Günümüz ekonomik düzeninde çalışmak ve üretmek, güçlü olmanın ilk adımı sayılıyor. Üreten bir ekonomiye sahip olmanın ise temeli yoğun çalışma disiplinine dayanıyor. Endüstri 4.0 ile çalışanların üzerindeki yüklerin bir kısmı otomasyon sistemlerine devredilse de insanların yoğun mesaisi azalmış değil. Ekonomik özgürlüğümüzü kazanmak ve ülkemize katma değer sağlamak için çalışırken gözden kaçırmamız gereken önemli bir detay mevcut: sağlığımız. Özellikle belirli bir yaşı geçtikten sonra gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışma saatleri ve mesai, sağlığımızı tehdit edebiliyor.
2016 yılında Melbourne Üniversitesi’nde yapılan araştırma, mesai sürelerine dair önemli veriler barındırıyor
Melbourne Üniversitesi Uygulamalı İktisat ve Sosyal Araştırmalar Fakültesi’nde yapılan araştırma, 7500’ün üzerinde kadın ve erkek çalışan grubunu inceledi. Araştırma sonuçları, sağlıklı çalışma formumuzu belirleyecek önemli bilgiler barındırıyor.
Araştırmada; yaşam kalitesi, aile yapısı, ekonomik özgürlük, iş yaşamı gibi konular incelendi
İş yaşamının sosyal ve ekonomik hayata etkilerini inceleyen araştırma, haftalık 25 saatlik bir çalışma düzeninin, insan sağlığı ve verimliliği için ideal olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmalar, 25 saat eşiğini geçtikten sonra bilişsel yeteneklerimizin azalmaya başladığını gösteriyor
Yaratıcı ve verimli çalışma eşiğini 25 saat olarak ortaya koyan araştırma, bu mesai saatlerinin üzerine çıkıldığında verimliliğin düşmeye başladığını da gösteriyor. Bu durum aynı zamanda çalışmanın faydalı olmaktan ziyade zararlı bir hale geldiğine dair de fikirler veriyor.
Erkekler için 25-30 saat, kadınlar için 22-27 saat ideal aralık
Katılımcılara bilişsel ve hafızaya dair çeşitli testler yapan araştırmacılar, kadın ve erkekler için ideal çalışma aralığını da belirledi. İdeal mesai süresinin üzerinde çalışmak, bilişsel fonksiyonlarımızı negatif etkileyebiliyor.
Araştırmaya katılan Prof. McKenzie, emeklilik yaşının birçok ülkede ileri çekildiğini söylüyor
Emeklilikte yaşa takılma oranının dünya genelinde yükseldiğini söyleyen Keio Üniversitesi profesörü, aşırı çalışma sürelerinin yorgunluğa, strese ve bilişsel fonksiyonların zarar görmesine sebep olduğunu belirtiyor.
Yoğun çalışma sürelerinin özellikle orta yaş ve üzerindeki çalışanlar üzerinde daha kalıcı etkiler bıraktığı ortaya konuluyor
Lanchester Üniversitesi’nden Prof. Johnes, çalışma saatlerinin 25-35 saat aralığında değiştiği sürece kritik sorunlara rastlamadıklarını belirtiyor. 35 saat limitinin üzerine çıkıldığında ise ciddi problemler ortaya çıkıyor.
Çalışma sonuçları, bilişsel etkilerin 35 saatin üzerine çıkıldığında marjinal şekilde artarak etki ettiğini gösteriyor
35-40 saatin üzerinde çalışmak ise iş verimliliğini oldukça düşürüyor. Eğer yoğun çalışma süreleri yüzünden dinamik bir zihne sahip değilseniz, aynı işi yapmak için harcayacağınız süre artıyor ve iş başarınız düşüyor. İş hayatında başarılı olmak isteyen insanların yaptığı en büyük hatanın, dinlenmeden ve limitsiz bir şekilde çalışmak olduğunu söylemek sürpriz sayılmaz. Dinlenmek de çalışmak kadar önemli, hem sağlığınız hem de iş başarınız için.
Eğer yoğun iş mesaisine bir mola vermezseniz karşılaşabileceğiniz olası sağlık problemleri ise şu şeklide;
* Depresyona girmek
* Tükenmişlik sendromu ve uykusuzluk sorunu çekmek
* Alkol ve uyuşturucu eğilimine sahip olmak
* Üretkenliği kaybetmek
* Vücut ağrıları çekmek
* Aile ve sosyal ilişkilerde bozukluklar yaşamak
Kaynak: 1