Konuk yazarımız Greenpeace Türkiye listeledi, haberiniz olsun.
Akkuyu’da bir nükleer santral kurulacak. Bu santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, Çevre Bakanlığı tarafından onaylandı. Raporun içinde eksikler çeşit çeşit. Aşağıda birkaçını inci gibi dizdik.
Bakalım senin tepkin ne olacak?
Santrali Rus Rosatom Şirketi işletecek
Bu şirketin çuvallaması bol. Çernobil Felaketi desek, yeterince açıklayıcı olur mu?
Daha önce denenmemiş teknoloji
“Akkuyu’yu bize versenize, bi’şey deniycez.”
Kaza olursa zararı kim karşılayacak pek belli değil.
Tabii bir tavır koymak lazım bu duruma.
Radyoaktif atıklar nasıl bertaraf edilecek?
Valla biz de pek bilmiyoruz, raporda da yazmıyor.
Nükleer atıkların bir kısmı Boğazlardan geçecek
Gemiler kalkar yüreğimden gizlice, hepsi de radyoaktif.
Enerji bağımsızlığı aldatmacası
“Türkiye’nin kalkınması için bu santrale ihtiyaç var” iddiası yanıltıcı. Hammaddesi, teknolojisi, şirketi yerli olmayan bir nükleer santralle enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak mümkün değil. Bunun farkına varınca bir durgunluk geliyor tabii…
Nükleersiz hayat, kafa daha rahat
Türkiye’nin güneş ve rüzgar potansiyeli öyle zengin ki, yenilenebilir enerji hepimize yeter.
Bonus:
Greenpeace Akkuyu Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu’na dava açmış; 223.000 kişi de katılmış. Sen de katılırsan nükleere karşı bir şansımız olabilir. Buradan buyur.
Çevre Etki Değerlendirme Raporu gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar bütünüdür.
ÇED raporu onaylanmayan bir proje hayata geçemez.