Ah, şeker! Bir lokma çikolatanın verdiği mutluluk ya da bir dilim pastanın yarattığı o anlık huzur… Ama peki ya bu tatlı kaçamaklar bedenimizde neler yapıyor? Bir gün kendinizi buzdolabının önünde elinizde koca bir dondurma kutusuyla bulduysanız ya da akşam yemeğinden hemen sonra “Bir tatlı olsa da yesek…” diye düşünürken yakaladıysanız, belki de aşırı şeker tüketiminin tuzağına düşmüş olabilirsiniz! Evet, şeker sadece tatlı krizleri yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda vücudumuzda sinsice pek çok işareti de ortaya çıkarıyor. Üstelik bu işaretler, sadece kilo alımından ibaret değil. Sinirlilik, uyku sorunları, cilt problemleri ve hatta beyin sisi… İşte fazla şeker tükettiğinizi gösteren işaretler…
1. Sürekli aç hissetmek ve kilo alımı
Günlük aldığınız şeker oranı fazlaysa, bunun ilk göstergesi sürekli artan açlık hissidir. Beslenme uzmanı Keri Stoner-Davis’in açıklamasına göre, şeker tat alma duyularımızı tatmin eder ancak mideyi doyurmaz. Yani, şekeri yedikten sonra tatmin olsanız bile, kısa bir süre sonra yeniden acıkabilirsiniz.
Uzmanlar şeker içeren işlenmiş yiyeceklerin protein, lif ve sağlıklı yağlar açısından zengin olmadığını belirtiyor. Bu durumda, vücut şekeri hızlıca yakar ve ardından açlık hissi tekrar başlar. Bu döngü, farkında olmadan sürekli atıştırma isteği doğurabilir.
Araştırmalara göre, şekerli içecek tüketimi hem çocuklarda hem de yetişkinlerde kilo alımını artırıyor. Ancak burada sadece ekstra kalorilerden bahsetmiyoruz. Şekerin bağırsak mikrobiyomuna olan etkisi de önemli bir faktör. Bağırsak mikrobiyomu, vücudun savunma sisteminde kritik bir rol oynar ve metabolizmanın kan şekeri ile insülin seviyelerini düzenlemesine yardımcı olur. Eklenen şeker bu dengeyi bozuyor.
Şeker tüketimi arttıkça, bağırsakta bulunan yararlı bakterilerin sayısı azalırken zararlı bakteriler çoğalıyor. Bu durum, disbiyozis adı verilen bir dengesizliğe yol açıyor ve metabolizmanın sağlıklı bir şekilde çalışmasını zorlaştırıyor.
2. Sinirlilik ve ruh hali değişiklikleri
Gergin, sinirli ya da ruh halinde dalgalanmalar yaşıyorsanız, bunun sebebi sadece stres olmayabilir. Aşırı şeker tüketimi de ruh halinizi olumsuz etkileyebilir. Yapılan bir araştırma, fazla şeker tüketiminin iltihaplanmayı artırarak depresyon belirtilerine yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Şeker kan şekerini hızlıca yükseltir ancak bu yükseliş kısa sürede düşüşe geçer. Bu durum, enerjinin aniden tükenmesine ve sinirlilik haline neden olabilir. Ayrıca, şeker tükettikten sonra kan şekeri hızla düştüğünde, beyin de yeterli glikozu alamaz ve bu da ruh halinizde ani değişimlere sebep olabilir.
Bu durumda önemli olan, sinirlilik halinizin belirli zaman aralıklarında ortaya çıkıp çıkmadığını fark etmektir. Örneğin, bir atıştırmalık tükettikten yaklaşık bir saat sonra kendinizi daha sinirli hissediyorsanız, bu durum şeker tüketimi ile doğrudan ilişkili olabilir.
3. Yorgunluk ve enerji düşüklüğü
Şekerin enerji verdiğini düşünebilirsiniz. Ancak bu enerji uzun süreli değildir. Aksine, şekerin sağladığı enerji çok hızlı tükenir. Şeker hızlı emilir ve bu nedenle tükettikten kısa bir süre sonra yeniden acıkırsınız.
Kan şekeri ve insülin seviyelerindeki dalgalanmaların enerjinin hızla düşmesine sebep olur. Eğer kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız ve enerji seviyeniz bir türlü toparlanmıyorsa, şeker tüketim miktarınıza dikkat etmelisiniz.
Fazla şeker tükettiğinizi gösteren işaretler yazımıza devam ediyoruz. Eskiden çok sevdiğiniz yiyeceklerin tadı artık yeterince tatlı gelmiyorsa, bu durum aşırı şeker tüketiminin bir sonucu olabilir. Beyin, sürekli yüksek şeker alımına alıştığında, daha az tatlı yiyeceklerden eskisi kadar tatmin olmaz.
Diyetinizdeki şeker miktarını azaltmak istediğinizde bu tat farklılığı daha belirgin hale gelir. Örneğin, aromalı yoğurttan sade yoğurda geçiş yaptığınızda tat farkı daha da hissedilir. Ayrıca, yapay tatlandırıcılar da bu durumu kötüleştirebilir. Çünkü yapay tatlandırıcılar, doğal şekere kıyasla çok daha yoğun bir tatlılık sağlar ve bu da tat algınızı değiştirebilir.
5. Tatlı isteği ve bağımlılık
Tatlı krizleri yaşıyor ve sürekli şekerli yiyeceklere yöneliyorsanız, beyninizdeki dopamin düzeyleri ile ilgili bir sorun olabilir. Şeker, beyindeki haz merkezini hedef alır ve bu bölgedeki dopamin seviyesini yükseltir. Bu da şeker tüketiminin tıpkı bir bağımlılık gibi etki etmesine yol açabilir. Bu döngünün kırılabilmesi için düzenli aralıklarla tam ve besleyici öğünler tüketmek önemli. Böylece kan şekeri dengesi korunur ve tatlı krizleri azalır.
6. Yüksek tansiyon
Hipertansiyon (yüksek tansiyon) teşhisi konduysa, beslenmenizdeki şeker miktarını gözden geçirmenizde fayda var. Araştırmalara göre, şekerli içeceklerin tüketimi, yüksek tansiyon riskini artırabiliyor.
Şeker kan damarlarına doğrudan zarar verir ve bu hasar damarların sertleşmesine yol açar. Damarlar sertleştiğinde ise kan basıncı yükselir. Yani, fazla şeker tüketimi sadece kilo aldırmakla kalmaz; aynı zamanda kalp ve damar sağlığınızı da olumsuz etkiler.
Sivilce sorunları yaşıyorsanız, beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz faydalı olabilir. Özellikle şeker tüketimi bu konuda büyük bir rol oynar. Glisemik kontrol, yani kan şekeri seviyesini dengede tutma süreci, cilt sağlığı ve akne oluşumu üzerinde doğrudan etkilidir.
Örneğin, yapılan bir araştırmada insülin direnci ile akne oluşumu arasında bir bağlantı bulunmuştur. İnsülin direnci, vücuttaki hücrelerin insüline yeterince yanıt verememesi durumudur. Bu durum, karaciğer, kas ve yağ hücrelerinde kan şekeri seviyesinin sabit tutulmasını zorlaştırır. Aşırı şeker tüketimi ise insülin direncinin gelişiminde önemli bir risk faktörüdür.
Ayrıca, fazla şeker tüketimi cildin kırışıklıklara karşı daha hassas hale gelmesine neden olabilir. Vücut, yüksek şeker alımı sonrasında, ileri glikasyon son ürünleri (AGEs) adı verilen zararlı bileşikler üretir. Bu bileşikler, ciltteki kolajen ve elastin gibi proteinlerin yapısını bozarak erken yaşlanmaya zemin hazırlar. Yapılan bir çalışmada, bu ürünlerin cilt yaşlanmasını hızlandırdığı tespit edilmiştir.
8. Eklem ağrısı
Fazla şeker tükettiğinizi gösteren işaretler arasında eklem ağrıları da bulunuyor. Eklem ağrılarınız varsa, bunun nedeni sadece yaşlanmak olmayabilir. Aşırı şeker tüketimi, vücutta iltihaplanmayı tetikleyebilir ve bu da eklem ağrısına yol açabilir. Eklem ağrısının altında yatan başka nedenler de olabilir. Bu nedenle, beslenme alışkanlıklarınızı düzenlerken, doktorunuza danışmanız önemlidir.
9. Uyku sorunları
Uykuya dalmakta zorlanıyor ya da sık sık uyanıyorsanız, yediğiniz yiyeceklerin buna etkisi olabilir. Araştırmalar, yüksek şeker tüketiminin uyku kalitesini olumsuz yönde etkileyebileceğini göstermektedir.
Glisemik kontrol uyku döngüsü üzerinde de etkili. Eğer sürekli olarak fazla miktarda ilave şeker tüketiyorsanız, bu durum kan şekerinizin düzensizleşmesine ve dolayısıyla uyku kalitesinin bozulmasına neden olabilir. Odanın ışık ve sıcaklık dengesi kadar, beslenme alışkanlıklarınız da uyku düzeniniz üzerinde etkilidir.
10. Sindirim sorunları
Mide ağrısı, kramp ya da ishal gibi sindirim sorunları yaşıyorsanız, fazla şeker tüketimi bu durumların nedeni olabilir. Uzmanlar, şekerin bağırsakları tahriş edebileceğini ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade ediyor.
Özellikle huzursuz bağırsak sendromu (IBS), Crohn hastalığı ya da ülseratif kolit gibi kronik rahatsızlıklara sahipseniz, fazla şeker tüketimi bu semptomları daha da kötüleştirebilir. Ayrıca, lif bakımından zengin gıdaların yerine yüksek şekerli yiyecekler tercih edildiğinde kabızlık da kaçınılmaz olabilir.
11. Beyin sisi (Zihinsel bulanıklık)
Gün içinde odaklanmakta zorlanıyor, dalgın hissediyor ya da hafıza sorunları yaşıyorsanız, fazla şeker tüketimi bu duruma katkıda bulunuyor olabilir.
Beynin ana yakıt kaynağı glikoz, ancak aşırı şeker tüketimi, hiperglisemiye (yüksek kan şekeri) yol açarak beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Yüksek kan şekeri, beyinde iltihaplanmaya yol açabilir ve bilişsel işlevlerin zayıflamasına neden olabilir.
Yapılan bir araştırmada, tip 2 diyabet hastalarında yüksek kan şekeri seviyelerinin dikkat, hafıza ve bilgi işleme hızında azalmaya yol açtığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde, diyabeti olmayan kişiler üzerinde yapılan bir başka araştırmada da yüksek şeker tüketiminin bilişsel işlevleri olumsuz etkilediği saptanmıştır.
Fazla şeker tükettiğinizi gösteren işaretler listemizin sonuna geldik. Ağzınızdaki bakteriler, özellikle basit şekerlerle beslenir. Bu durum, diş çürüklerine ve diş eti hastalıklarına zemin hazırlar. Eğer son zamanlarda diş hekiminiz daha fazla çürük tespit ettiyse ya da diş eti sorunları yaşıyorsanız, bunun bir nedeni de şeker tüketimi olabilir.
Şekersiz kahve ve çay içmek, lif açısından zengin meyve ve sebzeler tüketmek ve şekersiz sakız çiğnemek diş sağlığını korumaya yardımcı olur. Ayrıca, yüksek şekerli yiyecekler tüketildikten sonra ağız suyuyla çalkalama yapmak veya havuç, süt gibi dişlere koruyucu etkisi olan yiyecekler tüketmek de faydalı olabilir.