İşte birkaç arkadaş, tam da bunu konuşurken karar vermişler “Birleşmiş Eller”i kurmaya. “Yapılan yardım söylenmez” öğretisiyle, 20 yıl boyunca kendi imkanlarıyla yaptıkları küçük yardımlaşmaları uzun süre kimseye söylemeden devam ettirdikten sonra, daha fazla ihtiyaç karşılamanın, yardımlaşmanın mümkün olduğunu fark etmişler. Ve “O zaman belki de, yapılan yardım söylenmeli!” diye düşünmüşler. Samimi gördükleri arkadaşlarına bahsetmişler hemen bu yardımlaşmalardan. Bir arkadaşları “Biz, eşimle birlikte bir çocuk okutabiliriz” ; diğeri “Ben, hastalıklı sokak hayvanlarının tedavisi için onları veterinere götürür onların mama ihtiyaçlarını karşılanması için tanıdıklarımdan yardım isterim” demiş. ‘Birleşmiş Eller’in hikayesi böyle başlamış ama bir de onların ağzından dinleyelim:
“Hepimizin içinde yardımlaşma duygumuz ve bu duyguyu ortaya çıkartacak hatırlatmalara ihtiyacımız var.
Yardımsever olmak için çok varlıklı olmanıza gerek yok!
Yani onlar, dünyadaki olumlu görünmeyen durumları biraz olsun dengelemek niyetiyle bir yola çıkmışlar ve halen aynı amaçla sürdürüyorlar yolculuklarını. Ve tek bir dertleri var; o da ihtiyaç sahiplerine yardımcı olabilmek. Birilerine yardımcı olabilmek için çok paranız olmasına ya da servetinizin tamamını bağışlamanıza gerek yok. “Birleşmiş Eller”in savunduğu şey tam olarak bu aslında. Atacağınız küçücük bir adım, uzatacağınız sıcacık bir el; farkında olmadan tüm dünyayı değiştirmenize sebep olabilir. Gelin hep birlikte bakalım; birkaç güzel insan, nasıl güzel bir oluşuma sebep olmuş.
“Birleşmiş Eller”, yardımsever birkaç arkadaşın bir araya gelerek ürettiği bir fikirden hareketle doğdu: “Maddi durumu iyi olmayan ya da maddi bir harcama yapmadan birilerine yardım etmek isteyen insanlar, çaba sarf etmeden de yardımlarını gerçekleştirebilirler.”
Çünkü sadece durumu iyi olan insanlar yardımsever değildi; durumu iyi olmasa da birilerine yardım etmek isteyen birçok insan vardı. İşte bu fikir üzerine uzun uzun düşündüler ve birçok proje ürettiler. Ve ilk projeleri olan “Senin kullanmadığına ihtiyacı olan var” ile yola çıktılar.
İlk projeleri olan ‘Senin kullanmadığına ihtiyacı olan var’ projesi için, “Bir senedir giymediğimiz hiçbir kıyafete ihtiyacımız yok ama bu soğukta dışarda olan birçok evsizin onlara ihtiyacı var.” diyerek önce kimseye duyurmadan kendi evlerindeki eşyaları eleyip ayırdılar
Onlar, herkesin evinde kullanmadığı ama birilerinin bir yerlerde ihtiyaç duyduğu pek çok eşyası olabileceğini düşündüler. Ve konuya böyle baktıklarında, kendilerinin de kullanmadıkları çok fazla eşyaları olduğunu fark edip, hemen kendi evlerindeki eşyaları elemeye başladılar. Sonra onları sınıfladılar, temizlediler, paketlediler ve listediler… Muhtarlara, eşe dosta sorarark ihtiyaçlı kişi ve kurumları tespit edip dağıtmaya başladılar.
Kendi aralarında uygulamaya başladıkları projeleri, çevreden büyük ilgi görünce Instagram, Twitter ve Facebook sayfalarını açmaya karar verdiler. Böylece projelerini, sosyal medyada da duyurarak yaygınlaştırdılar
Ve fikirleri, her geçen gün çığ gibi büyüyor…
Yardım ederek insanların yüzünü güldürmek, onları o kadar yüreklendirdi ki; hemen ikinci projelerini hayata geçirdiler: “Eğitime destek olmak, Doğu’da imkanı olmayan küçücük çocuklara kırtasiye ve giysi yardımı yapmak” için
Karda ve soğukta okullarına yürüyerek giden çocuklara botlar ve montlar aldılar. Destek buldular; elleriyle gidip teslim ettiler. Belki de ilk kez sıcacık giysilere kavuşan çocuklarla birlikte onlar da sevinç gözyaşları döktüler.
Şimdiyse büyük bir organizasyon olma yolundalar; insana, çevreye ve doğaya yönelik birçok projeleri var hızla gerçekleştirmek istedikleri
Sokak çocukları, sokak hayvanları, omurilik felçlileri, evsizler, engelliler, yaşlılar, eğitim yardımları, gıda yardımı, sağlık yardımı, kadın sığınma evleri, kadın mahkumların çocuklarına yönelik yardım, eğitim vermek, mahkumlar ve ceza evleri, çevre ve doğaya yönelik birçok projeleri var. Tek hayalleri ise bunları hayata geçirerek ihtiyaç sahiplerine yardımcı olabilmek.
Ve “Herkes yakın çevresine yardım etse, paylaşsa, dünya da ihtiyaçlı insan kalmaz.” diyerek bizden, sizden, hepimizden destek bekliyorlar
Hepimizin gerçekten yapabileceği bir şeyler var. İşte “Birleşmiş Eller” de, bu yüzden hepimizden destek bekliyor.
Eğer “Ben ne yapabilirim?” diyorsanız, Birleşmiş Eller websitesini inceleyebilir ve Facebook sayfalarını hemen takibe alıp bununla ilgili fikir sahibi olabilirsiniz
Mesela buraya tıklayarak; gönüllü üye, projelerde aktif katılımcı, sponsor olabilirsiniz; paketleme ve dağıtımda görev alabilirsiniz; yardımsever ya da yardıma ihtiyacı olan birilerini bulabilirsiniz.