Zaman zaman kötü deneyimler yaşayabiliriz. Bu deneyimleri geride bırakıp, yola devam etmekse son derece önemli. Genellikle unutmanın anahtarının affetmek olduğu söylenir. Affetmek, unutmanın kapısını açar ve yaşadıklarınızı geride bırakmanıza yardımcı olur. Çoğu kişi için bu rahatlatıcı ve hafifletici olsa da, aslında affetmek ve unutmak her kişide aynı etkileri göstermez. Kişilerarası travma yaşayanlar için affetmek ve unutmak rahatlatıcı bir durumdan çok ters etki yaratıp travmayı büyütebilir. İşte affetmemeniz ve unutmamanız için 10 neden.
1. Suçluluk duygusuna neden olabilir
Kişisel travmalardan sonra, sizi kaygı bozukluğuna, depresyona ya da intihara sürükleyen yani mağdur olduğunuz travmayı unutma fikri suçluluk duygusuna bile neden olabilir. Yaşadığınız ağır travmayı ve size zarar veren kişiyi unuttuğunuz için kendinizi suçlu hissedebilirsiniz. Bu da yeni bir travmanın yaşanmasını tetikleyebilir. Bu nedenle unutmak istediğinizden emin olmadığınız bir şeyi unutmaya çalışmak yerine, onun sizde değiştirdiklerine ve bunun üstesinden nasıl gelebileceğinize odaklanın. Unutmak, bir şeylerin üstesinden gelmek değil, bazen yalnızca hatırlamak istemediklerimizi halı altına süpürmektir.
2. Kişinin özgüveninin düşmesine neden olabilir
İnsan beyni gönüllü olarak unutamaz. Belki korkunç anıları köreltmeyi veya bulanıklaştırmayı öğrenebiliriz, ancak elimizden geldiğince deneyin, silinemezler. Birine unutmasını söylemek, ona uçmasını söylemek gibidir. Bu nedenle unutmaya çalışmak, travma yaşayan kişiyi bunu başaramadığı ve unutmadığı için de rahatsız edebilir. Özgüveninin düşmesine neden olabilir. Ne yazık ki “Unut ve yoluna bak” türevi nasihatları hayata uygulamak kolay değil.
3. İyileşme sürecini geciktirebilir
İkili ilişkilerde travma yaşayanlar, terk edilenler ya da aldatılanlar karşısındaki kişinin suçlu olduğuyla kolay kolay yüzleşemez. Onlar hakkında kötü düşünceler akıllarından geçtiklerinde bile kendilerini suçlu hissedebilirler. Bu nedenle hala suçlayamadıklarını düşündükleri kişileri affetmenin matematiği üzerinde çalışmak iyileşme süreçlerini geciktirebilir, zayıflatabilir.
4. Affetmeden de hayatlarına devam edebilirler
Affetme, affedileni olduğu kadar affedenleri de özgürleştiren sağlıklı, kutsal bir şifa stratejisi olarak görülüyor. Ancak hassas kişiler için bu bazen yüzleşemedikleri sorunları halının altına süpürmekten ibaret. İnsanların yaşadıklarını hazmedebilmesi ve olayları gerçekten affedebilmesi için belirli bir zamana ihtiyaçları var. Bu süre kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazıları içinse affetmek bir ihtiyaç değildir. Onlar yaşananları affetmeden de bununla hayatlarına devam edebilir. Bu nedenle affetmek her zaman iyi bir seçenek değildir.
5. Kişiyi güçsüzleştirebilir
Travmayı arkalarında bırakanlar genellikle herhangi bir şey hissetmek için mücadele ederler. Öfke ve acı gibi duygular onlara kendilerini güçlü hissettirebilir. Bu tip duygular onlar için mücadelelerine güç veren enerji kaynakları gibidir. Bu nedenle onlar için affetme ihtimali, ortaya çıkan kimlik duygusunu değersizleştirmekle eş değerdir. Onları güçsüzleştirebilir.
6. Her şey zamanına uygun olmalıdır
Kişi affetmeyi seçebilir ama unutmayabilir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi herkesin yaşadıklarını geride bırakma süresi birbirinden farklı. Kimileri birkaç hafta içinde eski hayatına dönerken, kimileri ise olaları affedip ama unutmayıp hayatına böyle devam edebiliyor. Bu nedenle her şeyin bir zamanı var. Ve belki de o gün bugün değildir!
7. Bu kişisel bir mesele
Unutmak ve affetmek tamamen kişisel. Bu duyguları, her yönüyle tartmak ve bu yolda yürümek de travmadan kurtulan kişilerin kendilerini daha güçlü ve özgüvenli hissetmelerini sağlıyor. Yani önemli olan zafer değil, zafere giden yol. Bu nedenle travma yaşayan kişiler affetme ve unutma seçeceğini saklamak isteyebilirler. Bu onlar için güçlendirici ve heyecan verici.
8. Yargılayıcı bir tavır olabilir
Affetmek ve unutmak bazen kişilere yargılayıcı gelebilir. Çoğu zaman üzgün birine “affet ve unut, boşver” deriz. Ancak onların içinde bulunduğu ruh hali düşünüldüğünde bu cümle aslında son derece soğuk ve zalim gelebilir. Bencil biri gibi algılanabiliriz. Öte yandan onlar da affetme ve unutma düşüncelerini kendileri duyarsızlık gibi görebilirler. Sonuçta çok üzüldüler, hatta neredeyse bir travma yaşıyorlar.
9. Affetmeyi ve unutmayı reddetmek bir direniş gösterisi olabilir
Şikayet etmeden itaat etmeye yıllarını harcayanlar, herhangi bir reddetme arzusunu aşırı sahipleniyor. Affetmeyi ve unutmayı reddetmek, travma yaşayan kişiler için bazı açılardan kendi iyilikleri için cesur bir direniş ve protesto hareketidir.
10. Bazen bu gerekli değildir
Gerçek şu ki herkese uyan tek bir kural geçerli değildir. Affetmek ve unutmak her zaman devam etmek için gerekli olan duygular değil. Kişi bunları bastırarak da yaşamına devam edebilir ve mutlu olabilir. Affetmemek belki de bugün kişinin kendisine verdiği bir hediyedir, çünkü yaşadıklarından ders çıkarabilir.
Kaynak: 1