Türkiye, ne yazık ki uzay çalışmalarında diğer ülkelere kıyasla çok çok geride kalmış durumda. Her geçen gün daha ileriye gitmemiz gerekirken, bilim alanındaki gelişmelerde hız kaybı söz konusu. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkemizde çok fazla değerli bilim insanı varken şimdilerde çoğunun ABD’de akademik kariyerine devam ettiğini görüyoruz. Üstelik geri kaldığımız uzay araştırmalarının dönüm noktası sayılabilecek Apollo 11 projesinde bir Türk bilim insanının, Arsev Eraslan’ın kilit rol oynadığını bilmek, bu konudaki gelişimimizin ne kadar yetersiz kaldığının kanıtı niteliğinde…
Senarist ve yazar Tolga Aydoğan’ın Twitter hesabında paylaştığı bir flood ile birçok kişi Arsev Eraslan’ın hikayesini öğrendi. Değerli bir bilim insanı olan Arsev Eraslan’ın ülkemizde yeterince tanınmamış olması da bir başka üzücü bir durum oldu. Şimdi hem Arsev Eraslan’ı tanıyalım hem de Tolga Aydoğan’ın tweetleriyle hikayesine kulak verelim…
Türkiye’nin ilk uçak mühendisi Prof.Dr.Necdet Eraslan’ın oğlu Arsev Eraslan, 24 Ocak 1937’de doğdu. Babası Necdet Eraslan, AtaTürk’ün talimatıyla Paris’e mühendislik eğitimi almaya giden önemli bir bilim insanıydı
Arsev Eraslan’ın babası Necdet Eraslan, 1926 yılında Türkiye’nin ilk mühendislik okulunda (şimdiki İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)) eğitim gören ilk öğrencilerden biriydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk mühendis adayı olarak Atatürk tarafından Fransa’ya gönderildi. 1930 yılında, Paris’teki Fransanın “Ulusal Havacılık Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1930-1937 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri’nin Eskişehir ve Kayseri uçak fabrikalarında uzman havacılık mühendisi olarak çalıştı ve Kayseri Uçak Fabrikasının Motor Atölyesi Şefi olarak görevlendirildi. Hava Kuvvetleri tarafından ABD’den satın alınan uçak ve motorlarla ilgilenmek üzere ABD’ye gönderildi. CALTECH’te eğitim verdi. Eğitim görevlisi olarak kalması istense de “Atatürk’ün ülkesinde yapmam gereken işler var” diyerek reddetti ve Türkiye’ye döndü. Türkiye’deki ilk dizel motoru icat etti. Su türbinleri yaparak elektrik üretti.
Arsev Eraslan, 1959’da ABD’ye makine mühendisi olarak gitti. Yine ABD’de hava ve uzay mühendisliği doktorasını yaptı ve ardından NASA’da çalışmaya başladı
Mühendisliğe olan ilgisi ise çocukken babasının kitaplarında ABD’nin Japonya’yı bombaladığı uçağın fotoğrafını görmesiyle başladı. İlokuldayken uçak modelleri yapmaya başladı.
NASA, 1965 yılında Apollo projesi için Arsev Eraslan’ı görevlendirdi. Ay’a gitmek üzere gerçekleştirilen Apollo projesinin yazılımlarını geliştirdi
Hatta o kadar önemli bir pozisyondaydı ki Apollo 11’de yer alan Neil A. Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. “Buzz” Aldrin, Jr. aya olan yolculuklarını gerçekleştirdikten sonra dünyaya dönebilmeleri için gerekli olan yazılımı tek başına geliştirdi
NASA’da çalışmaya başladığında ise gizli projelerde görev alabilmesi için ABD vatandaşı olması istendi. Ancak Arsev Eraslan bunu kabul etmedi ve bu duruma çok ilginç bir çözüm bulundu…
“NASA 1965’de Apollo projesine beni aldı. O dönemde park cezası yediğim için diplomamı bile alamıyordum. Pasaportum geçmiş, vizem bitmişti. Çok gizli projelere katılmam için ABD vatandaş formunu doldurmamı istediler. ‘Doldurmam’ dedim, ikna edemediler. Sonunda, ‘ABD ile Türkiye arasında bir savaş çıkarsa hangi tarafa gideceksin?’ dediler. Ben de, ‘ABD’yi seviyorum ama Türkiye vatanım’ dedim. Bana bir mektup yazdırdılar. Mektupta, ‘ABD’yi de, Türkiye’yi de çok seviyorum, eğer ABD ile bir savaş çıkarsa 24 saat içinde hangi tarafa sadakatli olacağımı bildireceğim’ diye yazdım. Bu formüle ikna oldular ve çalışma izni verdiler.Böyle bir uygulama ilk kez yapıldı. NASA, ‘Bu adam bize şart’ dediği için oldu. Çünkü yazılım programı yapan yoktu o sıralarda. ABD vatandaşı olsam, dedelerim mezarında ters dönerdi.”
Tek başarısı Apollo 11 için yazılım geliştirmek değildi. Aynı zamanda ABD’deki nükleer santrallerin çevreye olan etkisini minimuma indirmek için ve Ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek için yazılımlar geliştirdi
Ayrıca şu anda tüm dünyada kullanılan 3D Yüz Tanımlama Teknolojisini de Arsev Eraslan gerçekleştirdi
İşte başarılarıyla Türkiye Cumhuriyeti için çok değerli bir isim olan Arsev Eraslan’la tanışan yazar Tolga Aydoğan’ın paylaştığı tweetler…
Yanımda gördüğünüz 81 yaşındaki adamın ilginç bir özelliği var. Kendisi dünyanın en mütevazı insanı. Onu ilginç kılan aslında bu özelliği değil, Dünya için önemli bir işi gerçekleştirmiş olması. Tarihler 20 Temmuz 1969'u gösterdiğinde 1,5 milyar insan televizyonlarına odaklanmış pic.twitter.com/rNbmsCQihw
— Tolga Aydoğan (@tolgaaydogan) July 24, 2018
Neil Armstrong'un Ay'da yürüyecek olmasını heyecanla bekliyordu. Armstrong’un "Benim için küçük ama insanlık adına büyük bir adım" diyerek nitelendirdiği bu yürüyüşün ardında bu yanımdaki beyefendi vardı. Nasıl mı? Kendisi de o an TV başındaydı. Tullahoma'da bir evde. Yanında da
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
bir düzine bilim insanı. Spiker o an beklenmedik bir haber verdi "Astronot Armstrong'un bilgisayarı bozuldu, Ay'a iniş yapamayacak!" Bu ana şahitlik edenler üzüntü verici bu haberi alınca büyük bir hüsrana uğradı. Tullahoma'da bu evdeki bilim insanları da sukutuhayal içindeydi.
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
Sonra içlerinden biri "Telaşa gerek yok, Neil modülü Ay'a indirebilir. Bilgisayarın bozulma ihtimaline karşı, manuel olarak indirebilmek için üzerinde 1,5 yıl çalıştı" dedi. Bu cümle üzerine şaşkınlığa uğrayan bilim insanları "Sen nereden biliyorsun be Türk?" deyince yanımda
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
bulunan ve o vakit 32 yaşında olan bu bey "Ben Arsev Eraslan, NASA'da Apollo 11 Projesinde yazılım ayağında çalışıyorum" dedi. Evet yanımdaki bu adamın tahmini doğru çıkmıştı, Armstrong bilgisayarın bozulması üzerine manuel olarak modülü Ay'a indirmişti. 1,5 milyar insan izlemiş,
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
insanoğlunun Ay'a ayak basmasından ötürü gururlanmıştı. Eraslan'ın NASA'daki görevi ise modülün Dünya'ya dönüşü yani “re-entry” yazılımlarını gerçekleştirmekti. Yanında da üç öğrencisi vardı. "Yazılımları biz yaptık" diye anlatırken konuşmanın bir yerinde "hem yazılım yapıyorum
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
hem de o üç öğrenciye iş öğretmeye çalışıyorum" dedi. Ağzından bir şey kaçırmıştı sanki… Durdum. "Nasıl yani öğrencileriniz yazılım bilmiyor muydu?" diye sordum, mütevazı bir şekilde "yazılımların hepsini ben yaptım" diye utanarak yanıtladı sorumu. Evet, bu bey Armstorng,
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
Collins ve Aldrin'in Dünya'ya sağ salim dönmesi için gerekli yazılımları gerçekleştirdi. Yani Eraslan’ın yaptığı yazılımlar olmasaydı o modül Dünya'ya inemeyecekti. Başka ne mi yaptı? ABD’deki nükleer santrallerin çevreye olan etkisini minimuma indirmek için yazılım geliştirdi,
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
Ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek için yazılım geliştirdi, suçluyu yüzünden tanıyan dünyadaki ilk 3D Yüz Tanımlama Teknolojisini geliştirdi. Bu yazılımla 1999 senesinde ABD’de ödül kazandı. Yani günümüzde kullanılan yüz tanımlama ilk kez bir Türk’ün yani bu yanımdaki
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
beyefendinin geliştirdiği teknoloji ile hayat buldu. Uzun süre NASA’da bilim insanı olarak görev aldı, ABD’deki birçok üniversitede profesör olarak öğrencileri ve NASA personelini eğitti. Peki nereden merak sardı buna? Babasının kitaplarından! Uçak teknolojisi ve havacılıkla
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
ilgiliydi bu kitaplar. İçinde ABD’nin Japonya’yı bombaladığı uçağın fotoğrafını gördü ve maketini yaptı. Henüz ilk okuldaydı ve model uçak yapıyor, kitaptaki gibi aynı şekilde boyuyor, pervanelerini takıyordu. O kadar çok model uçak yapmıştı ki evin bir odası dolup taşmıştı.
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
İşte o kitapla başladı her şey. Babası Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk uçak mühendisi Necdet Eraslan’dı. Atatürk, Necdet Eraslan’ı Fransa’ya gönderdi ve Paris’te 1928’da Ecole Nationale Superieure de L’Aeronautique’te havacılık ve uçak mühendisliği öğrenimi gördü. Sonrasında ABD’ye
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
1937’de Türkiye için satın alınacak uçakların temini için bizzat Atatürk tarafından gönderildi. Sonra ne mi oldu? Necdet Eraslan, Türkiye’deki ilk dizel motoru icat etti. Su türbinleri yaparak elektrik üretti. ‘Karman Line’ yani dünya ile uzayın birleştiği çizgiyi ortaya çıkaran
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
dünyaca ünlü bilim insanı Theodore von Kármán’ın “Gel ABD’de kal sana profesörlük verelim” teklifini “Atatürk’ün ülkesinde yapmam gereken işler var” diyerek reddetti. İstanbul Teknik ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde profesör olarak çalıştı.
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
1963’te ABD’ye profesör olarak gitti Necdet Eraslan. Louisiana State University Makine – Uzay Havacılığı bölümünde profesörlük yaptı. Bir yandan da NASA’daki görevlilere ders verdi. Bu öğrencilerin hepsi Apollo 11 projesinde çalıştı. Yani baba Necdet Eraslan da Ay’a gidilmesi
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
için dolaylı olarak katkı sağladı. 24 adet kitap yazdı, motor ateşlemesi konusunda büyük çabalar kat etti, TÜBİTAK’ın kurulmasının fikir babası oldu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk uçak mühendisi olarak tarihe geçti.
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
Bu baba oğul Atatürk’ün izinde bilimi geliştirerek Ay’da yürünmesini sağladı. Bu Türkleri biliyor muyduk? Maalesef hayır. Benim Yazar Tolga Aydoğan olarak görevim Atatürk’ün izinde giden bu insanları ortaya çıkarmaktır. Bu bağlamda Atatürk’ün İzindekiler isimli kitabımda kısa da
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
olsa yer verdiğim bu baba-oğulun hikayesini ayrı bir kitap olarak yayımlayacağım. Onlar bilimin ışığında, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde bu ülke ve insanlık adına önemli işlere imza attılar. Onların ortak noktası Atatürk’tü ve O’nun aydınlattığı yoldu. Gittikleri yol ise O’nun
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
iziydi. O izi takip eden birileri daha vardı. Nasıl mı? ABD Başkanı Nixon’un özel uçağı 20 Ekim 1969 saat 11.55’te Ankara Esenboğa Havalimanı’na iniş yapar. Bu uçaktan inen kişiler Ankara caddelerinde üstü açık bir Cadillac ile geçerler ve kendilerini bekleyen Ankaralıları
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
iziydi. O izi takip eden birileri daha vardı. Nasıl mı? ABD Başkanı Nixon’un özel uçağı 20 Ekim 1969 saat 11.55’te Ankara Esenboğa Havalimanı’na iniş yapar. Bu uçaktan inen kişiler Ankara caddelerinde üstü açık bir Cadillac ile geçerler ve kendilerini bekleyen Ankaralıları
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
selamlarlar. Bu heyet, büyük saygı duydukları birini görmeye gelmiştir. Saygı duruşunda bulunup çelenk bırakırlar. Saygı duydukları bu kişi 1930’ların başında Eskişehir’de ‘Çok değil yüz yıla kalmaz insanoğlu Ay’a gidecektir’ sözünün sahibidir. Heyetin gittiği yer Anıtkabir,
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018
saygı duruşunda bulundukları kişi ise Atatürk’ten başkası değildir. Bu arada Anıtkabir'i ziyaret eden bu kişiler kim diye soracak olursanız; Apollo11 projesiyle Ay’a giden üç kişilik mürettebat; Neil Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. Aldrin’dir. https://t.co/vTFR5Pkuxo
— tolga aydoğan (@tolgaaydogan) 24 Temmuz 2018