Zihinsel bir hastalığa sahip olmanın ya da böyle bir hastalığa sahip olan birinin yakınında olmanın zorluklarını, başarılı oyunculuklarla ve senaryolarla bizlere anlatan 10 güzel filmi sizin için listeledik. Şimdiden iyi seyirler.
1. Rain Man (1988)
Birlikte ülkeyi baştan başa geçmek zorunda kalan otistik bir abi ve yıllardır ondan uzakta yaşayan kardeşinin birbirlerine alışma sürecini anlatan 4 Oscar’lı mükemmel bir film. Tom Cruise ve Dustin Hoffman’ın kusursuz oyunculuklarıyla efsaneler arasına yerleşmiştir.
2. Memento (2000)
Kafasına aldığı bir darbe yüzünden kısa süreli hafıza kaybı yaşayan bir adamın, karısının katilini ararken yaşadıklarını ters bir kurguyla anlatan ve tekrar tekrar izlendiği halde kafa karıştırmayı başarabilen Christopher Nolan klasiği. Hala izlemediyseniz sakın kaçırmayın.
3. Forrest Gump (1994)
Büyük aşkı Jenny’nin peşinde koşarken, farkında olmadan bir sürü tarihi olayın tam göbeğinde yer alan düşük iq’lu güzel insan Forrest’ın hikayesi. Seviyoruz kendisini.
4. Fight Club (1999)
İnsomniadan muzdarip narratorumuzun (Edward Norton) çoklu kişilik bozukluğuna geçişi ve sonrasını anlatan müthiş sürprizli (artık bilmeyen kaldıysa tabii) David Fincher klasiği. Chuck Palahniuk’un kitabından filmleştirilmiş ve klasikler arasındaki yerini almış muhteşem bir film.
5. One Flew Over the Cuckoo’s Nest (1975)
Hapse girmemek için psikiyatri kliniğine yatmayı göze alıp, buradaki despot hemşireye karşı hastaları ayaklandıran ve bunun bedelini ağır bir şekilde ödeyen Mc Murphy’nin (Jack Nicholson); güldüren, ağlatan, sorgulatan hikayesi. Milos Forman’ın Ken Kesey’in kitabından uyarladığı bu 5 Oscar’lı harika filmi kaçırmamanızı tekrar tekrar tavsiye ediyoruz.
6. A Beautiful Mind (2001)
Russel Crowe’un, paranoid şizofreniden muzdarip Nobel ödüllü dahi matematikçi John Nash’i canlandırdığı 4 Oscar’lı güzel bir film.
7. As Good as It Gets (1997)
Hasta çocuğuna garsonluk yaparak bakmaya çalışan bir anne, oldukça zorlu bir hayat yaşayan eşcinsel bir sanatçı ve obsesif kompülsif bozukluğu artık kişilik bozukluğuna dönüşmüş oldukça zengin bir yazarın arkadaşlığını anlatan güzel bir film. Bu üçlüden ikisi -Jack Nicholson ve Helen Hunt- Oscar kazanmış, diğeri –Greg Kinnear- Oscar’a aday olmuştur.
8. The Fisher King (1991)
Karısının gözleri önünde öldürülmesine tanık olduktan sonra akıl sağlığını yitirip, sokaklarda yaşamaya başlayan bir profesörle (Robin Williams); istemeden de olsa buna sebep olan radyo sunucusunun (Jeff Bridges) tesadüf eseri tanışmaları ve sonrasını anlatan harika bir film. Evet hayatınız bir anda yerle bir olabilir, hiç aklınızın ucundan geçmezken her şeyinizi hatta aklınızı bile kaybedebilirsiniz. Bunların olabilirliğini ve deli(!) olan tarafın aslında hangisi olduğunu anlatır Balıkçı Kral. İzlemediyseniz sakın daha fazla beklemeyin.
9. I Am Sam (2001)
Gelişimsel bozukluktan muzdarip bir babanın (Sean Penn), kızının velayetini kaybetmemek için verdiği savaşı ve bu savaş sırasında avukatına da (Michelle Pfeiffer) ailenin ve sevginin değerini öğretişini anlatan oldukça duygusal bir film. Yanınıza bolca mendil almadan sakın izlemeyin.
10. Silver Linings Playbook (2012)
Karısını kendisini aldatırken yakalayan ve bipolar kişilik bozukluğu tanısıyla yatırıldığı hastaneden taburcu olmuş Pat’le (Bradley Cooper), kocasını trafik kazasında kaybettikten sonra depresyona giren Tiffany’nin (Jennifer Lawrence) tanışmalarını ve birbirlerini yavaş yavaş keşfetmelerini anlatan oldukça güzel bir film. Kaçırmayınız efendim.