Kategoriler
ListeList Özel

Toplanın Açıklıyoruz! Aşkın Beyin ve Vücut Üzerindeki 13 Etkisi

Birçok insan aşkı, gerçekleştiğinde anlayabileceğiniz bir şey olarak tanımlar. Bu tanımın dışında net bir tanım yapmak oldukça zor. İster tepetaklak olun, ister birine takılıp kalmış olun, ister tamamen ortadan kaybolmuş olun, sevginin bizi birçok açıdan etkilediğini inkar etmek mümkün değil. Peki aşık olduğumuzda nasıl etkileniyoruz? Bu konuda biraz yardıma ihtiyacınız varsa, birazdan size aşkın etkilerini anlatacağız. İşte aşkın etkileri.

Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Hayatınızın Aşkını Kaybettiğinizde Beyninizde Meydana Gelen 8 Kimyasal Değişim”

Aşkın beyin üzerindeki etkileri

Aşkın etkileri

Aşk denilince aklınıza gelen ilk organ kalbiniz olabilir. “Kalbinle düşünmek”, “kalbimdesin” ve “kalbi kırık” gibi terimler bunu oldukça anlaşılır kılarken, aslında beyninize teşekkür etmeniz gerekiyor. Çünkü her şey beyinde bitiyor. Aşkın tetiklediği beyin değişiklikleri, bu duygular yeni olduğunda kesinlikle ruh halinizi ve davranışınızı etkiler, ancak bazı etkiler çok daha uzun süre devam eder ve zaman içinde bağlılığınızı güçlendirir.

İşte aşkın etkileri.

1. Coşku

Sevdiğiniz kişiyle vakit geçirirken (ya da onu odanın karşısında görünce ya da adını duyduğunuzda) hissettiğiniz o baş döndürücü ve coşkulu heyecan var ya, işte aşık olmanın bu tamamen normal etkisini nörotransmitter dopamine kadar takip edebilirsiniz. Ortaya çıkan bu coşku davranışlarınızda aşırıya kaçmanıza neden olabilir ?

  • Yemek yemek
  • Seks yapmak
  • Müzik dinlemek
  • Sevdiğin insanları görmek

Sadece aşık olduğunuz kişiyi düşünmek, dopamin salınımını tetiklemek için yeterlidir. Onları gerçekten gördüğünüzde, beyniniz sizi daha fazla dopamin ile “ödüllendirir” ve bunu yoğun bir keyif olarak yaşarsınız.

2. Bağlılık

Aşk söz konusu olduğunda, sahadaki tek kimyasal dopamin değildir. Oksitosin seviyeleri ayrıca, dalgalanma, bağlanma ve güven duygularını artırır. Bu nedenle, özellikle de aşkınız ilk evreyi geçtikten sonra partnerinize karşı daha rahat hissedersiniz. Dokunma, öpüşme veya seksten sonra bu duygular daha da güçlü görünebilir. İşte bu oksitosinin etkisidir. Bu yüzden ona “aşk hormonu” denir. Bu oksitosin salınımı, kısmen bağınızı güçlendirebilir. Kısacası, partneriniz sizi ne kadar iyi hissettirirse, muhtemelen o kadar yakın olmak isteyeceksiniz.

3. Fedakarlık

Aşkın etkileri nelermiş incelemeye devam ediyoruz. Çoğu insan, aşkın bir dereceye kadar uzlaşma ve fedakarlık içerdiğini kabul eder. Fedakarlıklar insana çok büyük şeyler yaptırabilir. Örneğin, partnerinizi desteklemek için ülke çapında herhangi bir yere, hatta farklı bir ülkeye gidebilirsiniz.

Aşk geliştikçe bu fedakarlıkları yapmaya daha da istekli olursunuz. Sevdiğiniz birinin acı çekmemesini istemeniz çok doğal olduğu için bazı şeylerden fedakarlık etmeyi seçebilirsiniz.

4. Sabit düşünceler

Sevdiğiniz kişi düşüncelerinizin merkezinde mi? Belki de onları o kadar sık ​​düşünüyorsunuz ki, artık rüyalarınıza girmeye başladılar. Uzmanlar, bu durumu obsesif-kompulsif davranışlarla ilişkilendiriyor. Bu, düşüncelerinizin yoğunluğunun ve sıklığının neden bir takıntı düzeyine doğru sürüklendiğini açıklamaya yardımcı olabilir.

5. Daha az stres

Aşk, daha düşük stres seviyeleriyle birebir bağlantılıdır. Oksitosin ve dopamin üretimiyle ilişkili olumlu duygular, ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir.

6. Kıskançlık

Aşkın etkileri denince akla gelen ilk şeylerden biri kıskançlıktır. İnsanlar kıskançlığı kötü bir şey olarak düşünme eğiliminde olsa da kıskançlık, ihtiyaçlarınıza ve duygularınıza daha fazla dikkat etmenize yardımcı olabilecek doğal bir duygudur. Başka bir deyişle, sevginin yol açtığı kıskançlık, partnerinize güçlü bir bağlılığınızın olduğunu ve onu kaybetmek istemediğinizi gösterebilir. Kıskançlık, akıllıca kullandığınız sürece, bağlanmayı ve sadakati teşvik ederek ilişkiniz üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.

Kıskançlık duygularını fark ettiğinizde, önce kendinize bunların normal olduğunu hatırlatın. Ardından, onun davranışlarını gözetlemek veya pasif-agresif yorumlar yapmak yerine bu durumu partnerinizle paylaşın.

Aşkın vücut üzerindeki etkileri

Aşkın etkileri

7. Artan tutku

Aşkın etkileri söz konusu olunca hemen akla tutku gelir. Aşık olmak, çok şehvetli hissetmenize neden olabilir. Sürekli onu düşünmek istemene neden olan şey nedir? Burada başka bir hormon grubu devreye giriyor. Testosteron içeren bir hormon grubu olan androjenler, sevdiğiniz kişiyle seks yapma arzunuzu artırır. Seks yapmak aynı zamanda oksitosin ve dopamin salınımıyla da güçlenen bir döngüye yol açabilen bu hormonların üretimini artırır.

8. Aşk fiziksel sağlığınıza iyi gelir

Aşk, özellikle kararlı bir ilişkiye dönüştüğünde, genel sağlık üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. Bu avantajlardan birkaçı şunlardır:

  • Kalp hastalığı riskinin azalması
  • Düşük kan basıncı
  • Güçlü bir bağışıklık sistemi
  • Hastalıktan daha hızlı iyileşme

9. Daha uzun ömür

Uzun ve sağlıklı bir ömür, aşkın etkileri arasında yer alan en önemli şeylerden biridir. Sevgi dolu bir ilişki, daha uzun bir ömre sahip olmanıza yardımcı olabilir.

2011’de yapılan bir araştırma, bekar insanlar için ölüm oranını evli veya birlikte yaşayan insanlar için ölüm oranıyla karşılaştıran 95 makaleyi gözden geçirdi. Yapılan incelemede, bekar kişilerin erken ölüm riskinin çok daha yüksek olduğunu gösteren kanıtlar bulundu.

Koroner arter baypas ameliyatı olan 225 yetişkin üzerinde 2012 yılında yapılan bir araştırmada, aşkın daha uzun bir yaşama yol açabileceğini gösteren kanıtlara ulaşıldı. Ameliyat olduklarında evli olan kişilerin 15 yıl sonra hala yaşıyor olma olasılığı 2,5 kat daha fazlaydı. Yüksek evlilik doyumu bu oranı daha da artırdı: Evliliklerinden çok memnun olduklarını bildiren kişilerin, daha az memnun olanlara göre hala yaşıyor olma olasılığı 3,2 kat daha fazlaydı.

Şimdi olumsuz etkilere bakalım

Uykusuzluk

Aşk hastası ya da kalbi kırık gibi sözler aşkın her zaman harika hissettirmediğini gösterir. Aşkın olumlu olmayan etkilerinin farkında olmak, size veya tomurcuklanan ilişkinize herhangi bir zarar gelmemesi konusunda yardımcı olabilir.

10. Artan stres

Uzun vadeli, kararlı bir ilişkide, stres zamanla azalma eğilimindedir. Fakat ilk aşık olduğunuzda, stres seviyeniz genellikle artar. Aşık olmak, özellikle diğer kişinin nasıl hissettiğini bilmeden önce, oldukça riskli bir durum gibi hissettirebilir. Biraz stres her zaman kötü bir şey değildir, çünkü sizi sevginizin peşinden gitmeye motive edebilir. Ancak bu stresi yönetemiyorsanız, büyük bir sorun olabilir.

Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Aşk Acısı Çekenler Buraya! Sevdiğiniz Birini Unutabilmek İçin Yapmanız Gerekenler”

11. Fiziksel belirtiler

Vücudunuz, aşk acısıyla veya başka krizlerle karşılaştığında norepinefrin ve adrenalin üreterek yanıt verir. Bu hormonlar, midenize yumruk yemiş gibi hissettiren bir dizi fiziksel semptoma neden olabilir ?‍♀️

Sevdiğiniz kişiyi gördüğünüzde, hatta sadece düşündüğünüzde gergin hissedersiniz. Kalbiniz çarpmaya başlar, avuçlarınız terler, yüzünüz kızarır ve biraz mutsuz hissedebilirsiniz.

12. Uyku ve iştah değişiklikleri

Uyku ve iştah değişiklikleri, aşkın etkileri arasında yer alır. Hakkınızda ne düşündüklerini merak ediyor musunuz? Belki onların da aynı şekilde hissettiklerini keşfetmişsinizdir, ancak onları bir daha ne zaman göreceğinizi bilmiyorsunuzdur. İşte mutsuz hissetmeniz için harika bir neden! Böyle durumlarda yemek yemeniz zorlaşabilir. Hızla değişen hormon seviyeleri iştahınızı ve uyku kalitenizi kesinlikle etkileyebilir, ancak iyi yemek yemek ve yeterince dinlenmek, her ne olursa olsun gerçeklerle yüzleşmenizi kolaylaştırır.

13. Kötü kararlar vermek

Hiç sevdiğiniz birini etkilemek için aptalca (belki biraz tehlikeli) bir şey yaptınız mı? Belki düşünmeden hareket ettiniz ve normalde asla düşünmeyeceğiniz bir şey yaptınız. Endişelenmeyin, bu duruma düşen tek kişi siz değilsiniz. 🙂

Yoğun sevgiyi deneyimlediğinizde, beyninizin tehlikeyi (amigdala) tespit etmenize ve karar vermenize (ön lob) yardımcı olmaktan sorumlu bölümleri geçici olarak devre dışı kalır. Bu muhakeme eksikliği olumsuz şeyleri görmenizi zorlaştırır.

Kaynak: 1

Yazar Caner Cem Martı

Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum.. 2010 yılında kaza geçirdim ve sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Uzun süre ara verdiğim eğitimime devam ediyorum. Ayrıca Front-End tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.

Bir yanıt yazın