Bir yanda sömestr tatili ile bir nebze rahatlayan trafik, diğer yanda yükselmek bilmeyen sıcaklıklar; İstanbul alışılagelenden biraz daha sakin bir haftaya giriyor. Gişe kapattıran konserler ve/veya çok kalabalıklı sahnelerin yokluğu Batılı kabinlerle giderilirken, Kısa Film Festivali’nden Oscar adayı seçmecelere; şehrin tadını bu hafta film meftunları çıkarıyor.
1. Müzik – Terranova / 29 Ocak
indigo / saat 23.30
Elektronik müziği çeşnilendirip, punk rock’tan hip hop’a uzanan dolambaçlı yollar katediyorlar. Tricky ve Stereo MCs gibi efsanelerle sonu gelmeyen işbirlikleri yapıyorlar. Kabinleri house’tan mahrum etmeden, dinleyeni downtempo ve trip hop’un lezzetine vardırıyorlar. Neredeyse 20 senedir durmuyor, dinlenmiyor nice yeni setlerle meraklılarını ihya ediyorlar. Terranova Cuma gecesi şehrimizde.
2. Müzik – Týr / 29 Ocak
Roxy / saat 22.00
İskandinav mitolojisi ve memleketleri Faroe Adaları’nın etnik müziğinden etkilenerek, folk ve pagan elementlerini biraz da progresif’le soslayıp, ortaya meraklılarının ağzına layık bir Viking metal çıkarıyor, Týr. James Hetfield’in de sosyal medyada kendilerini övmesi ile şöhretlerini Faroe Adaları’nın çok ötelerine taşıyıp dört bir koldan sahnelerin altını üstüne getirmekte olan topluluk, Cuma gecesi İstanbul’da. Meraklılarına duyurmuş olalım.
3. Sinema – Gökyüzü Işıldıyor: Çehov’a Övgü / 29 Ocak – 27 Şubat
Pera Müzesi
Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli oyun ve öykü yazarlarından Anton Çehov, 19. yüzyıl edebiyatını da şekillendiren ‘gerçekçilik’ fikrini yapıtlarında en iyi işleyenlerdendi. Sıradan karakterlerin günlük hayatları ve trajedilerini ele alıyor ve bunun üzerine incelikli hikayeler inşa ediyordu.
Yapıtları ile zaman içinde ‘metot oyunculuğu’ olarak adlandırılacak yaklaşıma temel olan Çehov, hayatı boyunca hiç film senaryosu yazmamış olsa da yıllar yılı yazdıkları, nice filmlere esin kaynağı olmuştu. Pera Film’in ağzımızı sulandıran bu yeni programı da işte Çehov’dan etkilenen ve/veya uyarlanan filmlerden bir seçki sunmakta. Kaçırmamak isteriz.
Etkinlik detayı için şuraya.
4. Gösteri – The Underwater Paradise / 29 Ocak – 7 Şubat
Volkswagen Arena
Su altı görünümünde 3 boyutlu bir sahne, ışık şovları, özel efektler, lazer gösterileri, pandomim, kukla, illüzyon, dans… Düşler ve sihirlerin ülkesi Bubbelandia; deniz kızlarından deniz yıldızlarına, palyaço balıklarından ejderha balıklarına tüm sakinleri ile küçük büyük demeden meraklılarını bekliyor. The Underwater Paradise, bol müzikli, çok renkli bir gösteri vaat ediyor.
5. Müzik – Com Truise / 30 Ocak
Salon İKSV / saat 22.00
Müzisyen, DJ ve sanat direktörü… On parmağında çok marifet taşıyan Amerikalı prodüktör Seth Haley’in, bol synth’li elektronik projesi olan Com Truise, Haley’in kalbini 80’ler ‘synth sound’larına kaptırması ile hayata geçen bir ‘synthwave’ cenneti adeta. Kısa sürede yayınladığı albümlerin yanı sıra Daft Punk, Twin Shadow ve Charli XCX gibi isimlere kotardığı remixlerle de çok yıldızlı övgülerle değerlendirilen Com Truise, 80’lerin ruhuna sarmaladığı setleri ile dinleyenleri kendinden geçiriyor.
6. Müzik – Wankelmut / 30 Ocak
Babylon Bomonti / saat 23.59
2012 yılında henüz 24 yaşında bir Felsefe öğrencisiyken bir yandan da yarı zamanlı DJ’lik yapmakta olan Jacob Dilßner’in ellerinden bir gün öyle bir remix çıkar ki, genç kardeşimiz bu remix’in büyüsü ile bir çırpıda Berlin kulüplerinden dünya kabinlerine, en havalı listelerin baş köşelerine sıçrayıverir.
Malum şarkı Asaf Avidan & The Mojos’tan remixlenen One Day / Reckoning Song’dan başkası değildir elbet. O gün bugündür yeni denemeler ve yeni setlerle ‘tek hitlik’ bir prodüktör olmadığını ıspatlayaduran Dilßner, namı diğer Wankelmut, Cumartesi gecesi şehrimizde.
7. Festival – 27. İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali / 3 – 10 Şubat
Goethe Institut, Fransız Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi
Geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleşmesini beklediğimiz 27. İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali, birkaç aylık bir gecikme ile Şubat’ın ilk haftası başlıyor. Festival bir süre için gözlerimizi yollarda bırakmış olsa da yepyeni programı ile ‘beklediğimize değdi’ dedirtmekten geri durmuyor.
Dünyanın dört bir yanından kurmaca, belgesel, canlandırma ve deneysel kısaların yer aldığı seçki, senenin Kısa Film Oscar adaylarından Ava Maria’yı da içeriyor. Gösterimlerin ücretsiz gerçekleştirileceği festival için detaylar şurada.
8. Sinema – Yönetmenlerle Buluşma 3: Zeki Demirkubuz / 4 – 14 Şubat
İstanbul Modern
Elinden çıkan her film bize ‘o hep anlatsa, biz hep izlesek’ dedirtiyor. Gündelik hayatın gölgesiz gerçeklerini allayıp pullamadan, içine su katmadan, karbon kağıttan geçirmeden önümüze koyuyor. Perde, onun elinden bir başka güzel, bir başka özel görünüyor.
İstanbul Modern Sinema’nın ‘Yönetmenlerle Buluşma’ serisi bu sefer Zeki Demirkubuz’u ağırlıyor. Sinema yazarları ve oyuncuların katılımı ile gerçekleştirilecek gösterimler C Blok’tan Bulantı’ya Demirkubuz’un 10 filmini de içeriyor. Etkinlik dahilinde, 2006 yapımı Kader filmi’nin Türkiye’de ilk kez 35 mm’lik formatta ve 135 dakikalık uzun versiyonuyla gösterileceğini de not düşmeden geçmeyelim. Sabırsızca beklemekteyiz, efendim.
Program detayı için şuraya.
9. Sinema – Spotlight / 29 Ocak
Boston Globe gazetesinin pedofil rahiplerin izini sürerek yaptığı çocuklara yönelik cinsel istismar haberi ile Katolik Kilisesi’nin adeta sarsılması olayını konu edinen Spotlight, gerek gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmış olması gerekse de etkileyici dramatik anlatımı ile sezonun en etkileyici yapımları arasında gösteriliyor.
Venedik ve Toronto gibi önemli film festivallerinde gösterilen film halihazırda; ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Kurgu’ dallarında 6 adet Oscar adaylığını kapmış durumda. Tom McCarthy’nin yönettiği filmin oyuncu kadrosu da ışıldayan cinsten: Michael Keaton, Mark Ruffalo, Rachel McAdams, Stanley Tucci, Liev Schreiber… Spotlight, Cuma itibarı ile vizyonda, haberiniz olsun.