Baka baka doyamadığımız Irak doğumlu Belaruslu model Ahmed Angel, Dünya’nın tozunu attırdığı günlerde ülkemizde de epey jöle rüzgarları estirdi. Öyle ki bir ara tekrar herkes jöle kullanmaya başlayacakmış gibi bile oldu (neyse ki kimse kullanmıyor).
Sokakta görsek; “Acıdı mı?” diye soracağımız, yeryüzüne düşmüş bir melek olduğuna emin olduğumuz Ahmed’in birbirinden sıcak, birbirinden samimi pozlarını beğeninize sunuyoruz.
Eşekte bile olmayan bir kirpik, göz senkronizasyonu
Irak doğumlu Belarus’lu model Ahmed Angel’ın internette fırtınalar koparmasının üzerinden yaklaşık 1 yıl geçti. Ahmed’in tatlı kişiliği ve pozitifliği internet alemini büyüledi. Ve fotoğraflarının birisinde kullandığı başlık olan “he is planet” (o bir gezegen) hayranlarının ona taktığı isim oldu.
Sen benim güneşim, benim dünyamsın.
Buzzfeed’den Katie Notopoulos’un kendisiyle yaptığı röportajda Ahmed “şöhret tuzlu su gibidir, içtikçe daha çok içme isteği yaratır.” dedi ve “Şöhret bir çok problemi de yanında getiriyor ama ben kendimi biliyorum ve Allah’a güveniyorum. Bence ben şöhretle gayet güzel baş edebildim.” şeklinde konuştu.
Kız seni rüyamda gördüm
“İftar yapıyorduk.”
Aşk doğal bir histir, bencil kalpten gelmez!
Ahmed Angel tıp öğrencisi ve okulunu tamamlamayı kafasına koymuş. “Geleceğe dair bir çok planım ve hayalim var ama hayırlısı olsun, Allah ne derse o olur.” diyen Ahmed “Her zaman bilimle ilgili düşünüyorum ve bilimsel gelişmeler hayal ediyorum. Umarım bir gün Nobel Bilim Ödülü’nü kazanabilirim. Yaşıtlarım ün, şan ve şöhret istiyorlar ve bu uğurda hiç uygun olmayan hal ve hareketlerde bulunuyorlar. Ben insanlar için kullanılabilir bilimsel buluşlar yaparak tarihe geçmek istiyorum.” dedi.
Sahillerde seninle koşayım, adını kumlara yazayım
Ahhhh öyle bir dünya ki…
Altın gücü!
Anorak monta bakış açımızı değiştirdin Ahmed
Demiştik yeryüzüne inmiş melek diye
Mükemmelliğin vücut bulmuş hali
Dünya üzerinde çekilmiş en karizmatik vesikalık
Salonunuzun baş köşesine koymak için, bakıp bakıp huzur bulun
Sevgi. Güç. Allah. Susuzluk
Zaten biz de susuzluktan ölüyorduk.