Sanat, belki de insanları tüm zorluklar karşısında dimdik hayatta tutan, saatlerce konuşarak anlatılamayacak şeyleri bambaşka bir formda anlatabilmeyi mümkün kılan en önemli şeylerden biri. Tüm duyguların farklı malzemelerde ve formlarda karşımızda durması paha biçilemez elbette…
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde okuyan Cem Özkan da duygularını, insanlar için hiçbir önemi olmayan ve bir kenara atılan metal atıkları hayal gücüyle birleştirerek ürettiği heykellerle anlatıyor.
1993’de Eskişehir’de doğan Cem Özkan lise eğitimini Ankara Güzel Sanatlar Lisesi’nde aldı
Annesinin de resim öğretmeni olmasının etkisiyle sanata olan merakı arttı ve Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel bölümünde eğitimine devam etti
Üniversitenin ilk yıllarında okulun kantininde gördüğü atık parçalardan metal yarışması afişinden sonra yarışmaya katılmaya karar verdi ve hocalarına bunun eğitimini alıp alamayacağını sordu
Dersini almadığı için yarışmaya katılamayacağını öğrendi ve hoca olarak kendisini seçerek bir kaynak makinesini öğrenmekle işe başladı
Kaynak makinesini öğrenmek onu daha da hırslandırdı ve bir şeyler üretebilmek için yaklaşık 2 yıl önce 20 yıllık demir ustası Metin Öztürk’ün atölyesinde çalışmaya başladı
Öğrenci olduğu için Metin Öztürk, Cem Özkan’a seve seve kapılarını açtı ve zamanla birbirlerinden çok fazla şey öğrendiler
Şimdi, Metin usta da bir aslan heykeli üzerinde çalışıyor ve sanatın bulaşıcı bir şey olduğunu söylüyor.