Konu imparatorlar ya da krallar olduğunda aklımıza gelen ilk şey lüks yaşamları olur. Zira hükümdarın birçoğu abartılı yaşam tarzıyla bilinir. Aynı zamanda müthiş bir güç ve güvenlik de beraberinde gelir. Birçoğumuz bir hükümdara zarar vermenin pek de kolay olmayacağı konusunda hemfikiriz! ? Ancak tarihteki örnekler gösteriyor ki bu güce sahip olmak ölümsüz olduğunuz anlamına gelmiyor. ? Güce ve servete sahip olmalarına rağmen acımasızca öldürülen hükümdarları araştırdık…
İmparator Vitellius
İmparator Vitellius, MS 69’da Roma İmparatorluğu’nu yönetiyordu. Hükümdarlığı yalnızca sekiz ay sürdü. Oburluğu ve kumarı seven, zalim, savurgan ve sapık bir adam olarak anlatılıyordu. Temmuz ayında Roma İmparatorluğu’nun doğusundaki ordular kendilerini Titus Flavius Vespasianus’tan yana ilan ettiler ve başkente yürüdüler. Bedriacum Savaşı’nda Vitellius yenildi ancak tahttan çekilmeyi reddetti. Bunun üzerine Vespasianus’un ordusu imparatoru yakaladı, ellerini bağladı, boynuna bir ilmik geçirdi ve onu yarı çıplak bir şekilde Roma’nın ortasındaki meydana sürükledi. Halk imparatorla alay etti, ona gübre fırlattı. Ardından kendisine işkence edildi ve bir kancayla sürüklenerek nehre atıldı. Vitellius’u öldüren Vespasianus, Roma’nın yeni imparatoru oldu ve on yıl hüküm sürdü.
İmparator I. Andronikos
Bizans İmparatorluğu’nu 1183’ten 1185’e kadar yöneten İmparator I. Andronikos, feodal toprak sahiplerinin ve soyluların gücünü sınırlamak için sert düzenlemeler getirdi. İnfazların sayısı arttıkça Bizans İmparatorluğu bir terör devletine dönüştü. Bu durum, Sicilya Kralı II. William’ın işgali de dahil olmak üzere çeşitli ayaklanmalara yol açtı. İşin sonunda Komnenos ailesinden Isaac Angelos, imparatoru devirdi. Konstantinopolis şehrinden kaçmak zorunda kalan Andronikos, eşi ve metresleriyle bir gemiye bindi. Karadeniz üzerinden Rusya’ya ulaşmayı amaçlıyordu ancak kaçamadan yakalandı ve şehre geri getirildi. Andronikos burada yavaş ve acılı bir ölüm yaşadı. Halk birkaç gün boyunca Andronikos’u parçaladı. Gözlerini oydular, dişlerini söktüler ve çeşitli uzuvlarını kopardılar. Tüm bunların sonunda Andronikos’un cesedi sütunların arasına yerleştirildi.
Kral II. Henry
1547’den 1559’a dek Fransa hükümdarı olan II. Henry, diplomasi ve savaş konularında başarılıydı. Aynı zamanda iyi bir dövüşçüydü ve bir kutlama için Paris’te mızrak dövüşü turnuvası düzenledi. O zamanlar 40 yaşındaydı, buna rağmen turnuvaya katılmak istedi. Gabriel de Montgomery ile karşılaşırken kafasına bir darbe aldı ve kıymıklar gözünün üst kısmını deldi. Fransa’nın en iyi doktorları birkaç gün boyunca kendisiyle ilgilense de ateşi düşmedi ve kan zehirlenmesinden dolayı hayatını kaybetti.
Chhatrapati Sambhaji
1681’den 1689’a kadar Maratha İmparatorluğu’nun hükümdarı olan Chhatrapati Sambhaji, Babür İmparatorluğu ile sürekli savaş halindeydi. Sonunda Sangameshwar kasabasında Babür birlikleri tarafından ele geçirildi. Birlikler Sambhaji’yi Babür İmparatoru Aurangzeb’e götürdü. Sambhaji’ye komik kıyafetler giydirdiler ve bir devenin arkasına bağladılar. Aurangzeb kaleler ve hazineler karşılığında hayatını bağışlamayı teklif etse de Sambhaji kabul etmedi ve Aurangzeb ile dalga geçti. Bunun üzerine Aurangzeb haftalar boyunca ona işkence yaptı. Gözleri oyuldu ve dili kesildi, kesilen parçalar köpeklere atıldı. Ardından nehrin kıyısında kafası kesilerek idam edildi.
Çar II. Nicholas
1894’ten 1917’ye kadar Rus hükümdarı olan Çar II. Nicholas, ailesiyle birlikte korkunç bir şekilde katledildi. Bolşevik Devrimi’nin ardından devrimin destekçileri ve eski rejimin destekçileri arasında bir savaş çıktı. Bu iç savaş sırasında Kızıl Ordu Nicholas ve ailesini büyük bir malikaneye kapattı. Aile üyelerinin değerli eşyaları alındı ve her biri bir odaya kapatıldı. Vladimir Lenin, Beyaz Ordu’nun çar’ı kurtarmasından endişeleniyordu. Bu nedenle Nicholas’ın idam emrini verdi. Güvenlikleri bahane edilerek evin alt katına götürülen çar ve ailesi burada idam edildi. En küçük çocukları henüz 13 yaşındaydı. Askerler mücevherlerini alarak onları ormanda yaktı ardından madene gömdü. Nicholas Rusya’nın son hükümdarıydı. Kızıl Ordu savaşı kazandı ve Sovyetler Birliğini kurdu.
Kaynak: 1