Ülkelere göre seçim barajları konusunda Türkiye’nin dünya lideri olduğunu hepimiz biliyoruz. Yüzde 10’luk oranımızla da övünmediğimiz kesin.
Gezi Parkı Direnişi’nin herkese verdiği derslerden biri de demokrasinin önemiydi. Yani seçim barajı düşmeli, daha çok insan mecliste temsil edilmeli ve milyonlarca oy boşa gitmemeliydi.
Biz oturduğumuz yerden yazı yazdık, kimileri tweet attı ama o adım attı. Olsundu aslında ses çıkarmak yeterliydi.
Biz de Aylin Kotil’in bu onurlu yürüyüşünü elimizden geldiğince duyuralım dedik ve kendi hesabından bizlerle paylaştığı fotoğraflardan yürüyüşü anlatmaya çalıştık.
Cesaretin ve özgüvenin için teşekkürler Aylin Kotil!
Aylin Kotil, 8 Temmuz günü Haydarpaşa’dan yola koyuldu

İlk yansımalar böyle oldu

İkinci gün İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal yürüyüşe destek verdi

Ardından Cem Bağcı ve Ecem Derici, Kotil’e katıldılar

İkinci günün hedefi Gebze TUBİTAK sapağına gelmekti; götürmek isteyen dolmuş şoförleri oluyordu

Daha önce çocuğu için Ankara’ya yürümüş Kemal Boz adlı vatandaş da Kotil’le bir süre birlikte yürüdü

Üçüncü gün halaylar eşliğinde keyifle başladı

Davulcu Vedat’ın kulakları çınlatıldı

Çiçeklerle yolları kesenler vardı

Röportajlar başladı

Hissedilen sıcaklık 55 dereceydi…

Kırılmamış fışkiyeler yardım etse de…

Sağlam destek 4. günle birlikte ‘yukarıdan’ geldi

Günün bitiş noktası bu tabelaydı: 99 km

5. günün şafağında destekler arttı

O günün yürüyüşü Ali İsmail Korkmaz’a adandı

Büyük Birlik Partisi MYK üyesi Mustafa Demir ve Kocaeli İl Başkanı’ndan da destek geldi

Ve büyük buluşma gerçekleşti: Haksızlığı karşı Ankara’dan İstanbul’a yürüyen, ‘yürüyen Avukat’ Bayram Vural ile Aylin Kotil yolda karşılaştı

Sakarya Milletvekili Engin Özkoç da destek verenler arasındaydı

6. günün yürüyüşü Ethem Sarısülük’e adandı

Kanada’dan bile gelen olsa da…

O günün en büyük destekçisi Lokum’du

7. günün adımları Mehmet Ayvalıtaş için atılacaktı

Dile kolay o gün 140. kilometre tamamlandı, Düzce’ye yalnızca 20 km vardı

Birçok fışkiye kırık olduğundan benzin hortumları imdada yetişiyordu

8. gün Abdullah Cömert’e adandı

Ve Düzce girişinde son buldu

9. gün de Şehit Komiser Mustafa Sarı’nın hatırası içindi

Medyadan az da olsa ses geliyordu artık
Aylin Kotil kendi sloganını yarattı: “Rampaların kralıyım, seçim barajının hastasıyım”

İlk önce Fenerbahçe taraftarı…

Ardından Samsunspor futbolcuları ‘İstanbul United’ı hatırlattı

10. günün mesajı netti: “Ölen de biziz öldüren de”

Zorlu Bolu Dağı yolculuğunun bitişi yağmurla birlikte kutlandı

Aylin Kotil güldürmeye de devam ediyordu: Arabaların yüzde 50’si kornayla destek veriyor, yüzde 50’sini zor tutuyorum”

Bolu’da STK ve yerel gazetecilerle iftar yapıldı

11. gün bir kez daha hatırlatıldı: Bu baraj düşecek!

O gün Kartalkaya’da arkada bırakıldı

12. gün, güneşin doğuşuyla birlikte yola çıkıldı

Gün sonunda toplamda 285 km yol arkada bırakılmıştı

12. günün adımları çocuk gelinler içindi

Yürüyüş esnasında Kotil’in tanıştığı çobanların bize selamı vardı

Barajın sıfır olduğu İsviçre’den de destek geldi

13. gün sarılma ritüeliyle başladı

Gerede yolu öyle zorluydu ki…

Uyku molası olmadan devam edilemezdi

14. gün gelen hediyelerin motivasyonuyla başlıyor…

Dolunayı görünce son buluyordu

15. günün yolculuğu namus cinayetlerinin gündeme gelmesi içindi: “Yüzde 50 ölüyor, hükümet seyrediyor”

15. gün Kızılcahamam’da son buldu

16. günün (bugün) sabahında Aylin Kotil’in bir mesaj vardı:

Vee an itibariyle Aylin Kotil, Kızılcahamam’ın girişindeki rampaların ustası olmakla meşgul…..

Not: Aylin Kotil’in ne zaman Ankara’da olacağını bugünkü yürüyüşü belirleyecek ve biz yazımızı sürekli güncelliyor olacağız.
































