İnsanın üstün bir tür olduğunu düşünenler için verebileceğimiz; bu düşüncelerini derinden sarsacak o kadar fazla örnek var ki; o konuya hiç girmeyelim diyoruz. Küçücük ve zavallı bir hayvan dostumuz, çoğu zaman, düşünebilen bu kocaman canlıdan çok daha fazla duyarlı olabiliyor; ya da dünya için daha fazla önem arz edebiliyor. Hal böyleyken, türcülükten uzak olup bu gezegen üzerinde bir hayvanın da, bir ağacın da; bir insan kadar yaşama hakkı olduğunu sıkça hatırlamak gerekiyor.
Şimdi size, bu farkındalığa gerçekten sahip olan bir hayvanseverden bahsedeceğiz. İşte gerçek bir hayvansever olan Zuhal Arslan’ın, Cumhuriyet’ten Hilal Köse’ye anlattığı; insanların mahvettiği bu dünyada, zavallı hayvan dostlarımız için verdiği anlamlı mücadelesi.
Zuhal Arslan, yaralı hayvanları kurtarmak için gönüllü çalışan, ‘gerçek’ bir hayvansever
Arslan, Kadıköy Belediyesi Yerel Hayvan Koruma gönüllüsü ve Hayvan Hakları Federasyonu(HAYTAP) temsilcisi. Tam 10 yıldır da Anadolu’dan getirdiği hayvanların tedavisi için çabalıyor. Uzun süredir yaşanan çatışma süreci yüzünden ise, arkadaşlarıyla birlikte sadece Anadolu’daki hayvanların değil tüm Türkiye’deki hayvanların yardımına koşmaya başlamışlar.
Arslan; Cizre, Yüksekova gibi çatışmalı bölgelerde yaralanan hayvanlar için sürdürdüğü mücadelesini şu cümleyle açıklıyor: “O hayvanlar bizim savaşımız yüzünden o halde”
Arslan’ın bu mücadelesi, Diyarbakır Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı olan arkadaşı Sevgi Ekmekçiler’in, bölgelerindeki hayvanlar için kendisinden yardım istemesiyle başlamış. Yaşanan çatışmalar yüzünden perişan olan kedi ve köpekler için çare arayan Arslan’ın aklına da, hemen ‘pet nakil’ gelmiş. Sonra da bölgeye iki araç göndermiş ve onun gösterdiği bu anlamlı çaba, zamanla başka hayvanseverleri, veterinerleri de harekete geçirmiş.
Çatışmanın sürdüğü bölgelerde hala çok fazla yaralı hayvan olduğunu belirten Arslan, polis ve asker denetimindeki bu bölgelere girerken ciddi sıkıntılar yaşandığını söylüyor
Bölgedeki yaralı hayvanları almak için yola çıkan ‘pet nakil’in, bölgeye girmesi çok kolay olmamış. Ancak Arslan, olayı sosyal medyadan duyurunca, pek çok hayvansever klinik harekete geçmiş ve bu zavallı hayvanlara hep birlikte yardımcı olmuşlar. Arslan ayrıca, yurtdışından da çok destek geldiğini ve bu desteğin onları çok mutlu ettiğini söylüyor.
Yüksekova’ya girerken onları durduran komutanın cümleleri de aslında bu zorlukların özeti niteliğinde… “Siz kimsiniz? Burada öksüz yetim kalan çocuklar, şehit düşen asker ve polisler varken…”
Arslan, Yüksekova girişinde onları durduran bir komutanın son derece sinirli bir şekilde yanlarına gelip, hayvanlara yardım etmek için geldiklerini duyduğunda da “Asker için ne getirdiniz? Polis için ne getirdiniz? Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz? Zaten giremezdiniz, şimdi hiç giremezsiniz.” diyerek, kendilerine gelen olumsuz tepkileri de özetliyor aslında. Ve ekliyor: “Çok üzücü bir durum. Hayvanı seven, insanı da muhakkak sever. Gerçekten bu böyle.”
Oysa “İnsanlar yüzünden bir sürü masum insan, masum hayvan, doğa, her şey zarar görüyor. Burada tek suçlu insan.”
Arslan ve arkadaşlarına destek olan olduğu kadar; “Kedi köpek için bu kadar uğraşılır mı? Bırak ölsünler. İnsanlar ölüyor, onlar ölmüş çok mu?” diyerek köstek olmaya çalışanlar da olmuş. Ancak onlar her şeye rağmen, savaş bölgelerine pet nakil göndermeye devam etmişler; Hakkari Yüksekova, Cizre’ye giderek yollarda buldukları yaralı hayvanları buraya getirmişler.
Bu süreçte hiçbir devlet desteği alamadıklarını belirten Arslan, hayvanların derdine çare olanların yine gönüllüler olduğunu söylüyor
Ve herkesi bir parça daha duyarlı olmaya çağırıyor. Arslan, çatışma bölgelerinden gelen hayvanlar sokakta yaşayamayacak durumda oldukları için, insanların önceliğinin bu engelli canları sahiplenmek olması gerektiğinin de özellikle altını çiziyor.
Son sözü ise şu şekilde: “Lütfen merhamet”
Hayvan bakımının oldukça masraflı olduğu ülkemizde, devletin hayvanseverlerin yükünü azaltması gerektiğini vurgulayan Arslan, bu sözüyle de aslında tüm konuyu özetliyor… Lütfen merhamet.
*Fotoğraflar, yaralı hayvanlara yardım etmek için Diyarbakır’daki çatışma bölgelerine giden HAYTAP gönüllülerine aittir.