Kadınların bir çiçek olmadığını ve her türlü alanda varlığını göstermek, üretmek, bilime, teknolojiye, sağlığa ve aklınıza gelebilecek her şeye katkıda bulunmak için var olduklarını zaten söyleyip duruyoruz.
İşte bu gerçekleri kanıtlayan, tarihe adını yazdırmış kadınları da hatırlamakta yarar olduğunu düşünüyoruz. Amelia Earhart o kadınlardan biri. Havacılık dünyasının önemli isimlerinden Amelia Earhart’ın ilgi uyandırıcı yaşam öyküsünü paylaşmak istedik.
24 Temmuz 1897’de Kansas, Amerika’da dünyaya gelen Amelia Mary Earhart, mutsuz bir ailenin çocuğuydu
Birçok dahinin yaşam öyküsünden alışkın olduğumuz gibi, Amelia’nın da sorunlu bir ailesi, alkolik bir babası vardı. Ama Amelia’nın şanslı olduğu kısım, ailesinin onu yeni ve farklı şeyler denemek konusunda yüreklendirmesiydi.
Amelia sıradan bir kız çocuğu değildi ve bunu daha küçük yaştaki hobileri gösteriyordu
Ağaçlara tırmanarak geçirdiği çocukluğunda Amelia’nın en büyük hobisi gazete kupürleri biriktirmekti. Biriktirdiği haberler, o dönem erkek egemenliğindeki konularda (hukuk, reklamcılık, mühendislik vb.) başarılı olan kadınların yaşam öykülerinden örneklerdi.
Amelia, ilk kez 10 yaşındayken uçak görmüştü ve gördüğü şeyden etkilenmemişti
“Paslı tellerden ve tahtadan oluşan bir şeydi, hiç enteresan görünmüyordu…”
Ama aradan 10 yıl geçtikten sonra katıldığı bir akrobatik uçuş gösterisinde, havacılıkla ilgili fikirleri değişecekti.
28 Aralık 1920, Amelia’nın hayatının en heyecanlı günü ve dönüm noktalarından biri oldu
Frank Hawks adındaki bir pilot, Amelia’ya 10 dakikalık ilk uçuşunu yaptırdı. Amelia; “60-70 metre kadar yerden yüksekteydim ve uçmam gerektiğini o an kesin olarak anladım.”
Amelia’nın asıl mesleği hemşirelikti. 1. dünya savaşı sırasında askeri hemşirelik yapıyor ve göçmen çocuklara gönüllü İngilizce öğretiyordu
Ama onun gerçek hayali ve tutkusu uçmaktı
Bunun için çalıştığı tüm işlerde kazandığı parayı biriktirdi ve annesinin de yardımıyla pilotluk eğitimini tamamladı. 1921’de ise açık sarı renkteki çift kanatlı “The Canary” (kanarya) adlı uçağıyla ilk yalnız uçuşunu yaptı.
Adını tarihe yazdıracak deneyimini yaşaması için gelen telefon…
1928 yılında Amelia Earhart bir telefon aldı. Telefondaki Yüzbaşı Hilton H Railey ciddi bir şekilde şu soruyu sordu; “Atlantik Okyanus’unu havadan geçen ilk kadın olmak ister misin?”
Amelia düşünmeden, büyük bir heyecanla evet yanıtını verdi. Üstelik kendisinden önce o yıl aynı denemeyi yapan 3 kadın pilot yaşamını yitirmişti. Amelia Earhart, 1932 yılında Atlantik’i geçen ilk kadın oldu.
Amelia artık ünlü olmuştu. Bu deneyimden sonra, Kaliforniya’dan Hawai’ye uçan ilk kadın pilot oldu
Son uçuşu ise 1937 Haziran ayında oldu
Fred Noonan ile çıktığı dünya turunda, sırasıyla; Miami’den Güney Amerika’ya, Güney Atlantik Okyanus’unu geçip Afrika’nın Dakar şehrine, oradan da Tayland ve Avustralya’ya uçtular.
Howland adası rotasında, Amerikan Sahil Güvenliği uçakla iletişimi kaybetti. Son mesaj 2 Temmuz 1937, sabah saat 8.45’de geldi. Amelia’nın ses tonu çok telaşlı olarak tanımlandı.
Amerikan Deniz Kuvvetleri, ne pilotlara ne de uçağa ait herhangi bir ize rastlayamadı
Bu kayıp hala gizemini koruyor, olayla ilgili çeşitli teoriler üretilmiş olsa da bunların hiçbiri doğrulanmadı.
“Yükseklerde Uçan Kanatlar” övgüsü
Eşi George Putnam, 1939 yılında Amelia’nın macera dolu yaşamına bir övgü ve anma niteliğinde biyografi yayınladı.