İnsanoğlunun çikolata ile olan tanışıklığı beş bin yıldan eskiye uzanıyor. Bu durum haliyle çikolatanın tarihi ile ilgili bizi meraklandırıyor. Orta ve Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında yetişen tropikal ağaçların tohumlarından üretilen çikolata, uzun bir süre boyunca ”tanrıların yiyeceği”, daha sonra ise seçkin aileler tarafından bir incelik unsuru olarak bilindi. Biz de çikolatanın geçmişten günümüze olan yolculuğuna sizleri davet etmek istedik. Bakalım bu serüvende neler yaşanmış, yazımızda!
Eğer daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz, çikolata hakkında daha önce hiç duymadığınız 16 sıra dışı bilgiye burdan ulaşabilirsiniz.
1. Çikolata, Güney Amerika’nın yerlisi olan Mayalar tarafından keşfedildi
Çikolatanın tarihi çok eskilere dayanıyor. Arkeologlar, Ekvador’un yukarı Amazon bölgesinde 5300 yıl önce eski Mayo-Chinchipe kültürü tarafından kullanılan çömleklerde, en eski kakao izlerini keşfettiler. Çikolata, eski Mezoamerikan uygarlıklarında siyasi, manevi ve ekonomik anlamda önemli rol oynadı. Yerliler kavrulmuş kakao çekirdeklerini, köpüklü, çikolatalı bir içecek hazırlamak için kullandılar. Ayrıca, su, vanilya, acı biber ve diğer baharatlarla karıştırdıkları bir hamur haline getirdiler.
2. Kakao tanrıların hediyesi olarak görülüyordu
Eski Mezoamerikalılar, çikolatanın mistik ve tıbbi nitelikleri olan bir afrodizyak olduğuna inanıyorlardı. Kakaoyu tanrıların bir hediyesi olarak gören Mayalar, çikolatayı kutsal törenlerde, cenaze törenlerinde ziyafet ve veda yemeği olarak sofralarına dahil ettiler. Zengin Mayalar, köpüklü çikolatalı içecekler içerken, halk soğuk yulaf lapasına benzer bir karışımla çikolata tüketiyordu.
3. Aztek hükümdarı Moctezuma, altın bir kadehten günde 50 kez çikolata içiyordu
Aztek imparatorluğunun insanları, çikolata 1400’lü yıllarda Mezoamerika’ya yayıldıkça, kendilerini kakao ile ödüllendirmeye başladılar. Orta Meksika’nın kuru dağlık bölgelerinde yetiştiremedikleri için, Mayalar ile para birimi olarak kullandıkları fasulyeler karşılığında ticaret yaptılar. (1500’lerde Aztekler, 100 fasulye karşılığında bir hindi tavuğu veya bir tavşan satın alabiliyordu.) Bir bilgiye göre, 16. yüzyıl Aztek hükümdarı Moctezuma II, enerjisini artırmak için altın bir kadehten günde 50 bardak çikolata içiyordu.
4. Avrupa’nın elit kesimiyle çikolatayı İspanyollar tanıştırdı
Çikolatanın tarihi çok eskiye uzanıyor demiştik. Bu gıdanın Avrupa’ya ulaşması ise epey zaman aldı. 1500’lerde İspanyol keşişler ve Amerika’ya seyahat edenler tarafından bu lezzetli yiyecek Avrupa’ya getirildi. İspanyollar çikolatayı şeker kamışı ve tarçınla tatlandırdılar. Çikolata, lüksün, zenginliğin ve gücün nefis bir sembolü olarak bulunduğu coğrafyada hüküm sürüyordu. Çikolata artık kraliyet ailesinin dudaklarından yudumlanan pahalı bir ithalat ve yalnızca İspanyol seçkinlerin tüketebileceği elit bir lezzet unsuruna dönüşmüştü.
5. Çikolata aristokratlar tarafından, sağlığa yararlı bir iksir olarak tüketilmeye başlandı
Çikolatanın popülaritesi sonunda, aristokratların onu sağlığa yararları olan sihirli bir iksir olarak tükettiği Avrupa mahkemelerine dek yayıldı. Avrupalı güçler, artan çikolata susuzluğunu gidermek için dünyanın dört bir yanındaki ekvator bölgelerinde kakao yetiştirmeye başladı. Avrupalıların getirdiği Afrikalı köleler, çiftliklerde çalışmak ve çikolata üretimini sürdürmek için Amerika’ya ithal edildi.
Çikolatanın tarihi göz önüne alındığında, 1828’de kakao presinin icadı üretimde büyük bir devrim yarattı. Çeşitli hesaplarda Hollandalı kimyager Coenraad Johannes van Houten’e veya babası Casparus’a atfedilen kakao presi, kavrulmuş kakao çekirdeklerinden yağı ayıran ve ince bir toz haline dönüştürülen kakaoyu yarattı. Kakao presi, çikolatanın şekerlemenin bileşeni olarak kullanılmasını sağlayarak modern çağı başlattı ve bunun sonucunda üretim maliyetlerindeki düşüş çikolatayı çok daha uygun hale getirdi.
6. Çikolatanın tarihi süresince kakao kitleler için bir hediyeye dönüştü
1847’de İngiliz çikolata şirketi J.S. Fry & Sons, ilk yenilebilir çikolatayı kakao yağı, kakao tozu ve şekerden yarattı. Sevgililer Günü çikolata kutusu ve çikolatalı Paskalya yumurtasına öncülük eden rakip çikolatacı Cadbury’s, kısa süre sonra daha iyi işler yaparak, 1854’te Kraliçe Victoria’nın çikolata tedarikçisi oldu.
7. Çikolatanın tarihi, sütlü çikolatanın mucidi tarafından kurulan Nestle Şirketi’yle büyük ivme kazandı
Çikolata üretiminin, en büyük adımlarından birini İsviçre gerçekleştirdi. 1870’lerde İsviçreli çikolatacı Daniel Peter, ilk sütlü çikolatayı üretmek için komşusu Henri Nestlé tarafından birkaç yıl önce geliştirilen süt tozunu kullandı ve çift sonunda Nestlé Şirketini kurdu. İsviçreli çikolatacı Rodolphe Lindt, çikolataya kadifemsi bir doku, üstün bir tat vermek için yarattığı büyük taş merdaneler kullanan 1879 tarihli konç makinesi icadıyla, pürüzsüz, kremsi sütlü çikolatanın seri üretimine katkı sağladı.
Milton Hershey ise Amerika Birleşik Devletleri’nde sütlü çikolatanın üretimine öncülük etti. Karamelli şeker ürettiği şirketini 1 milyon dolara sattıktan ve ilk sütlü çikolatasını 1900 yılında ürettikten sonra, Hershey doğduğu kırsal Pennsylvania kırsalındaki tarım arazisini satın aldı ve çikolataya adanmış koca bir fabrika kasabası kurdu.
Kaynak: 1