Hükümetin birçok projesi gibi, maalesef İzmir Körfezi Geçiş Projesi de doğaya tahribatı nedeniyle doğa ve hayvanseverleri tedirgin ediyor. Daha önce İstanbul’a 3. Köprü inşaatıyla hem boğazı hem de bağlantı yolları nedeniyle ormanları tahrip eden projenin de ÇED raporu büyük tartışmalara konu olmuştu. TMMOB gibi konunun uzmanlarının şiddetle reddettiği bu yıkım, tüm yasalara ve anlaşmalara aykırı olmasına rağmen gerçekleşmiş ve şu anda İstanbul’un kuzeyindeki bölge ağaçsız, oralarda yuvaları bulunan canlılar ölmüş veya göçe zorlanmış, topraklar da ranta açılmış durumda. Yine aynı şekilde 3. Havaalanı yolunun kuşların göç rotası üzerinde oluşu şiddetle eleştirilmiş, sanki kuşların rotası değiştirilebilirmiş, dünyanın ekosistemi de mekanikleştirilirmişcesine inatla projeden vazgeçilmedi. Havaalanının açılışından itibaren ölecek kuş sayısı şu anda bile tüylerimizi ürpertiyor.
Şimdi de İzmir Körfezi’ne yapılacak olan bir kısmı asma köprü, bir kısmı batma tünel şeklinde gerçekleşecek olan proje birkaç sene önce yapılan Flamingo üreme adalarının yakınındaki birçok türün beslenme alanları olan bölgeyi tahrip edecek. İzmir için hayatı önem taşıyan Gediz Deltası’nın zarar görmemesi için aktivistler harekete geçti. “Gediz Deltası Hepimizindir!” adlı Facebook hesabıyla konunun takibini sağlayan grup aynı zamanda #flamingomadokunma etiketiyle de sosyal medyada seslerini duyuruyorlar.
İzmir Körfezi’ne yapılması planlanan geçiş projesi, Gediz deltası üzerinden geçeceği ve flamingolar başta olmak üzere birçok kuşun beslenme alanını tahrip edeceği için eleştiriliyor.
Projenin planlarına göre; beslenme adaları üzerinden 4,2 km uzunluğunda asma köprü, 1,9 km uzunluğunda batırma tünel geçirilmiş olacak.
Gediz deltası ise 2008 yılında Orman Su İşleri Bakanlığı ve doğa severler tarafından yapılan anlaşma ve çalışmalarla flamingo üreme alanı haline getirilmişti.
Buraya yapılan yapay ada sayesinde 15 binden fazla flamingonun üremesi sağlandı. Ayrıca kuş cenneti olarak da bilinen bölgeye her yıl 70 bin su kuşuna kış göçü yuvası oluyor.
Bu bölgedeki flamingo yoğunluğu Google Earth görüntülerinden bile kendini belli edebiliyorken, bölgedeki deniz canlılarının ve kuşların beslenme alanlarının tahribatı kabul edilemez.
Sadece bu da değil, Gediz deltası İzmir koylarını da koruyor. Geçiş projesi nedeniyle asma köprünün ayaklarına yapılacak olan ada, ve köprü ayakları sebebiyle İzmir’in nadide suları çamur dolma tehlikesinde.
İzmir’de, İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi de var. TCDD ve İZSU’nun ortaklığında gerçekleştirilen bir proje 100 milyon dolarlık bu projeyle denizin altındaki ve Gediz Nehri’nden gelen zehirli atıkların toplanması öngörülüyordu. Deniz dibinin temizlenmesiyle çıkacak olan zehirli çamurun ilk önce deltaya yayılmasını isteyen yetkilileri Doğa Derneği kararından vazgeçirebilmiş. Kuş cennetini tahrip etmesindense açık alanlarda yapay ada yapılması nispeten daha kabul edilebilir gözükmüş. Fakat kuşlar için yapılacak 2 yapay ada ve batırma tünel için yapılacak adanın yanında körfez tarama projesinden 66 milyon metroküp malzeme denize dökülecek.
Ramsar Sözleşmesi ile de koruma altında olan bu bölgede yaşanacak doğa tahribatı geri alınamayacak düzeyde. Öte yandan proje ile bağlantı yollarının çevresi de yine imara yani ranta açılacak.
Ramsar Sözleşmesi: Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme
Doğa Derneği, EGEÇEP ile birlikte projenin ÇED raporunun uygunluğunun iptali hakkında dava açtılar. Ayrıca TMMOB da konu hakkında açtığı davanın takibini sürdürüyor.
“İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı işbirliği ile bu alanda yaşayan flamingolar için milyonlarca lira harcanarak bir üreme adası yapıldı. Şimdi aynı kuşların beslenme alanını yok etmek istiyorlar.”
“Dünyada yaşayan her 20 flamingodan biri köprü yapılmak istenen alanda, İzmir’le iç içe yaşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı işbirliği ile bu alanda yaşayan flamingolar için milyonlarca lira harcanarak bir üreme adası yapıldı. Şimdi aynı kuşların beslenme alanını yok etmek istiyorlar. Düşünün bir kere, sizin için bir ev yapıyorlar ama mutfağınızı yerle bir ediyorlar. Nasıl ki insan mutfaksız bir evde yaşayamazsa, flamingolar da beslenme alanları olmadan yaşayamaz. Proje gerçekleştiği takdirde flamingoların dünya nüfusu üzerinde ciddi bir tehdit oluşacak. Hiçbir köprü, hiçbir anıt İzmir’e doğanın sunduğu bu zenginliğin yerini dolduramaz. Paranız varsa istediğiniz yere köprü yapabilirsiniz fakat tek bir flamingonun dahi oraya gelmesini sağlayamazsınız. İzmir’in flamingolarını, paha biçilmez zenginliğini yaşatmak bizim elimizde. Bu nedenle açtığımız davanın takipçisi olacağız.” Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç durumu bu sözlerle anlatıyor.