Çin’in kökenleri binlerce yıl öncesine dayanıyor. Fakat bugün, bütün dünyada hem ekonomik hem de kültürel olarak oldukça büyük bir önemi olan Çin Halk Cumhuriyeti, 1949 yılında kuruldu! Çin Cumhuriyeti ile Çin Komünist Partisi arasında 1945-1949 yılları arasında yaşanan iç savaştan sonra, bugünkü Çin Halk Cumhuriyeti ortaya çıktı. 1949 yılında Pekin’de gerçekleştirilen bir toplantını ardından, Komünist Parti lideri Mao Zedong Çin Halk Cumhuriyeti’nin de lideri oldu. Böylece Çin’in tek parti diktatörlüğü altında geçecek yılları başlamış oldu. Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne geçiş binlerce yıllık Çin medeniyetindeki pek çok şeyin de değişmesi anlamına geliyordu. İşte Çin Halk Cumhuriyeti hakkında bilmeniz gereken 10 şey…
1. Çin Halk Cumhuriyeti bir iç savaşın ardından kuruldu
Çin Halk Cumhuriyeti, 1945’te başlayıp 1949’da sona eren İç Savaşı’ın ardından kuruldu. Böylece komünist parti lideri Mao Zedong büyük bir zafer elde etti. Böylece Çin’in yönetimi tamamen Çin Komünist Partisi’ne geçti. Komünistler, Japon işgali döneminden beri ülkede önemli siyasal gruplardan biri halindeydi. Ülkedeki komünist askerlerin sayısı 900.000’den fazlaydı. Komünist Parti’ye üye olanların sayısı 1.2 milyonu geçmişti. Çin’in en önemli siyasal güçlerinden biri haline gelen komünistler, iç savaşın ardından merkezi otoriteyi sağlamayı başardı. Bu, 19. yüzyıl imparatorluk döneminden bu yana Çin’deki en ciddi birleşmeydi.
2. Ülke üzerinde iki farklı hükümet hak iddia ediyor
Bugünkü Çin Halk Cumhuriyeti, Çin’in tamamını içermiyor. Mao Zedong Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurduğu sırada, başka bir siyasal oluşum, başka bir coğrafi bölgeye hareket etti. Hiang Kai-shek liderliğindeki Çin Cumhuriyeti büyük ölçüde Tayvan adasına çekildi. Hem Çin Halk Cumhuriyeti hem de Çin Cumhuriyeti, ülkedeki meşru hükümetin kendileri olduğu iddia ediyor! Ancak Birleşmiş Milletler, 1971 yılında beri Çin Halk Cumhuriyeti’ni resmi olarak tanıyor. Buna rağmen, Çin coğrafyasında “gerçek Çin” olduğunu iddia eden iki farklı hükümet bulunmaya devam ediyor…
3. Çin Halk Cumhuriyeti, bugünkü gücüne toprak reformu sayesinde ulaştı
Çin Komünist Partisi, Çin’deki merkezi otoriteyi sağlamayı başarmıştı. Ancak, güçlü bir ülke olabilmek için Çin’in atması gereken pek çok adım vardı. Çin Komünist Partisi, vatandaşları tek bir kimlik ve aidiyet etrafında birleştirmek istiyordu. İşte böyle bir ortamda Çin Komünist Partisi önderliğinde büyük bir toprak reformu başlatıldı. Toprak reformu, kırsal toplumun yapısını değiştirmeyi, aynı zamanda üretimi artırmayı amaçlıyordu. Ancak bu süreç hiç de kolay gerçekleşmedi. Siyasi birliğini yeni sağlayan Çin’de dengeler oldukça hassastı. Bu hassas dengelerin kırılmasına neden olan toprak reformu, ülkede yeni bir kargaşanın meydana gelmesine sebep oldu! 1949-1950 yılları arasında gerçekleştirilen toprak reformu, toprağın yüzde kırkının yeniden dağıtılmasını sağladı. Fakat bu süreçte, 1 milyon insan yaşamını kaybetti!
4. Büyük atılım, büyük kıtlığa sebep oldu
1950’li yıllarda Çin dünyanın geri kalanında büyük oranda izole bir haldeydi. Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkisi bulunmuyordu. Sovyetler Birliği ile oldukça gergin bir ilişkisi vardı. Buna rağmen, Mao Zedong büyük bir atılım gerçekleştirmek istiyordu. Çin’in kendi kendini idame ettirebilme anlayışına dayanan bu atılım, büyük bir modernleşme hareketini de içeriyordu! Buna göre, Çin’in çelik, kömür ve elektrik üretimini artıracak bir dizi hamle yapıldı. Ayrıca, daha modern ve daha fazla tarımsal üretim için de yeni şeyler yapılıyordu. Mao’nun büyük atılımı, 1962 yılında sona erdi. Büyük atılımın Çin toplumuna maliyeti ise 20 milyon can kaybıydı.
5. Kültür devrimi, şiddet dolu yılların başlamasına neden oldu!
Toprak reformu ve büyük atılımdan sonra, Mao’nun yeni hedefi, kültür devrimini gerçekleştirebilmekti. Kültür devrimi 1966 yılında başladı. Öte yandan, 1976 yılından Mao’nun ölümüne kadar, şiddet dolu yılların da başlangıcıydı! Başlattığı kültür devrimi ile Mao, Çin’in kapitalist burjuva düzenden tamamen arındırılmasını amaçlıyordu. Ancak, kültür devrimi bir anda, kapitalist sistemin değil, muhalif olan herkesin düşmanı haline geldi! Kapitalistler, yabancılar, aydınlar… Rejimin muhalifi kim varsa karşı devrimci ilan edildi. Elbette, karşı devrimcilerin icabına bakılmalıydı! Çin’deki kültür devrimi sırasında pek çok muhalif, tutuklandı veya öldürüldü… Devrimin sonunda ise, bütün kusurlardan arınmış bir Mao Zedong imajı ortaya çıkarıldı…
6. Mao’nun ölümünden sonra karma ekonomi modeline geçildi
Mao’nun ölümünden sonra, Çin’deki meşhur komünistlerden birisi olan Deng Xiaoping yönetime geldi. Kendisi de eski bir komünist olduğu Deng Xiaoping, Mao’nun uyguladığı pek çok yönteme karşıydı. Bu sebeple Mao dönemindeki pek çok uygulamaya son verildi. Deng’in “zengin olmak şanlı bir şeydir” yaklaşımı, Çin’e yabancı yatırımcıların çekilmesine sebep oldu. Böylece Çin toplumu, komünist ekonomi modelinden, karma ekonomi modeline geçmiş oldu.
7. Tiananmen Meydanı protestoları önemli bir kırılma yarattı
1989 yılında reform yanlısı komünist parti yetkilisi Hu Yaobang yaşamını kaybetti. Bunun üzerine daha fazla demokratik hak talep eden binlerce öğrenci geniş çaplı bir protesto başlattı. Eylemciler, enflasyon, yolsuzluk ve Komünist Parti’nin toplumsal yaşamdaki baskıcı tavrını eleştiriyorlardı. Protestoların başlamasından bir süre sonra, yaklaşık 1 milyon işçi ve öğrenci Tiananmen Meydanı’nda bir araya geldi. Bu eylem tarihin gördüğü en büyük protestolardan birisiydi. Fakat hükûmet, gösterileri şiddet yoluyla bastırmayı seçti! Yaşanan olaylar sonucunda binlerce insan yaşamını kaybetti. Bu gösteriler Çin Halk Cumhuriyeti tarihinde önemli bir kırılma anı olarak tarihteki yerini aldı…
8. Çin Halk Cumhuriyeti, 1990’lı yıllarda büyük bir ekonomik başarı yakaladı
1980’li yıllardan itibaren uygulanan reformlar, 1990’lı yıllarda meyvelerini verdi. Çin Halk Cumhuriyeti 1990’larda büyük bir ekonomik başarı yakaladı. Açılan fabrikalar ve artan tarımsal üretim bu başarını en önemli unsurlarıydı. 1990’lı yıllardaki bu ekonomik büyüme, o dönem 150 milyondan fazla insanını yaşamını kurtardı. Öte yandan, Çin’deki ekonomik büyüme bugün de devam ediyor. 1950’li yıllarda Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki GSYİH 30.55 milyar dolardı. 2020 yılında ise bu sayı 14 trilyon civarına yükseldi!
9. Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en kalabalık ülkesi olmaya devam ediyor
Çin Halk Cumhuriyeti, dünyanın en kalabalık ülkesi olmaya devam ediyor, milattan sonraki ilk binyıldan beri! Öyle ki, o dönemlerde dahi Çin’in 40 ila 60 milyon nüfusa sahip olduğu düşünülüyor.
Çin Halk Cumhuriyeti, 9,6 milyon kilometrekarelik bir alan üzerinde kurulu. Nüfusu ise 1,4 milyardan fazla. Birleşmiş Milletler’in nüfus karşılaştırmasına başladığı yıl olan 1950’den beri de dünyanın en kalabalık ülkesi. 82 milyon kişi ise modern Çin’i yöneten Komünist Parti üyesi.
10 Çin Halk Cumhuriyeti Ordusu, Çin Halk Cumhuriyeti’nden daha yaşlı!
Çin Halk Cumhuriyeti’nin ordusu Halk Kurtuluş Partisi, Çin Halk Cumhuriyeti’nden daha önce kuruldu. Hükûmet, ordunun sayısın 1980’li yıllardan beri azaltmaya çalışıyor. Buna rağmen Halk Kurtuluş Partisi, dünya üzerindeki en kalabalık ordu olmaya halen devam ediyor.
Çin’in nüfusu, toplum yapısı, sosyal yaşamı ve ekonomisi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz; Dünyanın En Kalabalık Ülkesi Çin Hakkında 14 Şaşırtıcı Bilgi başlıklı içeriğimize göz atmanızı tavsiye ederiz?
Kaynak: 1