İstanbul’da gökyüzü iki gündür boşuna ağlamıyormuş, boşuna değilmiş bu deli yağmur.
Tren yolunun selamladığı Samatya, Beyoğlu’nun arka sokakları, Sultanahmet Meydanı, ahşap evler, tavla atılan kahveler, para denkleştirip yılda bir gidilen gazinolar, tatil köylerine ancak garson olarak girmeler…
Arzu Film yıllarının İstanbul’unda omuz omuza vermiş iki delikanlıdan birini kaybettik. Dünyanın en güzel gülen ve güldüren adamı ayrıldı aramızdan. Geride kalan değerli hocamız Metin Abimizin ömrü uzun olsun. Demiş ya “şimdi gerçekten ayrıldık, bazıları kına yaksınlar, Zeki Alasya benim yarımdı yarım gitti, canım gitti” diye. Metin Abimiz kadar olamaz ama hepimiz bir parçamızı kaybettik bugün. İyi niyetin, geniş yürekliliğin, temizliğin, saflığın yüzünü kaybettik. Hep kalbimizde olacak Zeki Alasya. Neşeli kuşlar gibi şakıyan kahkahası hep kulaklarımızda kalacak.
Çok sevdik seni Zeki Abi. Bakma arkandan atıp tutanlara, bu ülkenin kalbi senin yanında. Aslında sebepler saymakla bitmez ama; neden mi çok sevdik seni abi?
Çünkü sen de çok güzel severdin, sen bir sevdin mi ekran karşısında bizim yüreğimiz titrerdi – Şaka Yapma (1981)
Elde çiçek kalakalmalarına kıyamazdık. Genelde kavuşamazdın. Zengin çocuğunun biri arabasıyla gelip alırdı kızı. Olsun, Metin teselli ederdi seni nasıl olsa.
Çünkü arada bir de olsa sevdiceğine kavuşmuş gibi hissettiğinde kimseler seni tutamazdı – Her Gönülde Bir Aslan Yatar (1976)
Hüznünü de sevincini de çocuklar gibi hep uçlarda yaşardın. Sevdiğin kız hepi topu seninle börek yedi diye nasıl da havalara uçmuştun. Cahit Berkay’ın müzikleriyle birleşmişti bu filmde unutulmaz oyunculuğun. Boğazımız düğüm düğüm de oldu ağlamamak için, kahkahadan ortamları inlettiğimiz de…
Çünkü senin o çocuk kalbinin çok fena etkileri de oluyordu – Şenlik Var ve Bal Kız (1974)
Mahalleli, veledin birinin sünnet düğününe toplanmışken aradan seni de çıkarmaya karar verince kaçmaya çalışman… Hep olduğu gibi kaçamaman… Önceki sene dalgınlığına gelmiş hani de denizde görmüşler? Kesmeye karar vermişlerdi tabi. 🙁
Çünkü kırk yılın başında ekibin lideri olduğunda bile işler ters giderdi – Köyden İndim Şehire (1974)
Seezbin seez gırh, seezbin seez gırhbi, seezbin seez gırhüç, seezbin seez gırhdörd… Himmet aaabey!
Ve tüm sayım yeniden başlar. Halit Akçatepe’nin “Himmet Abeey altınları bozdurunca baa şeherli bi garı alacaaz mı?” deyişiyle kopar, senin sinirlenmenle toparlanırdık.
Çünkü koca tatil köyünü çekip çevirip çocukları asla unutmazdın – Sivri Akıllılar (1977)
Evet belki sakardın, tabakları bardakları kırardın, noolmuş? Senin çıktığın sahnelerde anında gevşerdi yüzümüz.
Tek desteğin Metin’di bir de çocuklar
Yine aynı filmde o hırsız patron sizi kovduğunda bu bakışınızı unutur muyuz? Ama çocukların merdivenleri silmene yardım ettikleri sahne de aklımızda. Ne biçim duygulanmıştın…
Çünkü sakarlık en çok sana yakışırdı – Davetsiz Misafir (1983)
Her yanın kırılmış gibi de en güzel sen rol keserdin. Merdivenden yuvarlandığın halde hâlâ aklında ilgi alaka görmek vardı. Bayılmış gibi bırakırdın kendini. Sevilmeyi çok severdin, hep ilgi alaka beklerdin.
Çünkü çapkınlık yapamamak en çok sana yakışırdı – Dönme Dolap (1983)
Filmde eşini canlandıran Nevra Serezli’nin sana “SELAAMİİİ!” diye haykırışı, senin korka korka “Lamiaa” deyişin hep kulağımızda.
Çünkü hep çok komik koşardın ama hep – Güler Misin Ağlar Mısın (1975)
Sevinince koşardın, üzülünce koşardın, sinirlenince koşardın. Göbeğini hoplata hoplata hep koşardın. O gömlek de hep daracık olurdu üzerine. Güler Misin Ağlar Mısın’da Metin’in, evinizi yıkıp yerine golf sahası yapacağını sandığında ne biçim sinirlenip depara kalkmıştın.
Çünkü herkesi kendin gibi iyi kalpli sanırdın – Vay Başımıza Gelenler (1979)
Hapisten çıkıp iş istemek için eski patronunun yanına gitmiştin. Sadece kendini değil yol arkadaşın Metin’i de yanına alarak. Nasıl da emindin işin olacağına. Olmadı tabi. Sevgililerinin arkasından baktığın gibi bakakalmıştın. Allahtan onlara üzüldüğün gibi çok üzülmedin. “Amaaan” deyip geçmiştin, “Patron kaybeder!”
Çünkü otomobil hayalleri kurardın ama at arabasına kalırdın – (1981)
Hatta otomobil gelir bu filmde olduğu gibi sana çarpardı da bir de üzerinden mağduriyet yaratıp para kazanmaya çalışırlardı. Oysa sen atlarınla bile mutluydun. “Benden karşılık beklemeyen bir siz varsınız” der, okşardın yanaklarını.
Seni hiç unutmayacağız
Ünlü yazar Brecht, mizahın oImadığı bir üIkede yaşamak kötüdür. Fakat çok daha kötü oIan, mizahsız yaşayamayacağın bir üIkede yaşamaktır” demiş. Maalesef yaşadığımız döneme çok uyan bir söz oldu bu.
Üç beş meczubun Zeki Abimizin arkasından söyledikleri, maalesef bir kere daha milletin ne kadar ayrıştığını ortaya koydu. Metin Akpınar magazincileri kast edip zamanında çıkan “araları kötü” haberlerine “Şimdi gerçekten ayrıldık bazıları kına yaksın” demişti hani. Ülkenin hali de aynen ustanın dediği gibi. Milletçe de gerçekten ayrılmışız, bunu başaranlar kına yaksın. Özgür Mumcu’nun bugün attığı tweet ne kadar da doğru: Zeki Alasya’dan bile nefret etmeyi başarmış insanlara laf anlatılamaz.
Türk Sineması bir yıldızını daha kaybetti. Zeki Alasya’nın ailesine, tüm sanat arkadaşlarına, sevenlerine ve Metin Abimize sabır dileriz.
…
Sizler de ister Devekuşu Kabare’den ister Zeki Alasya’nın başka sahnelerinden aklınıza gelenlerle listemize katılabilirsiniz. Görsellerden dolayı sayfa ağır yüklenmiş olabilir, affola.