İnsan, bazen kendi başına gelmeden bir şeyleri farkedemeyen, gerekli özeni gösteremeyen bir varlık. Sen, ben, biz. Hiçbir ayrım yapmadan bu böyle ne yazık ki. Adını bile ağzımıza almaktan korktuğumuz, başımıza gelirse ne yapacağımızı bilemeyeceğimiz, çevremizdeki insanların başına geldiğinde ne yapacağımızı kestiremediğimiz bir hastalık; kanser. Hayatla ilgili bir şeyleri farkedebilmemiz için bazen gerçeklerin yüzümüze tokat gibi çarptırılması gerekiyor. İnsanlığın ruhani kanseri ise farkında olmamak. Hastalığa yakalanan insanların yaşadığı sıkıntıları anlamak, o insanların çevresindeki insanları anlamak büyük önem taşıyor. Bilinçlenmemiz gerek, önemsediğimizden daha fazla önemsememiz gerek. Yalnız hissettirmememiz, bu hastalıkla mücadele eden hastalara ve yakınlarına destek olmamız gerek. Elimizden gelen her şeyi yapmamız gereken, en kötü senaryolara karşı bile güçlü durmamız gereken ve son derece hassas bir konu kanser.
1. Her zaman bedeninizi tanıyın.
Erken tanı, bu hastalıktaki en önemli faktör. Vücudunuzu iyi tanımanız çok önemli. Sizin için ya da çevrenizdeki insanlar için bunu her zaman hatırlatmakta fayda var. Kontrollerinizi asla ama asla aksatmayın. Unutmayın, hayatta sağlığınızdan önemli hiçbir şey yok.
2. Hasta yakınıysanız onları her zaman anlamaya çalışın.
Yaşanılan şok, korku, tedavi süreci derken, hastanın moralini yüksek tutmak en önemli faktör. O’na her zaman dört kol ile sarılın, çok zor biliyoruz ama empati yapmayı asla unutmayın. Sevginizi her zaman göstermeye çalışın ama bunu içtenlikle yaptığınızdan emin olun, hastaymış gibi davranmak ile önemsediğinizi göstermek çok başka şeyler… Unutmayın, zor bir hastalıkla başa çıkmaya çalışan birisi var hayatınızda. Hayat eskisi kadar kolay olmuyor. Moral, en ileri seviyedeki hastalıklarda bile çok önemli.
Çevrenizde kanser hastalığı ile mücadele edenlere destek vermeye özen gösterin.
Ani moral bozuklukları, hatta potansiyel depresyon hali çok olası. Bu gibi durumlarda her zaman güçlü ve pozitif olmaya çalışın. Sizin desteğiniz onların her şeyi.
Her zaman güçlü durmak zor biliyoruz ama…
Yaşanılan tedavi süreci, evdeki süreç, sosyal hayatın değişmesi gibi durumlar hastayı oldukça etkiliyor. Her ne kadar olumlu düşünmeye çalışılsa da sizlerin de bu durumlarda içinizde savaş verseniz bile bu durumla başa çıkmak kolay değil. Karşınızdaki kişiye belli etmemek adına verdiğiniz çaba, elinizden hiçbir şey gelmemesinin getirdiği çaresizlik hissi sizi kaybetmişsiniz gibi hissetirmesin. Yalnız olduğunu hissetmek emin olun vücudunda yaşadığı savaştan daha fazla zarar verecektir bir insana. Asla yalnız hissettirmeyin. Kendinizi yalnız hissettiğiniz anlarda sımsıkı sarılın, her şey güzel olacak diyin, içinizden diyin, dışınıza vurun ve en önemlisi buna tüm kalbinizle inanın.
Hastalıkla savaşan kişiler için elimizden gelen tek şey ne yazık ki onların yanında olduğumuzu hissetirmek.
Son zamanlarda çok yaygınlaşmış olsa bile…
Aslında kanser hastalığı bundan 1.7 milyon yıl önce bulunan bir kemikte, osteosarkom adında bir kemik kanseri türüne rastlanıldı. Çok uzun zamanlardır insanların hayatında varolan bir hastalık kanser.
Kanser hastalarına yardım sağlayan derneklere, çok ufak hatta bir kahveye verdiğimiz ücret kadar bile destek olsak hiçbir şey yapmamaktan iyidir.
Bu hastalıkla mücadele edenleri görmezden gelmeyin. Onlarla birlikte gülümseyin.
Çevrenizde ya da yakınınızda bu hastalıkla savaşan insanların olmamasını tüm kalbinizle dilersiniz, dileriz. Bu hastalıkla mücadele eden herkese elinizden geldiğince destek olmaya çalışın, çalışalım. Vakıflara, kurumlara, hastanelere maddi olarak destek verecek gücümüz yoksa bile manevi destek vermeyi unutmayalım. O’nun için ne kadar değerli tahmin bile edemeyiz. İyileşen insanlar her zaman bizler için büyük bir umut. Her zaman pozitif bakış açısıyla ilerlemek ve bunu destek verdiğimiz kişilere tam olarak yansıtmak Bir küçüğün yanına gidip ona masal okumak, yalnız olmadığını hissetirmek bize düşen en önemli şey.