Yaz hissedilmeye başlandı, havalar güzelleşiyor. Bu aralar İstanbul’da yaşayan büyük bir kesimde Beşiktaş’a taşınma hevesini bizzat sohbet ederken parıldayan gözlerden görmek mümkün.
Unutun bunu diyoruz efendim, neden mi?
Çünkü Beşiktaş sahilinde gün batımı gerçekten çok tırt
Iyyy pembe pembe.
Tıkış tıkış metrobüs varken, su üzerinde yüzen bu martılı simitli toplu taşıma araçlarını çok seviyorlar
Hayat ne tuhaf, vapurlar filan.
Yıldız Parkı ismindeki koruluklarında şu garip şeylerden var
Isırır kesin.
İşte burası da Yıldız Parkı…
Soğuktur da burası.
Yıldız Parkı yetmiyormuş gibi Maçka Parkı’yla da insanlara temiz hava çarpması yaşatıyorlar
Teleferikleriyle de insanları korkutuyorlar.
Çarşısı aşırı kalabalık çünkü Karadeniz Döner’in önünde kuyruklar oluşuyor
Döner her yerde döner değil midir?
Bu kuyruklar ne zaman bitecek amcacığım?
Asla.
Kahvaltı yapmak isteseniz kuru simite talim ederseniz; ‘Kahvaltıcılar Sokağı’ bile yok
Gerçi bu sokaktan çay ve kızarmış ekmek kokuları geliyor.
Üstüne üstlük 120 yıllık kahvaltıcı ‘Kaymakçı Pando’ da kapandı
Şimdi reçelli yağlı ekmekler düşünsün.
Köftecilerinde Beşiktaş fotoğraflarına bakmaktan bir şey yiyemiyorsunuz
Burası da Şöhretler Köftecisi’ymiş.
Yani şunları…
Pek lezizlerdi halbuki.
Ve Balkan Lokantası’ndaki gırla çeşit arasından hangisini seçeceğinize karar veremiyorsunuz
Şu mu, yoksa mu bu?
Neyse ki Ortaköy’de kumpir diye bir şey var…
Gerçi amma kalorilidir.
Manzarası da fena değil ama o köprü çok sıkıcı
İkinci köprü mü o?
Üsküdar’dan Levent’e Kadıköy’den Cihangir’e her yere çok yakınmış. Ama insan biraz ulaşılmaz olmak ister değil mi?
E yani…
Ayrıca Beşiktaş’taki evinizin penceresinde martı besleyebilirsiniz. Ama kesin ısırır ki bunlar?
Bu arada Beşiktaş Belediyesi de Twitter’dan şunun gibi insanları çok üzüyor
Yazık yahu…
Ve Dolmabahçe’de saate bakmak isteseniz direkt boynunuz tutuluyor
Pille mi çalışıyor bu?
Çocuklar Barbaros Meydanı’nda kaykaylarıyla takılıyor. Evinizde internet mi yok çocuğum?
Düşüp bir yerinizi inciteceksiniz.
Köyiçi’ndeki meyhaneleriyle insanları efkarlara sürüklüyor
Masaları da hep Madam Despina kuruyor. Yazık kadına.
Ve semtin simgesi haline gelen Balık Çarşısı’nda sadece deniz ürünleri satılıyor
Adı üstünde “çarşı”. Ya ben balık sevmiyorsam?
Her yerde kartal heykelleri var, hiç yaratıcı değiller…
Yine de çok seviyorlar.
En güzel yaptıkları şeylerden biri de direnmekmiş
Arada da “biber gazı oley” diye bağırıyorlar.
Ve her yer siyah-beyaz; çok renksiz…
Şöyle bir mor, lacivert falan görmek ister gönüller. Ne var ki bu siyah beyazda?
Üstelik taraftarları yerlere atkılarını atıyor
Kışın hiç üşümezler mi?
Unutmadan, Emrah Serbes gibi yazarlar da Beşiktaş Çarşısı’nda insanları korkutuyor
BÖÖÖ!
Uzun lafın kısası Beşiktaş’a taşınmayı aklınızdan bile geçirmeyin diyoruz
Hepinize teşekkürler.