Sinemaseverlerin her sene dikkatle izlediği Oscar süreci, yine ‘beklenen bazı sürprizleri’ yaşadığımız bir gece ile geride kaldı. Bu geceye dair unutulmayacak en önemli not ise şüphesiz Chloé Zhao oldu. Çinli yönetmen, bu ödülü alan ikinci kadın oldu. 2008 yapımı “Hurt Locker” (Ölümcül Tuzak) filmiyle yönetmen Kathryn Bigelow, bu ödülü almaya hak kazanan ilk kadın yönetmen olmuştu. Bununla birlikte Zhao’yu popüler yapan asıl konu ise kendisinin bu ödüle sahip olan ilk Asyalı kadın olması.
Yönetmen koltuğunda Zhao’nun oturduğu Nomadland filmi ödülle döndü. En İyi Film ödülünü alan film,Chloé Zhao tarafından yönetilen üçüncü film olarak sinema tarihindeki yerini aldı.
Genç yönetmen ile ilgili dikkat çeken bir başka ayrıntı ise filmlerinde profesyonel olmayan oyunculara yer vermesi. Bu oyuncuların canlandırdığı karakterler ise Amerika’nın batısında veya toplumun kıyısında yaşayanlar olarak özet buluyor. Ancak Zhao’nun, dördüncü filmi olacak olan “Marvel – Eternals”ın bu açıdan diğer yapımlardan farklılaşacağı bilgisi var.
2021 Oscar Ödülleri’ni kimler kazandı merak ediyorsanız, buraya tıklayabilirsiniz.
İlk kez Oscar alan Asyalı Chloé Zhao kimdir?
En İyi Yönetmen dalında Oscar ödülünü kazanan ikinci kadın olan 39 yaşındaki Zhao, son yılların en yetenekli ve özgün yönetmeni olarak kabul görmüş oldu. Fakat genel anlamda bir beğeni ve takdire layık görüldüğünü söylememiz mümkün değil çünkü nitelik açıdan eleştirildiği pek çok nokta söz konusu.
Zhao, Çin’in başkenti Pekin’de, 31 Mart 1982 tarihinde doğdu. Babası, bir çelik şirketinin yöneticisi, üvey annesi Song Dandan ise ünlü bir komedi oyuncusu.
Büyürken çok isyankardı ve Batı pop kültürünün etkilerine çekildi. Lise öğrenimini bitirmek için Los Angeles’a taşınmadan bir süre önce Londra’da yatılı bir okula gitti. Çin asıllı yönetmen Zhao, Mount Holyoke Koleji’nde okudu ve siyaset bilimi alanında lisans derecesi aldı. New York Üniversitesi Tisch School of the Arts’ta film prodüksiyonu okumadan önce parti organizatörü olarak, emlak sektöründe ve barmenlik alanında çeşitli işler yaptı.
Chloé Zhao: “Sanırım çocukluğumda öğrendiğim bir şeye dayanıyor bu”
Ödül gecesi yaptığı konuşma ile konuşmaya devam ettiğimiz Zhao şu sözleri sarf etti:
“Son zamanlarda, sorunlarla karşılaştığımda nasıl baş ettiğimi düşünüyorum hep. Sanırım çocukluğumda öğrendiğim bir şeye dayanıyor bu…
Çin’de büyürken, babam ve ben bir oyun oynardık. Klasik Çin şiirlerini ve metinlerini ezberlerdik. Ve birlikte o şiirleri, metinleri tekrar ederek birbirimizin cümlelerini tamamlardık.
Üç Karakterli Klasikler’i hala hatırlıyorum. ‘İnsanlar doğduğunda özü itibarıyla iyidirler.’ Bu sözler çocukken beni çok etkilemişti ve bugün de hala buna inanıyorum.
“Bazen sanki tersi doğruymuş gibi görünse bile, nerede olursa olsun karşılaştığım insanlarda hep iyi bir şey buldum.”
Ancak Çin Chloé Zhao isminden pek hazzetmiyor gibi
Gibisi fazla. Çünkü sanatçı ile ülkesi Çin’in siyasi yetkililerinin arası açık. Bir süredir soğukluk var. Ülkesinin yönetimi ile sanatçı arasındaki buzlar yer yer eriyor gibi gözükse de yıldızların barışmaya niyeti yok gibi. Böyle bir niyetin oluşmasını engelleyen baş etken ise yönetmenin 2013 yılındaki bir röportajda ülkesine yönelik sarf ettiği sözler. Zhao, o sözlerinde ülkesindeki düzeni eleştirerek “yalanlar her yerde” ifadesini söylemekten çekinmemişti.
Kendisiyle ilgili olarak; “Çocukken öğrendiğim birçok bilgi doğru değildi; bu yüzden aileme ve kökenime karşı isyankar oldum” sözlerinden de anlayacağımız gibi boyun eğmeye yakın durmadığını ileri süren bir isim Zhao.
Öte yandan Çinli yetkililerin ise Nomadland ile ilgili paylaşımları sosyal medyada sınırlandırmak istediğine dair haberlerden söz ediliyor. Ülkede filmin gösterime girip girmeyeceği bile henüz netleşmedi.
Ancak Oscar ödülü almasının ardından pazartesi günü Çin blog platformu Weibo’da, Zhao ile ilgili “Çin’in ışığı” türünden övgü dolu ifadelerin yer aldığını duymuştuk.
Bununla birlikte bazı kullanıcılar, Zhao’nun adının da, Oscar’ın da, söz konusu platformda en çok arananlar listesine girmemesini olağan karşıladı.
Ülkenin bu tepkisi hiç dinmemiş olacak ki Weibo’da Zhao’nun adı için yapılan aramalarda, bir COVID-19 aşılama kampanyasını savunan ve aynı adı taşıyan Çinli bir yetkili hakkındaki bilgiler ortaya çıktı. Bir süre sonra da “sayfa bulunamadı” ibaresine yer verildi.
Channel News Asia’nın haberine göre de 9 milyon takipçisi olan bir blog yazarının Zhao hakkında popüler bir Weibo gönderisi de kayboldu ve Associated Press, 14 milyondan fazla Weibo takipçisi olan film dergisi Watch Movies’in bir gönderisinin sansürlendiğini bildirdi.
Zhao ile ilgili tartışmaların yanı sıra Hong Kong’daki gösterilerle ilgili “Do Not Split” adlı kısa belgesel film nedeniyle Oscar ödül törenine yer verilmediği de, yayılan söylentiler arasında.
Çin basını ise Oscar töreni yokmuş gibi davrandı
Totaliter baskının altında kalan ve buna direnmeyen Çin medyası ise ölü taklidi yaparak olaylardan bihabermiş gibi davranmaya tercih etti.
Çin devlet medyasında ise Zhao’nun zaferiyle ilgili haberler çok azdı. Devletin iki ana medya kuruluşu olan CCTV ve Xinhua tarafından Zhao’nun galibiyetiyle ilgili haberlere henüz yer verilmedi.
Nomadland’in yönetmeni Oscar’ı kabul ederken konuşmasında Çin’e bir atıfta bulunmasa da Çince bir ifadeden ilham aldığını belirterek şunları söyledi:
“İnsanlar doğduğunda özü itibarıyla iyidirler. Bu sözler çocukken beni çok etkilemişti ve bugün hala buna inanıyorum. Bazen sanki tersi doğruymuş gibi görünse de, nerede olursa olsun karşılaştığım insanlarda hep iyi bir şey buldum.”
Zhao’nun Oscar’a aday olmasıyla beraber Çin hükümetinin Oscar Ödül Töreni’ni 50 yıl sonra yayımlamayacağı konuşuluyordu.
Çin’den önce İngiltere’ye ardından ABD’ye uzanan sanat yolculuğu
Zhao, 14 yaşında İngiltere’ye taşındığında fazla İngilizce bilmiyordu.
Zhao’nun öğretmeni olduğunu açıklayan ve onu Brigton College’den tanıyan eski öğretmeni Alison Withers, genç kadın ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Farklı bir ülkeye gelmişti, farklı bir kültürle karşı karşıyaydı; neyi nasıl yaptığımızı merak ediyor ve kendisi de olayın bir parçası haline gelmek istiyordu. Çok zekiydi ve İngilizceyi çok kısa zamanda öğrendi.”
Zhao, kıyı kenti Brighton’daki dönemini çok duygusal olarak nitelendiriyor ve “Gençliğin getirdiği kaygılarla dolu, ama yaratıcı yıllardı” diyordu.
Daha sonra ABD’de Massachusetts’e taşındı ve siyaset bilimi okudu. 2010’da ise New York Üniversitesi’nde sanat bölümünde film programını tamamladı. Okulun sanat yönetmeni ünlü yönetmen Spike Lee idi.
Çinli kadının sinema yolculuğu başlıyor
Zhao, Songs My Brothers Taught Me (Ağabeylerimin Bana Öğrettiği Şarkılar)” adlı ilk filmini Güney Dakota eyaletinde Amerikan yerlilerine ait bir bölgede çekmişti. Ayrıca filmde amatör aktörlere rol vermesi de bu yapıtı ilginç yapan bir özellik.
Bu filmin çekimlerinde tanıştığı Brady Jandreau adlı rodeocuyu ikinci filmine konu edinecekti.
2017’de gösterime giren “The Rider” filminin prodüktörü babasıydı. Filmde, Brady karakterinin, rodeo kazasından sonra yaşamını yeniden kurması anlatılıyordu.
ABD Ulusal Film Eleştirmenleri ve BBC Radio 4 Film Programı, The Rider’ı yılın en iyi filmi seçti.
‘Kendimi hep yabancı gibi hissettim’
Zhao, kendisini cezbeden konuları şöyle tarif ediyor:
“Nereye gidersem gideyim, kendimi hep yabancı gibi hissettim. Bu yüzden yaşamını kenarda, kıyıda sürdüren insanlar ilgimi çekiyor.”
Jessica Bruder’in 2017’de yayımlanan “Nomadland: Nomadland: Surviving America in the Twenty-First Century” (Nomadland: 21. Yüzyılda Amerika’da Hayatta Kalmak” adlı kitabında, yaşamını yollarda, karavanlarda geçirenleri anlatıyordu.
Zhao, kitapta yer verilen pek çok kişiyi tanıdı ve filminde bu kişileri de oynattı. Fern adlı hayali ana karakteri ise Frances McDormand canlandırdı.
Fern, eşinin ölümü ve çalıştığı şirketin sıkıntıya girmesi üzerine yollara koyulmuş, kendisi gibi göçebe bir hayat süren insanlar arasında yeni bir hayat kurmuştu.
Nomadland’ın, Toronto ve Venedik film festivallerinde ödül kazanması onu gözde yapmaya başlamıştı. Çünkü bu süreç kendisini, Oscar için de baş aday haline getirmişti.
Ancak Fern ve arkadaşlarının Amazon şirketinde bulduğu geçici işlerle ilgili gerçek sorunlara filmde yer vermemekle eleştirenler de oldu.
Zhao’nun yeni projesi ise Marvel’in Eternals serisi. Ölümsüz süper kahramanları konu alan filmde Angelina Jolie, Salma Hayek de rol alıyor. Ayrıca Richard Madden ve Kumail Nanjiani de yapımda performans sergiliyorlar.
Eternals, Kasım’da gösterime girecek. Ardından Drakula’nın “fütürist, bilim-kurgu Western” versiyonu üzerinde çalışması bekleniyor.
Kaynak: 1