Simulaun Adamı olarak da bilinen Buz Adam Ötzi, MÖ. 3400 – 3100 yılları arasında yaşadığı düşünülen bir insanın doğal yollarla oldukça iyi korunmuş mumyasıdır. Buz Adam, 1991 yılında Avusturya – İtalya sınırındaki Ötztal Alplerinde bulunduğu için ona Ötzi lakabı verildi. Ötzi, dünyanın bilinen en eski doğal mumyalarından biri. Bu nedenle Bakır Çağı’nda Avrupa’da yaşayan insan hayatına dair çok değerli bilgiler sağlıyor. Ötzi’nin bedeni ve eşyaları İtalya’daki Tirol Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Günümüzde bu mumyayı bulanların ve onunla ilgili çalışma yapan kişilerin lanetlendiği düşünülüyor. Çünkü Ötzi’nin bedeni üzerine çalışmalar yapan 7 kişi kısa bir süre içinde hayatını kaybetti. Detaylara birlikte bakalım.
Buz Adam Ötzi 1991 yılında, dağ yürüyüşü sırasında yolunu kaybeden iki Alman turist tarafından bulundu
Turistler ilk başta karşılaştıkları cesedin, ölmüş bir dağcıya ait olduğunu düşündüler. Polisler geldiğinde ise cesedin, I. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden bir asker ya da dağcı olduğu tahmini yapıldı. Yetkililer cesedin önemini anlamadığı için bedeni çıkarma işlemleri sırasında fazlasıyla aceleci ve özensiz davrandılar. Bu nedenle Ötzi’nin kalça kemiğinde bazı bozulmalar oluştu. Kısa bir araştırmanın ardından Ötzi’nin önemi hemen anlaşıldı. Yetkililer mumyanın hangi ülkeye verileceğini tespit etmek için cesedin bulunduğu yerin tam ölçüsünü aldı. Böylece İtalya sınırının 92 metre içinde bulunduğu tespit edildi ve mumya İtalya’ya teslim edildi.
Ötzi, yapılan araştırmaların ardından dünyanın en eski ve en iyi korunan mumyalarından biri olarak tarihe geçti
Ceset bulunduktan sonra adli tıp, arkeoloji, antropoloji ve daha birçok disiplini içeren çok titiz bir çalışma yürütüldü. Ötzi’nin sindirim sistemindeki kalıntılar, vücudundaki tozlar, dokular ve onunla birlikte bulunan eşyalar oldukça detaylı bir şekilde incelendi. Bilim insanlarının tahminlerine göre Buz Adam Ötzi öldüğü sırada 160 santimetre boyunda, yaklaşık 50 kilogram ağırlığında bir adamdı. Kemik analizinden yaşının 45 civarında olduğu tahmini yapıldı. Ötzi’nin bedeni o kadar iyi korunmuştu ki bilim insanları son yemeğini ölmeden iki saat önce yediğini bile ortaya çıkardı. Mumyanın üzerinde bulunan polenler ve toz tanelerinden, Ötzi’nin Bolzano’nun kuzeyindeki Feldthurns köyü yakınlarında yaşadığı tespit edildi.
Buz Adam Ötzi’nin vücudunun farklı yerlerinde toplam 61 adet dövme bulunuyor
Bilim insanları bu dövmelerin, akupunktur tedavisinin yapıldığı noktalar üzerinde ya da çok yakınında olduğunu söylüyor. Bu nedenle dövmelerin, akupunktur tedavisinin ilk örnekleri olabileceği düşünülüyor. Öte yandan Ötzi’nin kıyafetleri de büyük bir ustalığın ürünü olarak kabul ediliyor. Örneğin ayakkabıları rahat ve su geçirmez. Ayakkabının tabanı ayı derisi, üst kısmı ise geyik derisinden yapılmış. DNA analizlerinde, Ötzi’nin eşyaları üzerinde dört farklı kişinin kanı tespit edildi. Öte yandan ölümü sırasında omzuna bir ok saplandığı ve bu okun pelerinini yırttığı sonucuna ulaşıldı. Bu delillerden hareket eden moleküler biyolog Thomas Loy, Ötzi’nin avcılık yaparken düşman bir grup ya da kişiyle kavga ettiğini ve bu şekilde öldüğünü düşünüyor.
Ötzi’nin yüzü, modern 3D tarama teknolojiyle tekrar yapılandırıldı. Bu çalışmanın ardından Buz Adam, saçı sakalı birbirine karışmış bir adam olarak tasvir edildi
Ötzi’nin yüzü, 45 yaşındaki bir adamın görüntüsünden daha yaşlı görünüyordu. Yapılan araştırmalar Ötzi’nin kalp ve damar hastalıklarına çok yatkın olduğunu ortaya çıkardı. Aynı zamanda mumyanın dişlerinde birçok mekanik travma ve iltihaplanma tespit edildi. Bu nedenle bilim insanları, Ötzi’nin uzun yıllar diş ağrısı çekmiş olabileceğini düşündü. Belki de bu hastalıklar nedeniyle Ötzi olduğundan daha yaşlı görünüyordu.
Ötzi çalışmalarıyla bağlantılı olan 7 kişi hayatını kaybetti. Bu nedenle Ötzi’nin lanetli olduğu düşünülüyor
Bu inanış, Ötzi’nin bedenini inceleyen adli tıp uzmanı Dr. Rainer Henn’in ölümüyle başladı. Dr. Henn, Ötzi hakkında vereceği bir konferansa giderken trafik kazasında hayatını kaybetti. Ardından yetkilileri ve turistleri Ötzi’nin bulunduğu yere götüren dağcı Kurt Fritz, çığ altında kalarak vefat etti. Ötzi’nin bulunuşu hakkında bir film yapan gazeteci Rainer Hoelzl, filminin gösterime girmesinden birkaç ay sonra gizemli bir hastalığa yakalanarak hayatını kaybetti.
Bu lanet nedeniyle öldüğü düşünülen bir diğer isim Ötzi’yi bulan Alman turist Helmut Simon’du
Simon, Ötzi üzerinde hak iddia edebilmek için 75.000 dolarlık bir tazminat davası açtı. Davayı kazandıktan sonra kutlamak için yine aynı bölgeye yola çıkan Simon, Ötzi’nin cesedinin bulunduğu bölgeye yakın bir yerde uçurumdan düşerek hayatını kaybetti. Simon’un cenazesi defnedildikten sadece bir saat sonra, arama çalışmalarına katılan Dieter Warnecke kalp krizinden öldü. Bir sonraki ölüm ise 2005 yılında geldi. Ötzi’nin bedenini korumak için bir yöntem geliştiren profesör Friedrich Tiefenbrunner kalp ameliyatı sırasında hayatını kaybetti.
Aynı yıl Ötzi araştırmalarının bir numaralı uzmanı olan arkeolog Konrad Spindler, kronik hastalığı ALS nedeniyle öldü. Son olarak Ötzi hakkında bir kitap yazan Dr. Tom Loy yine 2005 yılında hayatını kaybetti. Ötzi’yle bir şekilde bağlantısı olan insanların ölmesi, Ötzi’nin lanetli olduğu söylentilerine yol açtı. Ancak Ötzi çalışmalarına katılan birçok insanın hala hayatta olduğunu belirtmekte fayda var. Buz Adamı görmek isteyenler İtalya’daki Tirol Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret edebilir.
İlginizi çekebilir:
Mumyalama: Antik Mısır’da Mumyalama Teknikleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler