Vücudumuz muhteşem bir mekanizma… Fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için ihtiyacı olan pek çok şeyi kendi başına üretebiliyor. Ancak Omega 3 olarak bildiğimiz bu yağ asidi beslenme yoluyla alınabiliyor. Balık yağı gibi birçok organik besinden de alınan Omega 3 hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamız önem taşıyor. Ancak yine de omega 3 tüketmeye başlamadan doktorunuza danışmanızda fayda var!
1. Çoklu doymamış yağ asitleri olan “omega 3 yağ asitleri” vücudumuzun normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli olan ancak vücut tarafından üretilemeyen yağ asitleri olarak tanımlanıyor.
2. En iyi omega 3 kaynakları somon, uskumru, ringa, ton, uskumru ve sardalye gibi yağlı balıklardır. Ayrıca keten tohumu, ceviz, semizotu, brüksel lahanası, kuru fasulye, nohut gibi gıdalarda da Omega 3 bulunur.
Anne sütü de doğal bir Omega 3 kaynağıdır.
3. Sağlığımız için son derece önemli olan omega 3’ü sadece beslenme yoluyla veya besin takviyesi formunda alabiliyoruz.
Yani omega 3 içeren gıdaları düzenli olarak tüketmiyorsanız ve omega 3 eksikliği yaşadığınızın farkında değilseniz vücudunuz bu açığı kapatamıyor.
4. Uzun süre omega 3 bakımından yetersiz beslenirseniz saç ve cilt kuruluğu, egzama benzeri alerjiler, kepek, göz kuruluğu ve dikkat eksikliği başta olmak üzere bazı belirtiler yaşayabilirsiniz.
5. Ancak yetersiz omega 3’ün bu geçici sorunlardan daha ciddi (kalp ve damar hastalıkları gibi) problemlere yol açtığını unutmamak gerekiyor.
6. Omega 3’ün en çok bilinen faydası kolesterolü düşürmesidir. Omega 3 sadece kötü kolesterol olarak bilinen “LDL kolesterolü” düşürmekle kalmaz aynı zamanda “HDL” yani iyi kolesterolü yükseltir.
7. Omega 3 yüksek tansiyonun düşürülmesine ise 2 farklı şekilde yardımcı olur. İlki damarlarda kasılmaya neden olarak kan basıncını yükselten bazı hormonların (eicosanoidler) üretimini baskılaması, ikincisi ise tansiyonu yükselttiği bilinen zihinsel stresi azaltması…
Omega 3’ün kalp hastalıklarının en önemli nedenleri arasında yer alan yüksek tansiyonu ve yüksek kolesterolü düşürücü etkisi kaçınılmaz olarak kalp hastalıklarından korunmak için önerilen besin öğelerinden biri olmasını sağlıyor. Balık yağında bulunan EPA ve DHA adlı omega 3 yağ asitleri kandaki yağ oranını (trigliseritleri) düşürerek kalp krizi, inme ve kalp krizi geçirmiş kişilerde görülen anormal kalp ritmini önlüyor.
8. Eklem iltihabı nedeniyle eklem ağrıları yaşıyorsanız omega 3 bu ağrıları azaltmak ve eklem hareketinde gelişme sağlamak için fayda sağlayabilir.
Bu alanda yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli olarak omega 3 kullanımının hem romatoid artrit belirtilerini azalttığını hem de romatoid artrit tedavisinde kullanılan ilaçların bırakılmasından sonra ağrı ataklarını ortadan önemli oranda hafiflettiği belirtiliyor.
9. Omega 3 genellikle menopoz sonrası dönemde hormonlardaki değişimler nedeniyle görülen ve kemiklerin zayıflamasına yol açan osteoporozu önlemek ve yavaşlatmak için önerilen takviyeler arasında yer alıyor.
Bunun nedeni omega 3 yağ asitlerinin vücudun kalsiyumu emme ve kullanma kapasitesini artırmasıdır. Ayrıca bu yağ asitleri idrarla birlikte vücuttan atılan kalsiyum miktarını azaltarak kemik gelişimine katkıda bulunur.
10. Omega 3’ün depresyon tedavisinde kullanılan diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında hastalığın daha kısa sürede iyileşme sağladığı yönünde pek çok bilimsel çalışma da bulunuyor.
Ancak uzmanlar omega 3’ün tek başına depresyon tedavisi için yeterli olmadığını belirtiyor. Ayrıca bazı hastalarda omega 3 içeren balık yağı takviyelerinin depresyon belirtilerini şiddetlendirdiği yönünde bazı araştırma sonuçları da mevcut. Bu nedenle depresyon için omega 3 kullanmaya başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
11. İltihabı azaltıcı etkisi bulunan omega 3, astım nedeniyle iltihaplanan ve daralarak hastanın nefes alışını zorlaştıran astım hastalığı tedavisinde belirtilerin hafifletilmesi için kullanılan besin takviyeleri arasında da yer alıyor.
12. Omega 3 özellikle kolon, meme ve prostat kanserinden korunma alanında öne çıkıyor.
Bu konuda yapılan çalışmalarda genellikle toplumların beslenme biçimleriyle kolon, meme ve prostat kanserlerinin görülme oranlarına odaklanılmış ve omega 3 bakımından zengin beslenen toplumlarda bu kanser türlerine daha az rastlanıldığı tespit edilmiş. Bir diğer çalışmaya göre ise kolon kanserinin erken evrelerinde kullanılan omega 3 takviyesinin kanserin gelişimini yavaşlattığı belirlenmiş.Ancak bu noktada omega 3 ve kanser arasındaki bağlantı üzerine yapılan bazı çalışmalarda farklı sonuçlar elde edildiğini belirtmek gerekiyor. Örneğin ABD’de yapılan bir araştırmaya göre omega 3 takviyesi kullanmak prostat kanseri riskini artırıyor. Bu durumda kanserden korunma adına kendi kendinize karar alıp omega 3 takviyesi kullanmak yerine bir uzmana danışmak en güvenli yol olarak görünüyor.
13. Yapılan araştırmalarda, omega 3 ve balık yağının dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocuklarda davranış gelişimine ve zihinsel fonksiyonlara katkıda bulunduğu belirtiliyor.
Özellikle DHA içeren besin takviyeleri ve DHA bakımından zengin gıdaların (keten tohumu, ceviz gibi) daha fazla tüketilmesinin diğer yöntemlerle (daha fazla spor, daha az TV ve bilgisayar, daha az işlenmiş gıda tüketimi, daha sağlıklı beslenme gibi) birleştiğinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerini önemli oranda azalttığının altı çiziliyor.
14. Günde 3 gram ve daha az balık yağı tüketmek genel olarak güvenli kabul ediliyor ancak bu miktardan daha fazla balık yağı kullanmanın bazı yan etkileri olabilir.
15. Haftada 2 kez balık yemek vücudunuzun ihtiyaç duyduğu omega 3’ü sağlar ancak beslenme yoluyla aldığınız omega 3 miktarını artırmak için aşırı balık tüketirseniz bunun bazı riskleri bulunuyor.
Çünkü bazı çiftlik ve deniz balıklarının içerdiği cıva ve diğer endüstriyel/çevresel kimyasal maddeler sağlığı olumsuz yönde etkileyebiliyor.