Hepimiz üniversiteye büyük hayallerle başladık. Ancak zamanla gördük ki her şey bizim düşündüğümüz gibi olmuyormuş. Bazen evdeki hesap çarşıya uymayabiliyormuş. Beklentilerimizin gerçeklerle karşılaştırıldığı, sizde de ‘aynen abi’ tepkilerini verdirtecek bir liste hazırladık.
1. İlk seneler düzenli bir hayatın başlangıcı olacak diye düşünürken, bir anda her şeyin karman çorman olması
Ancak bu kabul ediş çoğu zaman bu şekilde devam etmez. Yeni bir hayata başlamanın hevesiyle hızlıca kararlar alınır ama maalesef o yeni hayatın getirdiği telaşla uygulanması hayal olarak kalır.
2. Üniversite bitince yurt dışında yaşamak için planlar yapılırken buradaki telaşların planları yok etmesi
Yurt dışına yoğunluk vermek için Erasmus, Work and Travel planları daha birinci sınıftayken başlar. Fakat vize ve final haftaları gelince yavaş yavaş önce Türkiye denilir, zaman geçtikçe mezun olabilecek miyim kaygısı başlar ve tüm yurt dışı planları salınır.
3. Üniversitedeki kızların ve erkeklerin dünya standartları üstü bir güzelliği olacağını düşünürken hayal kurmayı abartmış olmak
Üniversite ortamında, dışarda gördüğünüz insanlardan farklı kimse yok. Kendinizi bu düşünceye kaptırıp okula adım atar atmaz gözlerinizle herkesi boşuna süzmeyin.
4. Herkesin aşırı cool, marjinal olacağı düşünüldüğü için farklı tarzlara bürünürken, herkesin normal bir kafada olması
İçerde herkes sizin gibi arkadaşlar, cool olacağımm derken yalnız kalırsınız sonra. İnsanlar sizi zengin ya da güzel olduğunuz için değil, siz olduğunuz için seviyorlar. İçinizdeki sizi özgür bırakın daha havalı olacaksınız.
5. Üf bütün kulüplere üye olayım hepsinde sosyal takılayım derken vaktinizin hiçbir şeye tam olarak yetmemesi
Üniversiteye adımınızı attığınız gibi her kulübe kayıt olmayın. İlgi alanlarınızı daraltın ve onlar üzerinde yoğunlaşın. Sonra biraz ondan biraz bundan diye diye hiçbir şey olamaz, kalırsınız. Bunu istemeyiz, değil mi?
6. Yeni şehir yeni başlangıçlar diye hayaller kurarken o hayatın sıradanlaşması
Yeni şehir yeni hayaller tabii ki. Ama bu hayaller çok uçuk olunca pıs diye sönmesi de zor olmuyor tabi. Beklentilerinizi yüksek tutunca, e şehir de bunları karşılamayınca, 5 senede o şehir size kabusa dönüşebiliyor. Bitse de gitsem diye düşünürken kendinizi buluyorsunuz sonra.
7. Sen cool ortamlara gireceğini hayal edersin. Batak: “gardaşım bi ihtiyacın var mı gardaşım?”
Üniversite, liseden daha çok emek isteyen bir yer. Ders çalışmanız gerekecek, yatarak geçilmiyor o dersler. Liseden çıkıp kendinizi, okey masalarına, 101 masalarına atmayın. Asıl ortamlar oralarda değil.
8. Her gun çılgın parti beklentileriyle başlanılan üniversitede bazen kafanı kaşıyacak vaktinin olmaması
E bunun vize dönemleri var, final dönemleri var, proje teslim falan derken… Tabii ki partiler oluyor ama öyle her gün her gece değil maalesef.
9. Artık özgürüüüüüm diye naralar atıp delirirken sorumlulukların üstüne binmesi
Aksine üniversite, size çok fazla sorumluluk yükleyecek. Artık kendi işlerinizi kendiniz yapmalısınız, büyüdünüz. Özgür olduğunuzu düşünüp sürekli düşüncesiz davranırsanız, her şeyin kontrolü elinizden kaçar. Kaçırmayın.
10. Ay başında deli gibi para harcadıktan sonra; “ay sonuna kadar hayatta kalamam” cüzdanın: kalırsın kalırsın”
Harçlıklarınızı, burslarınızı yattıkları ilk gün ‘oh bee’ diyerek çar çur ederseniz, aç kalır, zor günler geçirirsiniz.
11. İngilizce zaten zorunlu, hangi artı 3 dili eklesem diye düşünürken, Türkçe’ye sarılıp kalmak
İngilizce öğrenmek bile temeliniz yoksa sizi çok zorlayabilecek bir durum. Önce onu halledin de siz, diğerlerine sonra bakarsınız.
12. Üniversite bitmeden deli gibi staj yapıp kariyere odaklanılacağı hayal edilirken, notlar arasında sıkışıp kalmak
Ama siz bu ikisi arasındaki dengeyi iyi kurun. Bu maddede hayalleriniz gerçeklerle çatışmasın bu önemli.