Aynı isme sahip doğanın iki parçası; bir kuş ve bir ağaç. Aralarındaki ilişki ise isim benzerliğinden çok daha fazlası. Merak edenler için iki ardıçın öyküsünü anlatmaya çalıştık, keyifli okumalar dileriz.
Önce geniş repertuvarlarıyla ünlü ardıç kuşunu tanıyalım
Onları tanımamanın kolay bir yolu var; o da tekrar eden bir ritimle şarkı söyler gibi ötmeleri. Özellikle erkek olanlarının 100’den fazla müzikal dizi içeren repertuvara sahip olduğu biliniyor. Yani karşımızda müzik kulağı oldukça gelişmiş bir tür var. Ötüşlerini dinlemek isterseniz onları ormanlarda, bahçelerde ya da parklarda, yani her türlü yeşil alanda görebilirsiniz. Ağaçlara duvarları çamurla kaplı kase şeklinde yuva yapan bu kuşlara ev sahipliği yapan en önemli ağaç türü ise adından da anlaşıldığı üzere ardıç ağacı.
Ardıç kuşlarına ev sahipliği yapan ardıç ağaçları aslında bu kuşlar sayesinde varlıklarını sürdürebiliyorlar
Ardıç ağaçları da her ağaç gibi tohumlara sahip; ancak bu tohumlar ancak ardıç kuşunun varlığında üremeyi sağlıyor. Ağaçtan dökülen tohumları önce kuşlar yiyor. Onların sindirim sisteminde kabukları açılan tohumlar bu sayede işlerlik kazanıyor. Kuşların dışkılarıyla yeniden toprağa karışan tohumlar kolayca çimlenebiliyor.
Doğanın bu muhteşem uyumu sayesinde neslini devam ettiren ardıç ağacı çok eskiden beri kutsal kabul edilmektedir
Özellikle Şaman Türklerinde ve Alevi-Bektaşiler’de ardıç ağacına özel bir önem verilmektedir. Dallarına bez bağlanarak dilek tutulur ve ayrıca bu dalların yakılmasıyla elde edilen tütsüler tekkelerde kullanılır. Dallarını tütsü elde etmek için kullanan bir başka medeniyet ise Yunanlılar. Onlar da bu kokunun ruhsal hastalıklara iyi geldiğini düşünüyorlarmış.
Dallarından tohumuna her yönüyle şifa için kullanılagelen bir ağaç
Görünüm olarak çam ağacını andıran ardıç ağaçları 2-5 metre arasında büyüyebilir ve oldukça güzel kokulu, dikenli yaprakları vardır. Bunun yanında üzüme benzer, küçük, parlak ve mor-siyah renklerde meyveleri vardır ve bu meyveler büyüdükçe kozalak şeklini alır. Meyvesi, kozalakları, dalları ve yaprakları farklı şekillerde ve farklı amaçlarla tüketildiği için yüzyıllardır halk arasında şifa kaynağı olarak bilinir.
Ardıç ağacı en çok bitki çayı olarak tüketiliyor
Hem yaprakları hem dalları hem de meyvesi, bunların hepsini bitki çayı gibi demleyebilirsiniz. Bu çay, kokusu ve yatıştırıcı özellikleriyle ruhsal yönden size rahatlatır. Ayrıca sindirimi hızlandırarak hazımsızlığı önler, adet sancılarına iyi gelir ve boğaz enfeksiyonlarını hafifletir. Hücre yenilenmesini hızlandırarak daha genç bir cilde sahip olmanızı sağlar çünkü güçlü bir antioksidandır. Ancak tüm bunların birer alternatif tıp yöntemi olduğunu bilmenizde fayda var. Bu tarz yöntemler kalıcı çözüm sağlamayacağı gibi fazla miktarda ve kontrolsüz tüketmek zararlı olabilir.
Geriye bitki çayınızla dinginleşirken bu ismin yalnızca bir benzerlik olmadığını düşünerek doğaya teşekkür etmek kalıyor
1, 2