Ana sayfa » Teknoloji - Bilim » Bilim İnsanları Açıklıyor! Neden Bazı İnsanların Yüzü Alkol Tükettikten Sonra Kızarır?
Bilim İnsanları Açıklıyor! Neden Bazı İnsanların Yüzü Alkol Tükettikten Sonra Kızarır?
Bir kadeh şarabın ardından yanaklarınızın pembeye dönmesi romantik bir görüntü yaratabilir, ama eğer iki kadeh sonrası yüzünüz bir domatese dönüşüyorsa, işin içinde genetik bir sır olabilir!
Bir kadeh şarap yudumlarken aynada yanaklarınızın domates gibi kıpkırmızı olduğunu fark ettiyseniz, merak etmeyin: Bu durumu yaşayan tek kişi siz değilsiniz. Kimileri bu durumu alerjiye, kimileri utangaçlığa, bazıları da sıcak ortama bağlasa da gerçek suçlu bambaşka bir yerde saklanıyor. Evet, bu gizemli kızarmanın arkasında bilimsel bir neden var ve belki de genetik mirasınız! İçtiğiniz içkinin markasından çok, DNA’nız bu reaksiyonu şekillendiriyor olabilir. Yani yüzünüzün şarap gibi kızarmasının sebebi, tam anlamıyla vücudunuzun size “Bu bana biraz fazla geldi!” demesi aslında. Peki alkol içince yüz kızarması neden olur?
Alkol içince yüz kızarması neden olur?
Alkol tükettiğinizde, vücudunuz onu parçalamak için bir dizi kimyasal işlem başlatır. İlk durak karaciğerinizdir. Alkol vücuda girdiğinde, önce karaciğerde parçalanmaya başlar. Bu süreçte oluşan en önemli moleküllerden biri asetaldehit adı verilen bir bileşiktir. Bu madde, vücut için oldukça toksiktir ve hızla ikinci aşamaya geçip zararsız hale getirilmesi gerekir. Ancak burada işler her zaman planlandığı gibi gitmez. Eğer vücudunuz bu asetaldehiti etkili bir şekilde parçalayamazsa, bu madde kanınızda birikir. Sonuç? Yüzünüzdeki kılcal damarlar genişler, sıcaklık artar ve aynada yanaklarınıza bakarken sanki güneş altında saatlerce yatmışsınız gibi bir görüntüyle karşılaşırsınız.
Bu tepki ise tıbbi literatürde alkol kızarma reaksiyonu yani alcohol flush reaction olarak bilinir. Aslında bu durum, vücudunuzun size içten içe “Alkolle aramız pek iyi değil” demesinin bir yolu gibidir.
Doğu Asya genetiği neden daha çok yaşıyor?
Dünya üzerindeki tüm insanlar alkolü aynı şekilde sindirmez. Özellikle Doğu Asya kökenli bireylerin yaklaşık %80’i, alkol tükettiğinde bu kızarma reaksiyonunu sıkça yaşar. Neden mi? Çünkü bu bireylerin önemli bir bölümü, ALDH2 adı verilen bir enzimi kodlayan genin farklı bir versiyonunu taşır. Bu enzim, asetaldehiti parçalamakla görevli olan baş aktördür. Ancak bu farklı gen versiyonu yüzünden, enzim ya çok yavaş çalışır ya da neredeyse hiç çalışmaz. Sonuç olarak, asetaldehit vücutta birikir, sadece yüz kızarması değil aynı zamanda çarpıntı, baş dönmesi, mide bulantısı gibi yan etkiler de devreye girebilir.
Bu durum öyle yaygındır ki bazı ülkelerde “Asian flush” (Asyalı kızarması) olarak bile adlandırılmıştır. Ancak coğrafi sınırları olmayan bir genetik farktan bahsediyoruz. Sadece Asya değil, dünyanın pek çok yerinde bu enzimi düzgün çalışmayan insanlar bulunuyor.
Biraz ürkütücü ama bir o kadar da ilginç bir bilgiyle devam edelim. Nature dergisinde 2018 yılında yayınlanan bir araştırma, bu genetik yapıya sahip bireylerin alkol alımından sonra DNA hasarına daha yatkın olabileceğini öne sürüyor. Üstelik bu hasar, bir içkiyle bile ortaya çıkabiliyor. Yapılan deneylerde, genetik olarak hassas hale getirilmiş farelerin bile tek doz alkolle ciddi DNA zararına uğradığı görüldü. Bu da gösteriyor ki bu reaksiyon sadece estetik bir mesele değil; aynı zamanda hücresel sağlığı da etkileyen ciddi bir uyarı olabilir.
Yani, yüzünüzdeki pembeleşme aslında vücudunuzun içeride çalan bir alarmı. Bize “Dur biraz, bu bana iyi gelmiyor” demeye çalışıyor olabilir. Ve bu sinyali ciddiye almak sağlığınız açısından önemli olabilir.
Bazıları “Ne olacak canım, alışırım zamanla” diyerek vücudu bu duruma karşı eğitmeye çalışır. Ancak uzmanlara göre bu strateji oldukça riskli
Vücudunuzu alkolü tolere etmesi için zorlamak, tam tersine, sağlık risklerinizi artırabilir. Özellikle de asetaldehit birikimini genetik olarak engelleyemeyen bireyler için daha fazla içmek, kızarıklığı bastırmaz; yalnızca daha fazla toksin birikmesine ve potansiyel hücre hasarına neden olabilir.
Yüzünüz kızarıyorsa, bu vücudunuzun verdiği doğal bir geri bildirimdir. Bu nedenle vücudunuzun sesine kulak vermeniz en iyisidir. Kızarıklığı azaltmak için yapılabilecek en sağlıklı şey ise çok basit: Daha az içmek. Hatta bazı uzmanlar, özellikle bu enzimi yeterince üretemeyen bireylerin alkol tüketiminden tamamen kaçınmasının en güvenli yol olabileceğini söylüyor.
Eğer bu yazıyı okurken “Demek ki boşuna yüzüm kızarmıyor!” dediyseniz, bir şeyler netleşmeye başlamış demektir. Bu, artık her partide en çok içen olmanız gerekmediğini fark etmek için güzel bir fırsat olabilir. Günümüzde ise bazı alkolsüz içecekler o kadar lezzetli ve yaratıcı hale büründü ki, bir kadeh karpuzlu mocktail ya da zencefil-limon karışımıyla eğlenmek mümkün hale geldi.
Eğlenmek için illa alkol gerekmez. Ve eğer vücudunuz bu konuda size sinyaller veriyorsa, o sinyalleri dikkate almak yalnızca bugününüzü değil, gelecekteki sağlığınızı da olumlu etkileyebilir.