse tüm ülke karantina altına alındı
Ülkede binlerce kişi yaşamını yitirdi on binlerce kişi ise virüse yakalandı. Ancak yaklaşık 3 aydır büyük bir mücadele veren ülkede geçtiğimiz günlerde bir ilk yaşandı
Yetkililer Çin içerisinde yeni bir vakaya rastlamadıklarını belirttiler. Tespit edilen yeni vakaların yalnızca yurt dışından gelenler olduğunu açıkladılar
Çin’in uyguladığı sıkı karantina sonuç verdi ve vakalar azalmaya başladı. Peki hayat normale döndü mü? BBC Türkçe’den Aylin Yazan’ın haberinde Çin’de yaşayan 2 Türk vatandaşı ülkedeki son durumu anlattı;
Çin’de yaşayan ve mühendis olan bir Türk vatandaşı şunları söyledi; “Virüsün ilk görüldüğü yer olan Vuhan şehrine yaklaşık 1000 km mesafede Guangdong eyaletinde yaşıyorum. Burası 100 milyon nüfuslu bir eyalet. İlk haberler Ocak ayı ortasında düştü. O ilk günlerde virüsün bu kadar yayılacağını tahmin etmiyorduk. 19-20 Ocak gibi Wuhan’ın kapatılması ve virüsün yayılma haberleri hepimizi şoke etti. Çin yeni yıl tatili olduğundan Ocak sonuna doğru salgın bölgesel olarak arttı ve diğer eyaletlere de yayılmaya başladı. Şubat başında bütün ülkeye yayılmıştı zaten. Tatil için bulunduğumuz Endonezya’da da maske kalmayınca panik oluşmaya başladığını anladık. 8 Şubat’ta Çin’e geri dönebildik ama uzakta olduğum dönemde mükemmel bir bilgi ağı kuruldu.” dedi.
Çin hükmetinin çok yerinde kararlar aldığını düşünen kişi şunları söyledi;
“Devletin talebiyle şirketler, okullar, eyalet yetkilileri ve konsolosluğun üzerinden, burada kullandığımız mesajlaşma uygulaması WeChat üzerinden gruplar oluşturuldu ve küçük alt uygulamalar yaptılar. O uygulamalar üzerinden nerede olduğumuzu, ateşimizi her gün raporladık. Hatta aynı raporu günde üç kez farklı kanallara verdik. Bu bizim için biraz sıkıcı bir durumdu ama gerekliydi. Ve bütün bilgilerin önce bölge, sonra eyalet, sonra da ülke geneline kadar toplanıp birleştirildiğini fark ettik. Her kanaldan bilgiyi doğrulayacak şekilde müthiş bir bilgi ağı oluştu. Bu bizi çok rahatlattı.”
“Çin’deki bu olağanüstü süreçte gönüllülerin de oldukça yoğun bir çaba sarf ettiğini anlatan vatandaş şunları söyledi;
“Maskesiz çıkanlara caydırma amaçlı ceza kesildi. Devlet maskeleri çok hızlı bir şekilde, vatandaşlık numarasına, yabancılara da pasaport numarasına göre sağladı. Bana mesela birkaç gün içinde mesaj geldi, “Şu şu eczanelerde senin için maske ayrılmıştır, kimlikle gidip alabilirsin” diye. Mahallelerin etrafını brandalarla kapattılar ve mahallelere, sitelere tek noktadan girişe izin verdiler, burada girenlerin ateşi ölçüldü. Bu arada gönüllüler çok çalıştı, gönüllüler bekçilik yaptı, ateş ölçtü. İş gücünü mobilize edip çok iyi kullandılar. Hastalık şüphesi varsa sizde zaten kapınız mühürleniyor, dışarı çöp atmaya bile çıkamazsın, o sırada yiyecekleri sana dışarıdan getiriyorlar, gönüllüler kapının önüne bırakıyorlar.”
Önlemlerin oldukça sıkı bir şekilde alınıp, sürecin idare edildiği Çin’de ise son bir haftadır hayat normale dönmeye başladı
“Bir haftadır çoğu yer açıldı, kademeli olarak uygun şartları sağlayan restoran ve AVM’ler açıldı. Fakat bir oturum düzeni var. Masa sayıları azaltıldı, masa mesafeleri artırıldı. Büyük bir grup olarak gidiyorsanız restorana birer sandalye aralıklı oturuyorsunuz. Dolayısıyla hâlâ çok keyifli değil dışarıda olmak. Dışarıda, alıveriş merkezlerinde de hâlâ daha az sayıda insan var. Ama havalar güzelleşiyor, parklara daha çok gidilmeye başlandı. Online alışveriş ve paket servisi kullanıyor hâlâ birçok kişi.”