1942’den 2021’e kadar penis boyları üzerine yapılan bir araştırma, son 30 yılda ortalama erekte penis uzunluğunun önemli ölçüde arttığını, ancak sertleşmemiş penislerin aynı kaldığını ortaya çıkardı. Bu durum kulağa tuhaf gelebilir. Ancak araştırmacılar, bu durumun hormonlarla etkileşime giren kimyasal maddelerden kaynaklanabileceğini söylüyor. Detayları birlikte inceleyelim.
Yeni bir araştırmada dünyanın farklı coğrafyalarından 55.761 erkeğin verileri incelendi. 1942 yılından 2021 yılına kadar yapılan eski araştırmalar da çalışmaya dahil edildi
Erekte olmayan penislerde herhangi bir büyüme görülmezken, ereksiyon durumundakilerin boyunda ise önemli bir artış gerçekleştiği fark edildi. Çalışmayı gerçekleştiren ekip, “Ereksiyon uzunluğu dünyanın çeşitli bölgelerinde ve tüm yaş gruplarında zaman içinde önemli ölçüde arttı” diye belirtti. “Coğrafi bölge, denek yaşı ve denek popülasyonu için ayarlama yapıldıktan sonra, dik penis uzunluğu son 29 yılda yüzde 24 arttı.”
Bu durum kısa bir süre içinde ortalama penis boyunun 12,3 santimetreden 15,2 santimetreye uzadığı anlamına geliyor
Bilim insanları, son yıllarda erkek üreme sağlığında sperm sayısının azalması gibi diğer değişiklikler nedeniyle penis boyutlarının karşılaştırılması gerektiğini düşünüyordu. Bu nedenle bahsi geçen meta analiz çalışması yapıldı. Stanford Medicine’de üroloji profesörü Michael Eisenberg, “Erkek üreme sağlığının diğer ölçümlerindeki eğilimler göz önüne alındığında, aynı çevresel maruziyet nedeniyle penis uzunluğunda bir düşüş olabileceğini düşündük” dedi.
Böcek ilaçları veya hijyen ürünleri gibi kimyasallara maruz kalmak hormonal sistemlerimizle etkileşime girebilir
Modern dünyada bu endokrin bozucu kimyasallara çevremizde ve besinlerimizde sıkça rastlıyoruz. Profesöre göre vücudumuzun yapısını değiştirdikçe, hormonal çevremiz de değişiyor. Yani günlük hayatta maruz kaldığımız kimyasallar erkeklerin üreme organındaki bu değişikliğe neden olmuş olabilir.
Bilim insanlarına göre değişim çok hızlı
Bu kadar hızlı bir değişimin vücutta gerçekleşen güçlü olaylara işaret ettiğinden bahseden Eisenberg, “Bu bulguları doğrulamaya çalışmalıyız ve eğer doğrulanırsa, bu değişikliklerin nedenini belirlemeliyiz.” dedi.
İlginizi çekebilir:
Vajinal Koku Neden Olur? Kokuyu Önlemek İçin Evde Yapabileceğiniz 5 Şey