Sean Penn, bir sanatçının sadece yaptığı işle değil olaylara karşı duruşuyla da bir bütün olması gerektiğine dair verilebilecek en güzel örneklerdendir. Muhteşem oyunculuğunun yanında, politik ve sosyal konulardaki duruşu, söylemleri ve hareketleriyle milyonların kalbini kazanan bu efsane adam, sinema dünyasının en verimli oyuncularından bir oldu. İyi ki de öyle oldu, çünkü bugüne kadar izlediğimiz en başarılı işlerin altından birçok kez Sean Penn çıktı.
Oldukça zengin bir filmografisi olan sanatçının oyunculuğun yanı sıra sonradan el attığı yönetmenlik işinde de ne kadar başarılı olduğunu gördük (bkz. Into the Wild). Biz listemizde onun sadece oyunculuğuyla yer aldığı filmlere yer verdik. Bu kadar verimli bir oyuncunun filmlerini bile listelemek tek başına çok uzun bir iş olduğu için aralarından en çok başarılı bulduklarımızı seçtik.
Filmleri izlerken oyunculuk işinin bu derece muhteşem olabileceğine şaşıracak ve muhtemelen Sean Penn hayranlığınız doruklara varacak.
1. Dead Man Walking
Sean Penn’in En İyi Erkek Oyuncu dalında ilk Oscar Adaylığı bu filmde olmuştur. 1995 yapımı film sadece muhteşem soundtrack’leri için bile defalarca izlenebilir. Bu zihinlere kazınan dram filmi, Penn’in en iyi performanslarından birini ortaya çıkarmasını sağlamıştır. İzlerken suç, ceza, sevgi ve şefkat gibi kavramları bol bol sorgulamanıza neden olur.
2. Sweet and Lowdown
Woody Allen ve Sean Penn beraber çalışır da ortaya sevimlilik ve mükemmellik abidesi bir film çıkmaz mı? Sean Penn’in En İyi Erkek Oyuncu Oscar Adayı olduğu bu filmde, müzik, neşe, mutluluk ve hüznü bir arada yaşarsınız. Bir Jazz müzisyeninin, sağır ve dilsiz bir kadına aşık olduğu ironik aşk öyküsü mutlaka izlenmesi gereken Woody Allen şaheserlerinden.
3. I Am Sam
Bu filmi izleyip de gözyaşlarını tutabilene dünyanın en metanetli insanı ödülü verilebilir. Sean Penn’in En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı Adaylıklarından biri de buradaki efsane rolüdür. Sıkı bir Beatles fanı olan Sam, zihinsel engellidir ve bir çocuğun zeka düzeyine sahiptir. Kızı 7 yaşında geldiğinde kendisinin zekasını geçer ve hayatlarındaki esas zorluklar burada başlar. Bir baba ile kızın beraber yaşayabilmek için devlete karşı verdikleri mücadele ve sevgileri, izleyenin gözlerini sulandırır.
4. Mystic River
Clint Eastwood’un yönettiği, gizemli ve bir o kadar ilgi çekici bir suç filmi olan Mystic River, hem Sean Penn’e hem de Tim Robbins’e Oscar kazandıran yapım oldu. 3 küçük arkadaşın yaşadıkları trajik bir olaydan yola çıkarak başlayan hikaye, izleyiciye 2.5 saatin nasıl aktığını fark ettirmez bile.
5. 21 Grams
Ödüllere doyamayan bir Iñárritu filmi 21 Gram. Hem kurgusu, hem oyunculukları, hem konusu, hem replikleri, hem de sinematografisi ile izleyiciye tam anlamıyla bir tatmin yaşatır bu film. İnsanın ruhunu her yönüyle anlatan bu filmi henüz izlememiş olanlar aslında çok şanslı. Bu filmin zevkini herkesin tatması gerekiyor.
6. Carlito’s Way
Carlito’s Way bir Al Pacino filmi olarak görülse de Sean Penn’in performansı ve filme etkisi kesinlikle yadsınamaz. Böylesine bir ustanın karşısında oynayıp gölgede kalmamış olması da takdir edilesi. Müzikleri ve hikayesiyle her detay, yerine cuk oturmuştur bu filmde. Özellikle mafya filmlerinden hoşlanıyorsanız kaçırmamanız gereken yapımlardan.
7. Milk
Sean Penn’e bir kez daha saygı duymamızı sağlayan film, insan hakları üzerine çekilmiş bize göre en güzel yapımlardan biridir. Kaliforniya’da eşcinsel olduğunu açıklayıp belediye meclisine seçilmiş ilk politikacı ve aktivist olan Harvey Milk’in hayatını konu alan filmde Sean Penn müthiş bir iş çıkartmıştır. Penn’in politik ve sosyal konulardaki duruşunu da sergileme fırsatı bulduğu işlerinden biridir aynı zamanda.
8. Bad Boys
Sean Penn’in en dramatik filmlerinden biri 1983 yılında çekilen ve Sean Penn’in gencecik halini seyredebileceğiniz Bad Boys. Sean Penn’in ileride neler neler yapabileceğinin sinyallerini verdiği filmdir. Dram severlere kesinlikle tavsiye edilir.
9. Fast Times at Ridgemont High
Kaliforniya’da bir grup hızlı yaşayan liseli gencin sex, drugs ve rock n roll’la dolu hayatlarını komik bir biçimde anlatan film buhran anlarında açıp izlenmesi gereken tattadır. Penn’in gençliğinde de ne kadar sempatik olduğunu gördüğümüz eğlencelik yapımlardan.
10. The Secret Life of Walter Mitty
Umuda ihtiyacınız oldukça açıp açıp tekrar izleyebileceğiniz sevimli ötesi bir film The Secret Life of Walter Mitty. Sean Penn bu filmde çok kısa görünmüş olsa da, bilge rolü ile kalpleri eritmek için yeterli süre ekranda kalıyor.
11. At Close Range
Sean Penn’in başrolde olduğu yine muhteşem dram filmlerinden biri At Close Range. Gerçek bir hikayeden yola çıkılan filme dair, senaryosu dışında izleyiciyi en çok etkileyen şeylerden biri Madonna’nın Live to Tell isimli soundtrack’idir.
12. State of Grace
Bugüne kadar çekilmiş en iyi gangaster filmleri arasına rahatlıkla sokabileceğimiz bir film State of Grace. Muhteşem bir oyunculuk göreceğiniz Sean Penn filmlerinden biri de budur. 1990 yapımı State of Grace, aksiyon ve suç içerikli filmleri sevenlerin mutlaka görmesi gerekenlerden.
13. The Game
Sean Penn’in Michael Douglas’la birlikte başrollerinde olduğu The Game, kaliteli bir gerilim izlemek isteyenlerin ilk sıraya koymaları gereken bir film. Senaryosu hakkında ipucu vermeyeceğiz ama sizi izlerken darmaduman edeceğinin garantisini veriyoruz. Vaktinizi verdiğiniz için kesinlikle pişman olmayacaksınız.
14. The Thin Red Line
Tam 7 dalda Oscar’a aday olmuş insanın içinde dokunan bu 2. dünya savaşı filmi, James Jones’un 1962 basımlı otobiyografisinden uyarlanmıştır. Yaklaşık 3 saat kadar sürse de oyuncuların ustalıkları ve senaryonun dokunaklılığı sayesinde sıkılmadan izleyeceğiniz özgün savaş filmlerinden biri niteliğini de taşır.
15. The Assassination of Richard Nixon
Sean Penn’in sinemanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri sayılmasının nedenlerini izleyebileceğiniz filmlerinden biridir The Assassination of Richard Nixon. Gerçek bir hikayeye dayanan film, Amerikan siyasi tarihine sağlam bir eleştiri yapar.
16. All the King’s Men
Filmin 1949 yapımı versiyonu o kadar iyi ki, 2006 yapımı müthiş oyuncu kadrosuna ve diğer her şeye rağmen onun gölgesinde kalmaktan kurtulamadı. Yine de çok fazla tanıdık detay bulacağınız bu filmin iki versiyonunu da kesinlikle öneriyoruz.