Geçtiğimiz hafta Morrissey konserinin ertelenmesi ve bir önceki hafta da Einstürzende Neubauten’in iptal edilmesi üzerine, konser haberi yapmaya korkar olduk. Neredeyse tırnaklarımızı kemirerek bekler olduk organizasyon zamanlarını artık. ‘Ya son anda bi aksilik çıkarsa?!’…
Korkunun ecele faydası yok. İstanbul’un da kati surette durulacağı yok. Müzisyenler, festivaller… Etkinlik trafiği zinhar seyrelmiyor. Batıl zaaflarımızı bir yana koyarak, bir cesaret bu haftanın göze çarpan etkinliklerini sıraladık. Arz ederiz. İyi haftalar…
1. Konser – Ane Brun / 12 Aralık
KüçükÇiftlik Park / saat 21.00
21 yaşına gelene kadar eline gitar almamış olsa da, adını ‘Morgan’ koyduğu akustik gitarını artık elinden bırakmayan güzeller güzeli, bahar sesli Ane Brun’ün ‘gezgin müzisyen’ hikâyelerine aşina olanlar vardır aranızda. Henüz müziğe yeni başlamışken, kimse dinlemese de İspanya’nın muhtelif sokaklarında çalıp söylemiş. Yetmemiş memleketi Norveç’e dönüp kendi şarkılarını yazmış. Yetmemiş İsveç’e taşınıp, kendi plak şirketini kuracak kadar işi profesyonelleştirmiş. Sonuç: Önce İskandinavya’ya sonra tüm Avrupa’ya yayılan, huzur verici ve bol lezzetli albümler…
Kendisi bu Cuma akşamı, pek çok sevildiği İstanbul’a bir akustik konser vesilesi ile yeniden teşrif ediyor. Hoş gelsin. Yine gelsin. Hep gelsin.
2. Konser – Parov Stelar Band, Oi Va Voi / 13 Aralık
Volkswagen Arena / saat 18.00
Konser tarihi açıklandığından beri yerinde duramayan, kabına sığamayan bir kısım İstanbullu’nun yüzü bu akşam gülüyor. Avusturya’nın groove hissiyatlı, funk dolgulu pek çok sevilen müzik projesi Parov Stelar Band yeniden İstanbul’da.
Bol atlamalı ve bol zıplamalı geçmesi öngörülen akşamın ön grubu da şehrimizi artık bizden daha iyi bildiklerini düşündüğüm Londralı topluluk Oi Va Voi. Hepiniz tanıyorsunuz zaten.
3. Konser – Evgeny Grinko / 12 Aralık
garajistanbul / saat 23.00
Biraz Yann Tiersen gibi ama biraz da Nils Frahm. Biraz film müziği gibi ama biraz da sürükleyici bir resital.
Memleketimiz müzik severlerinin bir çırpıda benimsediği, minimal piyano melodilerine meftun olduğu Rus müzisyen Evgeny Grinko, yeni albümü ‘Ice For Aureliano’yu tanıtım amaçlı bir Türkiye turnesine çıkıyor. Cuma gecesi İstanbul’a uğruyor.
4. Konser – Kadebostany / 12, 13 Aralık
Beyoğlu Hayal Kahvesi / saat 22.30
Kendilerini Avrupa sınırları içinde tanımlı Kadebostany Cumhuriyeti olarak ilan eden “Pop İmparatorluğu’nun Yeni Sömürgecileri” Kadebostany, daha evvel ziyadesi ile tozunu attırdıkları İstanbul sahnesinde Cuma ve Cumartesi geceleri yeniden boy gösteriyor. Cenevre çıkışlı grup, bol enstrümanla çeşnilendirdikleri, aşırı enerji dolu, ‘ska’ eğilimli, elektronik-pop performansları ile İsviçre’nin canlı sahnelerinin favorileri arasında gösteriliyor.
5. Müzik – Preddy Tendergrass / 12 Aralık
Muaf Beyoğlu / saat 21.00
Viyana’nın 30 yıllık kıdemli plak koleksiyoneri, 20 yıllık kadim DJ’i, Personal Records’un kurucusu, hedonist ve bir o kadar da sosyal insan Preddy Tendergrass; abartılı looplar, break, jazz, beat, hip-hop ve güçlü melodilerle dolu, bizzat kendi plakları ile oluşturduğu müstesna setini icra etmek üzere bu hafta sonu şehrimizde. Gecenin ev sahipliğini Açık Radyo’nun Viyana takıntılı müzik meftunu, Ahmet Güneş yapacak.
‘Kabinlerde Viyana Ekolü’ tercih edenler, ‘duyduk duymadık’ demesinler…
6. Konser – East India Youth / 13 Aralık
Salon İKSV / saat 21.45
Henüz 17 yaşında iken katıldığı Doyle & the Fourfathers grubundan ayrıldıktan sonra kendini deneysel electronik-ambient çalışmalara veren William Doyle, ikamet ettiği Londra’nın East India bölgesinden ilhamla, solo projesine “East India Youth” adını verdi.
İlk albüm Total Strife Forever’in ‘Mercury Müzik, Yılın Albümü’ adaylığına kadar uzanan başarılı yansımaları, kendisini Britanya’nın gelecek vaat eden yetenekleri arasına soktu.
1991 doğumlu bu ismi daha çok duyacakmışız gibi geliyor sanki…
7. Müzik – GusGus / 13 Aralık
Babylon / saat 22.00
Bir avuç İzlanda’dan çıkan yeteneklerin çokluğunu görünce kıskanmıyor değiliz. Hasetli bir kıskançlık değil bizimki. Hem seviyor hem gıpta ediyoruz.
Adını 1974 yapımı Alman filmi Ali: Fear Eats the Soul’da geçen bir sahneden (sevgilisi için ‘kuskus’ pişiren bir kadın) ilhamla alan ve aslen bir film kolektifi olarak kurulan GusGus, yıllar içinde hasını icra ettikleri elektronik müzikle tanınır oldular. Tekno ve trip-hop’u farklı tarzlarla eklektikleştiren grup; Depeche Mode, Björk, Sigur Rós ve Moloko gibi yıldızlara yaptıkları remikslerin yanı sıra, üstad Ian Brown’la kotardıkları ‘Desire’ şarkısı ile de övgülere doymadı.
Kendileri kaçırılmayacak bir Cumartesi akşamı sunmak üzere bu haftasonu İstanbul sahnesindeler.
8. Müzik – Carl Craig / 13 Aralık
Indigo / saat 23.30
‘Detroit Tekno’ ekonlünün en artistik, en yenilikçi isimlerinden, günümüze evrilmiş drum and bass’a ilham veren efsanevi Carl Craig, bu haftasonu İstanbul kabininde. Yaptığı soul ve jazz kombinasyonları ile Detroit Tekno’ya eyaletin sınırlarını aştıran Carl Craig, son yıllarda yaptığı Hot Chip ve LCD Soundsystem remixleri ile de arşivlerdeki yerini genişletti.
Sevenlerinin heyecanını paylaşıyor, iyi eğlenceler diliyoruz.
9. Tiyatro – Guguk Kuşu / 13 Aralık – 17 Ocak
Zorlu Center PSM Drama Sahnesi / saat 20.30
“Jack Nicholson dendiğinde akla ilk gelen film nedir?” diye sorsak, ‘Guguk Kuşu’ (One Flew Over Cucko’s Nest) demeyecek kaç kişi vardır, bilmiyoruz. Çok azdır muhtemelen. Ken Kessey’in romanından uyarlanan bu 1975 yapımı film, dünya sinemasının kültleri arasına girmekle kalmayıp beraberinde sanatın bir çok alanını da etkiledi.
İşte, Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu da bu kült hikayenin tiyatro uyarlamasını sahnelemeye başlıyor. Şakir Gürzumar’ın yönettiği ve Oktay Kaynarca’nın başrolde olduğu oyunun prömiyeri bu Cumartesi yapılıyor.
10. Konser – Morrissey / 17 Aralık
Volkswagen Arena / saat 19.00
Efendim, geçtiğimiz Pazar akşamı gerçekleşmesi beklenen Morrissey konseri, lojistik nedenlerle 17 Aralık Çarşamba akşamına ertelendi. Elinde bileti ile zamansal hezeyana düşenler zaten durumdan haberdardır. Lakin, belki bu durumun sevindireceği ‘son dakikadan organizasyona dâhil olacak’ şanslılar da vardır diye, hatırlatmak istedik. Koşun yetişin. Moz, aslında bu hafta İstanbul’daymış.
11. Festival – Hangi İnsan Hakları? Film Festivali / 13 – 17 Aralık
Salt Beyoğlu, Salt Galata, Aynalı Geçit, Tütün Deposu (Depo)
Documentarist’in düzenlediği “Hangi İnsan Hakları? Film Festivali”nin altıncısı bu hafta gerçekleşiyor. ‘İş cinayetleri’ ve ‘göçmenlik’in ana tema olarak belirlendiği festivalde, maden işçileri başta olmak üzere işçilerin hayatlarını ve çalışma koşullarını konu edinen belgesellerin yanı sıra, özellikle ‘yerinden edilmiş’ Suriye ve Filistin halklarına odaklanacak yapımlar da yer alacak.
Geçtiğimiz sene olduğu gibi Gezi Parkı’na da yer verilecek festivalde, Altın Portakal Film Festivali programından çıkarılan ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ filmi de gösterilecek.
Festival kapasamında gerçekleştirilecek atölye, seminerler ve gösterim programı hakkında detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz.
12. Film – Gençlik Ateşi: Polonya’dan Sevgilerle / 10 – 27 Aralık
Pera Müzesi
Pera Film’in yeni programı; Polonya Sineması’nın genç yönetmenlerinin 2008 – 2013 yılları arasında çektikleri filmlerden oluşuyor. Dünya festivallerinden ödüller ve iyi eleştrilerle dönen filmlerden oluşan seçki, değerler arası çatışmaları konu ediniyor. Katolikliğin ateizmle, idealizmin sinizmle, dayanışmanın vahşi kapitalizmle çatışması gibi durumlara odaklanan filmler; demokrasiyi sorgularken, günah, adalet ve toplumsal dışlanma gibi konulara eğiliyor.
Etkinliğin, Polonya – Türkiye Diplomatik İlişkilerinin 600. Yıldönümü kapsamında gerçekleştiğini hatırlatalım. Bu sene geçtikten sonra fazlaca özleyeceğiz Polonya’yı…
13. Sergi – Laleper Aytek: Non-Paris / 17 Aralık – 31 Ocak
İstanbul Fransız Kültür Merkezi / saat 19.00
Her şehir, şehri gezenin ve şehri görenin gözünde anlam kazanır. Göreceli duygularla analiz edilir, kulaktan kulağa aktarılır. Her şehir, farklı bireylerle farklı iletişimler kurar. İşte Non-Paris sergisi de, uğruna nice filmler yapılan, nice şarkılar yazılan, nice özlemlerle anılan Paris şehrinin, fotoğraf sanatçısı Laleper Aytek ile kurduğu iletişimin bir sonucu olarak vücut buluyor. Sergi, Çarşamba akşamı açılıyor.