Daha iyi bir hayat yaşamak herkesin hayali. Ancak birçok insan, hayatını iyileştirmek için dış etkenlere yöneliyor; daha büyük bir ev, yeni bir araba veya daha fazla para arayışına giriyor. Evet, bu maddi kazanımlar yaşam kalitemizi belli bir ölçüde artırabilir, fakat bunların etkisi sınırlı. Bir noktada fark ederiz ki, daha iyi bir hayatın anahtarı aslında kendi içimizde saklı. İşte burada, ünlü filozof Alan Watts devreye giriyor. Doğu bilgeliğini ve Batı felsefesini harmanlayarak, hayatı daha anlamlı kılmak için bazı önemli fikirler ortaya koyuyor. Watts, acıyı kabul etmekten şimdiki anda yaşamaya kadar birçok konuda derinlemesine düşünceler sunuyor. Şimdi gelin, onun hayatı daha iyi yaşamak için sunduğu altı ana fikre birlikte bakalım. İşte yazar Alan Watts’tan daha iyi bir yaşam için öneriler…
1. Hepimiz birbirimize bağlıyız
Alan Watts’ın en ünlü düşüncelerinden biri, “Ayrılık İllüzyonu” fikridir. Ona göre, egomuz bize ayrı bireyler olduğumuzu söyler, ancak bu sadece bir yanılsamadır. Aslında hepimiz birbirimize bağlıyız. Bu düşünce, Hinduizm ve Budizm gibi Doğu öğretilerinden ilham alıyor. Özellikle Hinduizm’deki “moksa” kavramı, insanın kendini çevresinden ayrı bir varlık olarak görme illüzyonundan kurtulması anlamına geliyor. Yani, her şey birdir ve hepimiz bu bütünün parçalarıyız. Bu anlayışa sahip olduğumuzda, daha fazla empati, şefkat ve anlayış geliştirebiliriz. Bu da hem başkalarıyla olan ilişkilerimizi hem de dünyayla olan bağlantımızı güçlendirir.
2. Şu anda yaşayın
Birçok kişiden “şimdiki anda yaşa” tavsiyesini defalarca duymuşsunuzdur. Alan Watts da bu fikri savunan filozoflardan biri. Batı dünyasında birçok insan, zamanla ilgili kronik bir kaygı yaşıyor. Sürekli geleceği kovalıyor, mutluluğun peşinden koşuyor ve bugünü unutuyoruz. Bu durum, sürecin tadını çıkarmak yerine sürekli bir başarıyı hedeflemekle sonuçlanıyor. Watts’a göre, hayatı müzik dinlemeye benzetebiliriz; müziğin amacı onu bitirmek değil, keyif almak ve sürecin içinde kalmak. Aynı şekilde, yaşamda da sadece bir hedefe ulaşmak için acele etmek yerine, o anın tadını çıkarmak gerekir.
3. Minimalizmi benimseyin
Daha iyi bir yaşam için öneriler listemize devam ediyoruz. Watts, minimalizmi savunan bir düşünür. Ona göre, hep daha fazlasını istemek bizi yoruyor ve elimizde olanların tadını çıkarmamıza engel oluyor. Sürekli yeni şeyler peşinde koşmak, mevcut anı yaşama fırsatını kaçırmamıza neden oluyor. Daha fazla mal mülk edinmek, sahip olduklarımızın değerini göz ardı etmemize yol açıyor. Watts, insanları, sahip olduklarının değerini bilmeye ve gereksiz maddi arzuların peşinden koşmamaya davet ediyor. Bazen daha azıyla yaşamak, hayatımızdaki gerçek anlamı keşfetmemize olanak tanıyor.
İlginizi çekebilir:
Düşünce Dünyanızdan Sıyrılıp Anı Yaşamak İçin Yapmanız Gereken 9 Şey
4. Güven aramaktan vazgeçin
Birçoğumuz güvenli bir yaşam arzularız. Daha fazla para, daha fazla arkadaş, daha fazla güvence… Ancak Watts’a göre, mükemmel güvenlik arayışı bizi kısıtlıyor. Hayat sürekli bir değişim ve belirsizlik içinde ilerliyor. Bugün sahip olduklarımızın yarın da aynı şekilde var olacağını garanti edemeyiz. İşte bu yüzden, mükemmel güvenlik arzusundan vazgeçmek özgürleştirici olabilir. Belirsizlikleri kucaklamak, hayatımızda yeni fırsatlar yaratabilir ve bizi beklenmedik güzelliklerle tanıştırabilir.
5. Acıyı kucaklayın
Watts, acıyı kabul etmenin önemine dikkat çekiyor. Burada kastettiği, başkalarının acısına kayıtsız kalmak değil, hayatın doğal bir parçası olarak acıyı kucaklamaktır. Hayatta karşılaştığımız zorluklar, büyümemize ve olgunlaşmamıza katkı sağlar. Eğer tüm hayatımız boyunca hiçbir zorlukla karşılaşmazsak, acının ardından gelen mutluluğu da tam anlamıyla deneyimleyemeyiz. Bu yüzden kısa vadeli acılara tahammül etmek, uzun vadede daha derin bir tatmin duygusu yaşamanıza yol açar.
6. Şakacı bir tutumla yaşayın
Alan Watts’tan daha iyi bir yaşam için öneriler listemizin sonuna geldik. Watts, hayatı daha neşeli ve yaratıcı bir şekilde yaşamamızı öneriyor. Toplumda genellikle iş ve oyun arasında kesin bir ayrım var. Oysa Watts, bu ayrımın bu kadar katı olmaması gerektiğini savunuyor. İşe de eğlence katabiliriz, hatta günlük yaşamımızın her alanında küçük oyunlar yaratabiliriz. Örneğin, bulaşıkları yıkarken şarkı söylemek ya da çalışırken dans etmek gibi. Hayatı bu şekilde şakacı bir tutumla yaşamak, günlük rutinlerimizi daha keyifli hale getirebilir ve yaşam kalitemizi artıracaktır.
Kaynak: 1