Hiçkimse, etrafındaki insanlar tarafından sıkıcı biri olarak anılmak istemez. Yine de hepimizin çevresinde sıkıcı olarak nitelendirdiğimiz birkaç kişi vardır. İşin ilginç tarafı bu kişiler yalnızca sizin için değil, diğer yakınlarınız için de sıkıcı olabilir. Peki bir insanı sıkıcı yapan şey tam olarak nedir ya da sıkıcı biri olmamak mümkün mü? Bu gibi soruların cevabını sizler için araştırdık ve yazdık. İşte bir insanı sıkıcı olarak nitelendirmemize neden olan o özellikler…
Birini sıkıcı olarak nitelendirmemize neden olan şeyler nelerdir?
Son 30 yıl içerisinde can sıkıntısı ve sıkılma hali üzerine birçok araştırma yapıldı. Bu sıkkınlığı farklı perspektiflerden ele alan bu çalışmalar, genellikle kendimizi nasıl hissettiğimize pek de odaklanmadı. “Yalnızca sıkıcı insanlar sıkılır” sözünü hatırlayalım. Belki de bir durumu sıkıcı hale getiren şey aslında o insanı da sıkıcı hale getirmektedir. Bunlara monotonluk ve ilginç şeylerin eksikliği de eklenebilir.
Hepsi bu kadar mı?
1980’lerde yapılan bir çalışmada konuşulan konular incelenerek can sıkıntısının hali araştırıldı. İlk olarak sıkıcı bir kişinin tipik olarak göstereceği özellikleri sınıflandırdılar ve 9 kategoriye ulaştılar. Bunlar banal olmaktan dalgın olmaya, ciddi olmaktan benmerkezci olmaya dek farklı özellikler içeriyordu. Sonuçlar sıkıcı insanların başkalarını umursamadığını, daha az konuştuğunu ve kendileriyle ilgili daha az şey paylaştıklarını gösteriyordu.
Erken tarihli bu çalışma, büyük ölçüde hakkında konuştuğumuz şeylere ve bu şeylerin nasıl algılandığına dayanıyordu. Kısaca şunu söyleyebiliriz ki bir kişinin yapacağı ve söyleyeceği hemen hemen her şeyi tahmin edebiliyorsanız muhtemelen bu kişiyi sıkıcı buluyorsunuz.
Sıkıcı olmak ve narsisizm? ?
Can sıkıntısı yaratan kişiler aynı zamanda belirli bir narsisizm türüne yatkındırlar ve buna örtük narsisizm adı verilir. Açık narsistler ne kadar harika olduklarıyla övünürken örtük narsistler ise dünyanın onların muazzam yeteneklerini fark etmemiş olduğundan bahsedip dururlar. Söz konusu hangi tip narsisizm olursa olsun ortak nokta kendine odaklanma ve başkalarını önemsememedir. Narsist insanları sıkıcı bulabiliriz çünkü anlattıklarımızla ilgilenmek için hiçbir çaba göstermezler.
Elbette yakın tarihli çalışmalar da var
Essex Üniversitesi’nden Wijnand Van Tilburg, insanlardan bir insanı sıkıcı yapan özellikleri doğrudan derecelendirmelerini istedi. İlk iki çalışmada katılımcılar, sıkıcı buldukları insanların mesleklerini, hobilerini ve özelliklerini sıraladılar. Sonuçlar gösteriyor ki sıkıcı insanların özellikleri, can sıkıntısı deneyimiyle eş anlamlı! Sıkıcı bir insan olmak, sıkıcı koşullarda bulunmakla derin bir ilişki içerisinde gibi görünüyor. Dolayısıyla sıkıcı kişi, o sıkıcı deneyimin somutlaşmış hali olarak karşımıza çıkıyor. Mizah duygusunun az ya da kendi fikirlerine sahip olmayan kişiler de sıkılmamıza neden olabiliyor.
Sıkıcı mesleklere ve hobilere gelecek olursak
Meslekler açısından baktığımızda pek çok insanın sayılarla çalışmayı sıkıcı bulduğunu görüyoruz. Veri analizi, muhasebecilik, vergi ve sigorta sektörleri en sıkıcı alanlar olarak karşımıza çıkıyor.
Hobilere gelince insanlar uykuyu (Bunun neden hobi olarak değerlendirildiğini bilmiyoruz! ?), televizyon izlemeyi ve ibadet etmeyi sıkıcı buluyor.
Sıkıcı insanların kişilik özellikleri
Peki sıkıcı olmak bizler için ne gibi sonuçlar doğurur? İnsanlarla etkileşimlerimizi nasıl etkiler? Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki sıkıcı insanları sıcaklıktan yoksun buluyoruz ve yeterli görmüyoruz. Buna paralel olarak pek çok katılımcı sıkıcı insanlarla vakit geçirmekten kaçındıklarını belirttiler. Araştırmanın devamında beş temel kişilik özelliğini inceleyen araştırmacılar, sıkıcı insanların yeni şeyler deneme oranlarının daha düşük olduğunu keşfettiler. Ek olarak dışadönük olma ihtimalleri de daha düşük. Güçlü fikirleri olan, iyi konuşma becerelerine sahip, mizah anlayışı gelişmiş ilginç insanlar, elbette sıkıcı olmaktan uzaktır. Belki de sıkıcı olmamanın yolu dışadönüklükten geçiyordur! ?
Sıkıcı etiketinden nasıl kaçarsınız?
İlk yapmanız gereken şey aktif bir şekilde diğerlerini dinlemektir. İnsanlara hikayelerini umursamıyormuşsunuz gibi hissettirmemelisiniz. Etkileşim doğası gereği karşılıklı bir şeydir. Bunu unutup kendinizi kendi hikayelerinize kaptırdığınızda sıkıcı olma riskini de alırsınız.
İkinci olarak mümkün olan her yerde olumluyu aramalısınız. Elbette bu devamlı Polyannacılık oynayacağınız anlamına gelmez. Sıkıntılarınızı paylaşmak, zor zamanlarınızda ailenizden ve sevdiklerinizden destek almak önemlidir. Ancak tüm konuştuğunuz buysa ve sürekli olumsuzluklardan bahsediyorsanız bu durum karşınızdaki kişileri sıkabilir.
Son olarak açık fikirli olun! Çevrenizi ve dünyayı merak etmek, yeni deneyimlere atılmanızı sağlar. Yeni şeylere açık olmak, kendi ilgi alanlarınızı keşfetmenizi de sağlar.
Kaynak: 1