Çocuklarla kurduğumuz ilişki her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Değişen dünyanın sunduğu imkanlar dahilinde büyüyen teknoloji, özellikle çocuklar üzerinde pek çok etki bırakıyor. Dikkatlerini doğru noktada odaklamak konusunda kendince yollar arayan anne babalar ise bu durumun farkında. Onlarla kurulan ilişki, özellikle diyalog temelli bir ilerleyiş içerisinde kendini belli ediyor.
Çocuklara sesli öyküler ve masallar okumak, söz konusu ilişkinin birinci adımı olarak karşımıza çıkıyor. Peter Pan, Seksen Günde Devri Alem ve Harry Potter gibi kitapların sesli anlatıcısı olan aktör Jim Dale, bu konudaki fikirlerini tecrübelerine dayanarak açıklıyor ve meseleyi nasıl çözmek gerektiğine dair ipuçları veriyor.
Sesli öykü ya da masal okurken pek çok ebeveynin sıklıkla yaptığı hatalardan biri de çocuklara bebek muamelesi yapmak.
Pek çok çocuk kitabının Grammy ödüllü sesli anlatıcısı olan Jim Dale’nin bu konudaki önerisi oldukça açık; “Çocuğunuzla karşınızdaki arkadaşınızmış gibi konuşun.”
Çünkü sesli olarak okunan metindeki kelimelerin dinleyici tarafından anlaşılması gerekiyor. Çocuklara soru sormaları için fırsat sunmak da bir hayli önemli.
Okunan metnin süresinin önemli olmadığını vurgulayan Dale, anlatımına şöyle devam ediyor; “Aslında beş dakikada okunabilecek bir hikâye bir saate kadar uzayabilir. Bu kötü değil, aksine faydalıdır.”
Bu konuda araştırma yapan uzmanlar, masal dinleyen çocukların masalla ilgili yaptıkları yorumlara ya da sordukları sorulara “acelesi olmayan” sohbet adını vermişler.
Yapılan çalışmalar ise bu tür sohbetlerin çocukların dilsel gelişimine katkı sağladığını gösteriyor.
Dale, çocuklar arasındaki bir diyaloğa şahit olduğunuzda siz de onlara katılın diyor ve ekliyor; “Bir çocuk anne ve babasının aptalca ya da garip sesler çıkardığını ne sıklıkla duyar.”
81 yaşındaki başarılı aktör Dale, bir anlatıcının sahip olduğu en değerli şeyin kendi sesi olduğunun da ayrıca altını çiziyor.
Çocuklara seslendirilecek kitapların da oldukça önemli olduğunu vurgulayan Dale, bir seslendirme işini kabul ederken öncelikle bunun torunlarına okumaya değer olup olmadığını özellikle düşünüyormuş.
Kaynak: 1