Yine bir hafta sonunun daha eşiğine geldik ve haftalık film önerileri listemizi sizlerle buluşturduğumuz o anlardayız. Bütün bir hafta içini kaplayan iş veya okul yoğunluğu ve stresi, kısacası yaşamlarımızı daha iyi bir şekilde idâme edebilmek için gösterdiğimiz çaba oldukça değerli… Ancak tüm bu çabanın ortasında aynı rutin döngünün içerisinde hapsolmuş hissettiğimiz de olmuyor değil.
Haftanın film önerileri listelerimiz aynı zamanda tüm bu anlar için de var. Bir şeyler hissedebilmek; duyumsamak, sezmek, korkmak, gülümsemek… Bunlar yaşamımızın bir parçası ve sinema da bu gerçekliği çok güzel resmediyor, hatta kimi zaman yaşatıyor. Elbette ki zamanınızı verimli değerlendirmenin tek yolu filmler değil, ancak kabul etmek gerekir ki güzel bir yol.
Siz de arkanıza yaslanıp güzel bir filmin tadını çıkarmayı özlediyseniz, ruh halinize uygun bir film seçebilir ve sinemanın büyülü dünyasına uzanan eşsiz bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Dram, aksiyon, gerilim, romantik ve kara-komedi türlerinden oluşan bu haftaki film önerileri listemizde; değeri yeterince bilinmeyen güçlü yapımlardan son dönemde yıldızı parlamış sinemacıların eğlenceli eserlerine kadar pek çok film bulunuyor. Kısa paragraflar eşliğinde tanıttığımız toplamda 9 film arasından dilediğinizi seçmek sizlere kalmış.
Sizin için derlediğimiz filmler arasından bu hafta sonunuzu şenlendirecek bir yapım bulmanızı umut ediyor ve keyifli okumalar diliyoruz!
1. The Two Faces of January – Ocak Ayının İki Yüzü (2014) – IMDB: 6.2
Ocak Ayının İki Yüzü, filmin aynı zamanda senaristi olan Hossein Amini’nin ilk uzun metrajlı 2014 yapımı bir gerilim filmidir. Patricia Highsmith’in 1964 yapımı aynı adlı romanından uyarlanan bu filmin başrollerini ise Viggo Mortensen, Kirsten Dunst ve Oscar Isaac paylaşmaktadır. Çekimleri Yunanistan’da ve Türkiye’de yapılan filmin ilk gösterimi 64. Berlin Uluslararası Film Festivali’nin Berlinale Özel Galaları bölümünde yapılmıştır. Filmin En İyi Bağımsız Film dalında Satürn ödülü adaylığı bulunmaktadır.
1960’ların başlarında Yunanistan’da, Atina’nın tarihi harabelerini ziyaret eden varlıklı bir çift olan Chester MacFarland ve eşi Colette; bu yolculukları esnasında bilge bir tur rehberi görünümlü Rydal ile karşılaşırlar. MacFarland’ın rahat yaşam tarzına özlem duyan Rydal aslında bir dolandırıcıdır ve bu sosyetik çiftin akşam yemeği davetini hevesle kabul eder. Ancak, Chester’ın peşini bırakmayan karanlık bir geçmişi vardır ve meraklı bir özel dedektifin gizemli ölümü üzerine eski defterleri açmak zorunda kalacaktır. Tehlikeli bir kedi-fare oyunu yollarını İstanbul’a düşürdüğünde, Chester’ın tek seçeneği Rydal’a güvenmektir. Ancak esas önemli soru Rydal’ın MacFarland’lardan birine güvenip güvenemeyeceğidir.
2. Son of a Gun – Çete Oyunları / Çete Savaşları (2014) – IMDB: 6.4
Son of a Gun, Julius Avery tarafından yazılan ve yönetilen 2014 yapımı bir polisiye gerilim filmidir. Brenton Thwaites, Ewan McGregor, Alicia Vikander ve Jacek Koman’dan oluşan oyuncu kadrosu ile film, Londra Film Festivali’nde En İyi Film dalında ödül adaylığına layık görülmüştür.
Görece küçük bir suçtan hapse atılan 19 yaşındaki JR, hapishane hayatının acı gerçeklerini çabucak öğrenir. Korunmak bu tekinsiz ortamda her şeyden önemlidir. JR kısa süre sonra Avustralya’nın en kötü şöhretli suçlusu Brendan Lynch’in koruması altına girer. Ancak bunun bir bedeli vardır. Lynch ve ekibinin, henüz çıraklık dönemindeki bu genç için planı; serbest kalmasının ardından, Lynch’i özgürlüğüne kavuşturacak cesur bir firar eylemine yardımcı olmasıdır. Ödül olarak, milyon dolar değerinde bir soygun ekibine davet edilen JR; bir anda işler ters gitmeye başlayınca kime güveneceğini bilmediği bir kovalamacanın içine düşer. JR, eski akıl hocasıyla çatışmak zorunda mı kalacak?
The Devil’s Rejects, Rob Zombie tarafından yazılan ve yönetilen 2005 yapımı bir kara komedi ve korku filmidir. Firefly film serisinin ikinci filmi olan bu yapım, aynı zamanda 2003 yapımı House of 1000 Corpses filminin de devamı niteliğindedir. 7 milyon dolarlık bütçesine karşın 20 milyon doları aşkın hasılat elde eden bu filmin başrollerinde Sid Haig, Bill Moseley, Sheri Moon Zombie, Ken Foree, Matthew McGrory ve William Forsythe bulunmaktadır.
Teksas, Ruggsville’de yaşayan Şerif John Quincy Wydell, sadist seri katillerden oluşan Firefly ailesinin evine bir saldırı düzenlenmesi talimatını verir ve Firefly’ların annesini tutuklar, ancak o anda evde bulunan diğer iki cani kaçmayı başarır. Evin yakınında dolaşan bir başka aile üyesi de kaçmayı başarır. Evin babası olan çılgın palyaço Kaptan Spaulding’i arayan Firefly’lar çölde bulunan ıssız bir motelde yeniden bir araya gelmeyi planlarlar. Masum insanlara karşı şiddet dolu eylemlerini sürdüren bu aile, iki şarkıcıyı kaçırır. Bu sırada Şerif Wydell, kardeşi ve yardımcısı olan George Wydell’in da öldürülmesi üzerine intikam arayışına girerek Firefly’ları yakalayıp işlerini bitirme yemini eder.
4. The War of the Roses – Güllerin Savaşı (1989) – IMDB: 6.8
Güllerin Savaşı, Warren Adler’ın 1981 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan 1989 yapımı bir eleştirel kara komedi filmidir. Filmin başrollerini, Michael Douglas, Kathleen Turner ve Danny DeVito paylaşmaktadır. 26 milyon dolarlık bir bütçe ile üretilen film gişede 160 milyon doları aşan bir hasılata imza atmıştır. Güllerin Savaşı, En İyi Uyarlama Film dalında BAFTA ödülü adaylığına sahiptir.
Barbara ve Oliver Rose mutlu bir şekilde yaşamakta olan evli bir çifttir. Ancak bu durum Barbara’nın, Oliver’sız bir hayatın nasıl olacağını hayal etmeye başlamasına ve gördüklerinden hoşlanmasına kadar sürecektir. Her ikisi de normalde yaşadıkları evde kalmak isterler ve bu yüzden birbirlerini gitmeye zorlamak için türlü oyunlar çevirmeye başlarlar. Kavgalarının ortasında kalan tek kişi ise, birbirlerinden kurtulmak için ne kadar ileri gittiklerini ve gidebileceklerini görebilen boşanma avukatı D’Amato’dur. Filmin merkezindeki soru, her aşk bir gün biter mi?
5. 35 Shots of Rum – 35 Tek Rom (2008) – IMDB: 7.1
Claire Denis tarafından yönetilen bu 2008 yapımı drama filminde, başrollerde Alex Descas ve Mati Diop bulunmaktadır. İlk gösterimini 65. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yapan bu eser, Hamburg Film Festivali’nde En İyi Sanat Filmi ödülüne layık görülmüştür.
Lionel, eşinin bir kaza sonucu yaşamını yitirmesinden bu yana kızı Josephine’i tek başına büyütmüş olan bir babadır. Yıllar geçtikçe, yaşamları son derece uyumlu bir hâl alan ve oldukça sağlıklı bir ilişkiye sahip olan bu ikili için artık roller tersine dönmeye başlamıştır. Artık Lionel Josephine’e değil, Josephine babasına bakmak durumundadır. Ancak Lionel, bir ebeveyn olarak yapması gereken son bir şey daha olduğunu bilmektedir. Bu sebepten Josephine’in hayatta kendi yolunu çizmesini ve tam anlamıyla ayaklarının üzerinde duran yetişkin bir insan olmasını sağlamaya çalışır. Tam bu evrede, aralarına yakışıklı bir genç girer.
6. Paterson (2016) – IMDB: 7.3
Jim Jarmusch tarafından yazılan ve yönetilen 2016 yapımı drama filmi Paterson, Palm Dog Ödülü’nü kazandığı 2016 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilen etkileyici bir eserdir. 5 milyon dolarlık bütçesini ikiye katlayarak gişede 10 milyon dolar hasılat elde eden Paterson’ın başrollerinde Adam Driver ve Golshifteh Farahani bulunmaktadır.
New Jersey, Paterson şehrinden bir otobüs şoförü olan Paterson’ın hayatının bir haftasına tanık olduğumuz bu filmde, her gün aynı rutini takip eden Paterson’ın sabah erkenden kalkarak otobüsünün yolunu tutması, yolcuların konuşmalarını dinlemesi ve molalar esnasında yanında taşıdığı bir deftere şiirler yazması bu rutininin birer parçası haline gelmiştir. İşten eve geldiğinde, eşinin köpeği Marvin’i yürüyüşe çıkaran ve barda bir bira içmek için duran Paterson; genellikle kendisi için yazdığı şiirleri eşi Laura’nın merak konusu olunca, bu döngüyü kırmak için bir şans yakalar.
7. Faust (1994) – IMDB: 7.4
Jan Švankmajer tarafından yönetilen ve senaristliği üstlenilen bu 1994 yapımı drama ve animasyon filmi, 67. Oscar Akademi Ödülleri’nde En İyi Yabancı Film dalında Çekya girişi olarak seçilmiş, ancak aday olarak kabul edilmemiştir. Çek Cumhuriyeti, Fransa, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya ortak yapımı olan bu film, stop-motion animasyonlardan sıklıkla faydalanmıştır. Ayrıca film, Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilmiştir.
Marlowe’un ‘Doktor Faustus’unun, Goethe’nin ‘Faust’unun ve ruhunu şeytana satan bir adama dair diğer çeşitli uyarlamaların oldukça özgün bir örneği olan bu etkileyici eserde; garip bir harita tarafından tekinsiz bir kukla tiyatrosunun ortasına çekilen bir adamın; kendisini bu oyunun canlı aktörler ve dev kuklalar ile dolu tarif edilemez derecede tuhaf bir versiyonunun içinde bulmasına tanık oluyoruz.
8. Burning – Şüphe (2018) – IMDB: 7.5
Lee Chang-dong’un ortak senaristliğini, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği 2018 yapımı psikolojik gerilim filmi Burning; Haruki Murakami’nin The Elephant Vanishes adlı kısa öyküsünden ve William Faulkner’ın Barn Burning isimli eserinden esinlenilerek yazılmıştır. Yönetmenin sekiz yıllık bir aradan sonra ilk filmi olan bu yapım, ilk gösterimini Altın Palmiye için yarıştığı 2018 yılı Cannes Film Festivali’nde yaptı ve bu festivalde FIPRESCI Uluslararası Eleştirmenler Ödülü’nü kazandı.
Yazar olma hayali kuran ve hapse giren bir çiftçinin oğlu olan Jong-su, hayatını kazanmak için tuhaf işler yapmaktadır. Bir gün Jong-su, hayat dolu biri olan çocukluk arkadaşı Hae-mi ile karşılaştığında, uzun bir Afrika gezisine çıkacak olan ve gelecek vadeden bir aktris sayılan Hae-mi’nin kedisini beslemeyi kabul eder. Bu arada Jong-su, Hae-mi’nin dönüşünü beklerken, onun da içerisinde olduğu hayaller kurmaktan büyük keyif alır ve onun küçücük dairesinde giderek daha fazla zaman geçirmeye başlar. Sonunda Hae-mi geri döner; ancak, Jong-su’yu üzecek kadar bir haber ile… Kıskançlık, şüphe ve kafa karışıklığı ile dolu Jong-su, bir sırra vakıf olması ile Hae-mi’nin tehlikede olabileceği fikrine kapılır.
9. Incendies – İçimdeki Yangın (2010) – IMDB: 8.3
Filmin senaristliğini Valérie Beaugrand-Champagne ile ortak üstlenen Denis Villeneuve’ün yönettiği 2010 yapımı drama filmi Incendies; Wajdi Mouawad’ın aynı adlı oyunundan uyarlanmıştır. Lubna Azabal, Mélissa Désormeaux-Poulin, Maxim Gaudette ve Rémy Girard’ın başrolleri paylaştığı film Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar ve BAFTA ödülü adaylığına layık görülmüştür. 6.5 milyon dolarlık bütçesine karşın 16 milyon doları aşan bir hasılata imza atan Incendies, New York Times’ın hazırladığı “2011’in En İyi 10 Filmi” listesine 7. sıradan adını yazdırmıştır.
Bir annenin son dileği, ikiz kızları Jeanne ve Simon’ı köklerini aramak için Orta Doğu’ya doğru bir yolculuğa gönderecektir. Wajdi Mouawad’ın beğenilen oyunundan uyarlanan Incendies ile; iki genç yetişkinin köklü nefretin, savaşların ve aşkın özüne yaptıkları bir yolculuğun güçlü ve dokunaklı öyküsüne tanıklık ediyoruz.
Haftanın film önerileri yazımızın bu hafta da sonuna geldik. Gelecek film önerileri yazılarımızda görüşmek dileğiyle…
