Gelmiş geçmiş en başarılı bilim kurgu yazarlarından biri; Arthur C. Clarke. Bilimselliğe ilgi duyan herkesin okuması gereken bir yazardır Clarke.
Clarke, şuan kullanmakta olduğumuz GSM ve TV uydularının fikir babasıdır. Yazar, uydularla ilgili fikirlerini içeren bir yazıyı “Wireless World” dergisine gönderiyor, bunun karşılığında kendisine sadece 5 sterlin gibi çok az para ödeniyor… Daha sonrasında ise bu fikirleri şu an kullanmakta olduğumuz teknolojiye önayak oluyor. Clarke, uyduyla haberleşme fikrini geliştirmesi sebebiyle, Franklin Enstitüsü’nden altın madalya ve UNESCO’dan da Kalinga Ödülü alıyor.
İleri görüşlülüğünü yazarlığıyla birleştirerek muhteşem işlere imza atan Clarke, 2008 senesinde hayata veda etti. Fakat ardında harika eserlerle birlikte 1976 yılında yapılan, çok çarpıcı bir röportaj bırakıyor.
Peki o röportajda nelere değiniyor…
“Arkadaşlarımıza çok daha fazla bilgi göndermemizi sağlayacak yeni cihazlar edineceğiz.”
“Televizyona, radyoya ve telefona sahibiz. Dışarı ile iletişim kurmamızın tek yolu telefon. Radyo ve televizyon, içeri (bizler) ile yeterince iletişim sağlıyor. Arkadaşlarımıza çok daha fazla bilgi göndermemizi sağlayacak yeni cihazlar edineceğiz. Onlar bizi görebilecek, biz de onları görebileceğiz ve resim, resimli bilgi, grafiksel bilgi, veri, kitap ve daha fazlasını birbirimize gönderip alabileceğiz.”
Bir cihaz düşünün ki, isteyebileceğiniz her türlü bilgiyi bu cihaz sayesinde elde edebilirsiniz: Uçak biletleri, süpermarketteki ürün fiyatları, hep okumak istediğiniz kitaplar, seçtiğiniz haberler.”
“Günlük gazete denilen 1-2 kiloluk odun posasını aldığınızda görebileceğiniz ıvır zıvırları değil, sadece istediğiniz bilgileri sağlar.”
“Bu teknoloji, ormanları refahımız için kurtaracaktır.”
“Gazetenin modası geçmiş olacak ve bu teknolojiyi kullandığımızda, dünyanın dört bir tarafına tonlarca kağıt göndermekten de kurtulacağız.”
“Geleceğin dünyasında seyahatler ihtiyaç için değil, zevk için olacaktır.”
En heyecan verici ümitlerin içinde en büyük bilinmeyeni ise şöyle açıklıyor Clarke…
“Uzaydan hiç sinyal alacak mıyız, radyo sinyali veya başka türlü bir sinyal?”
“Herkes emin konuşuyor, uzayda bir yerlerde muazzam teknolojik yeteneklere sahip, bizden daha gelişmiş medeniyetler olmalı ve bize doğru yönlendirilmiş olmasalar bile, onların gönderdiği sinyalleri almalıyız. Bizim inceleyebileceğimiz muazzam bir güce sahip olmalılar ve umarım uzaydan ilk sinyal alımını görecek kadar yaşarım.”
Kol saati telefon gibi bir öngörüsü vardı… Şuan kullandığımız akıllı telefonlardan bahsediyor…
“Tamamen mobil olacak ve böylece, toplum da yeniden yapılanacak. Tabii ki avantajlarının yanı sıra dezavantajları da var.”
“Bu da demek oluyor ki isteyen size istediği zaman ulaşabilir. Çağrı sinyalinizi kapatabilirsiniz ama sonra, neden kapattığınızı açıklamanız gerekebilir.”
“Ancak avantajları çok büyüktür. Böyle bir alet sayesinde her yılda kurtardığımız binlerce yaşam, neredeyse diğer tüm hususları geçersiz kılıyor”
Şu an kullandığımız ve hayatımızın büyük bir parçası olan teknolojilerin ilk adımlarını atan bilim kurgu ustasını saygıyla anıyoruz.
Röportaja buradan ulaşabilirsiniz.
Yararlanılan Kaynak; 1.