Hayvanlar aleminin en zeki canlılarından biri olarak kabul edilen yunuslar, arkadaş canlısı ve oyuncu davranışları nedeniyle insanlar tarafından pek sevilir. 1960 ve 70’li yıllarda yayınlanan “Flipper” dizisiyle “Afalina” adı verilen şişe burunlu yunuslar insanlar arasında en tanınan yunus türü haline geldi. Dizide izlediğimiz yunus, senaryo gereği sürekli, insan hayatını koruyan ve günü kurtaran kahraman rolündeydi. Onlar okyanus besin zincirinin tepesinde olduğundan, bilim insanlarının bu ortamı izlemelerine ve okyanus ekosistemini tehdit eden sorunları belirlemelerine yardımcı olmalarıyla dizideki gibi olmasa da gerçekten hayat kurtarıyorlar. İşitme en gelişmiş duyuları olduğu için tek bir ses dalgasıyla etraflarında olan biten her şeyi hissedebiliyorlar. 180 derecelik bir açıya sahip gözleri arkalarını dahi görebilmelerini sağlıyor. Hem suda hem su üstünde iyi bir görüşe sahip olan Afalinalar, göz bebeklerini birbirinden bağımsız olarak odaklayabilir ve tek gözleriyle bulanık ve karanlık su altını tararlarken diğer gözleriyle parlak ışığa bakabilirler.
Yunus ve balinalar, doğal yaşam alanlarının kaybı, kirlilik, ses kirliliği, deniz trafiği, iklim değişikliği, balıkçı ağlarına takılma ve avlanma gibi tehditlerle karşı karşıyalar. Yıllarca yaşayabilirler fakat, sağlık sorunları, yaralanmalar, predatörler ve insan faaliyetleri onların ömürlerini kısaltıyor ve bazı türlerin devamlılığını tehdit ediyor. Kirliliğin yunus ve balinaların üreme ve bağışıklık sistemine uzun süreli zarar verdiği birçok araştırmayla kanıtlanmış. Bu tehditlerin yanısıra özellikle Afalinalar ne yazık ki dünya çapında yaygın rağbet gören gösteri havuzları endüstrisi yüzünden çok zor şartlarda, esaret altında yaşıyorlar.
1. Yunuslar, aynada kendilerini tanıyabilirler
Fil, maymun, insan gibi memeli canlılarla birlikte aynada kendini tanıyabilme yeteneğine sahip birkaç canlıdan biri. Sadece kendilerini tanımakla kalmıyor, görünüşlerindeki değişiklikleri de fark edebiliyorlar.
2. Helen 40 yunus türü mevcut
Yunuslar geniş bir dağılıma sahip envai çeşitlilikte su memelileri. “Delphinidae” (Okyanus yunusları), “Platanistidae” (Hint nehir yunusları), “Iniidae” (Yeni Dünya nehir yunusları), “Pontoporiidae” (Tuzlu su yunusları) ve soyu tükenmiş Lipotidae (Baiji veya Çin nehir yunusları) gibi yunus aileleri var. Yaşayan en yakın akrabaları su aygırları.
3. Hayvanlar alemindeki en uzun süreli hafızaya sahipler
Filler hafızalarıyla meşhur olmalarına karşın, her şeyi birbiriyle mukayese etmeye meraklı insan evladı, yaptığı araştırmalar sonucunda yunusların hafızalarının fillerden daha uzun süreli olduğu sonucuna varmış. Şişe burunlu yunuslar, 20 yıllık bir ayrılıktan sonra dahi, birlikte yaşadıkları başka yunusların ıslıklarını hatırlayabilir. Deniz memelilerinde toplumsal bağları koruma imkanı sağlayacak biçimde, her yunusun isim işlevi gören kendine özgü benzersiz bir ıslığı var.
4. ABD Deniz Kuvvetleri’nin, düşman yüzücüleri ve sualtı mayınlarını tespit etmek için eğittiği 75 yunus mevcut
Birleşik Devletler ve Sovyet askeri birlikleri, okyanus yunuslarını çeşitli nedenlerden ötürü eğitmiş ve istihdam etmiş. Kaliforniya San Diego merkezli ABD Deniz Memelileri Programı kapsamında yunuslar ve deniz aslanları, hedeflenen görevleri yerine getirmek üzere eğitiliyor. Askeri yunuslar, Birinci ve İkinci Körfez Savaşları sırasında ABD Deniz Kuvvetleri tarafından kullanıldı.
5. Bir yunusun ortalama ömrü 15 yıl; bununla birlikte, bazıları 50 yıldan fazla yaşayabilir
Okyanus yunusları ailesinin en iri üyesi ve insandan sonra dünyadaki en geniş yayılıma sahip ikinci memelisi olan orkalar, 10 metre uzunluğa ve 10 ton ağırlığa ulaşabilir. Öte yandan, en küçük üyeleri olan Maui yunusları sadece 1,2 metredir. Bir yunusun ömrü, çevreye ve türüne göre değişir. Bazı şişe yunusları 40 yaşına ulaşabilmelerine rağmen ortalama yaşları 15 ila 16 yıldır. 40 yaşında bir yunus, 100 yaşındaki bir insanla mukayese edilebilir. ABD Deniz Hayvanları Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, bilimsel olarak tespit edilebilmiş vahşi doğadaki en yaşlı yunus 48 yaşındaydı. Tutsak hayatı süren yunusların en yaşlısı ise öldüğünde 50’sinin üzerindeydi.
6. Bir gözü açık şekilde uyuyorlar
Nefes almak için periyodik olarak su yüzüne çıkmak ve potansiyel yırtıcılardan kaçınmak için sürekli bilinçli olmak zorunda olan yunuslar, kara memelileri gibi, bir köşeye kıvrılıp uyuyamazlar. Beyinlerinin yarısı bilinçli iken diğer yarısını dinlendirerek günlerce uyanık kalabilir ve bir gözü açık şekilde uyuyabilmeleri sayesinde uyku yoksunluğunun üstesinden gelebilirler.
7. Bilinçli biçimde nefes alırlar
Burun delikleri yüzerken kolay nefes almalarını sağlamak amacıyla başlarının üzerinde yer alıyor. Balinalar ve yunuslar, su altında nefes almadan 30 dakika veya daha uzun süre kalabilmelerini sağlayan benzersiz bir solunum sistemine sahipler. Karada yaşayan diğer memeliler refleksif olarak nefes alırlar. Yani nefes almaya ya da almamaya karar vermek zorunda kalmadan vücudumuz otomatik olarak bu işlemi gerçekleştirir. Oysa balinalar ve yunuslar, nefes alıp vermeye bilinçli olarak kendileri karar veren varlıklardır. Sonuç olarak, nefes alabilmek için sürekli bilinçlerinin açık olması gerekiyor.
8. Yunuslar bir telefon aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurabiliyorlar ve kiminle konuştuklarını biliyor gibi görünüyorlar
Hawaii’deki bir akvaryumda gerçekleştirilen Proje Delphis adlı deneyde, özel bir su altı ses bağlantısı bulunun iki ayrı tanka konulmuş bir anne yunus ve onun iki yaşındaki yavrusunun birbirlerinin çıkardıkları seslere cevap verdikleri ve birbirleriyle konuştukları gözlendi. Deneyi gerçekleştiren Don White “kiminle konuştuklarını bildikleri açıkça görülüyordu, bilgi akışı çok hızlı gerçekleşiyordu” diyor. Peki, ne konuşuyorlardı? Bilim insanları hem vahşi ve hem de esir yunusların gizli dillerini deşifre etmeye uğraşıyor. Henüz yunus dilinin kodlarını tümüyle kıramamışlar, fakat dinliyorlar ve öğreniyorlar.
9. Yunuslar ve balinalar ilk önce baş değil kuyruk çıkacak şekilde, görece ters doğum yaparlar
https://www.youtube.com/watch?v=5-DvBHN0pQY
10. Erkek yunusa “boğa”, dişi yunusa “inek”, yavrulara “buzağı” deniyor
Ayrıca yunuslardan oluşan bir topluluğa “okul” ya da “pod” adı veriliyor.
11. 2014’te Türkiye’de iki başlı bir yunus keşfedildi
Jimnastik öğretmeni Tuğrul Metin tarafından Ağustos 2014’ün ilk birkaç gününde tatil yaparken çekilen, İzmir’in Dikili ilçesinin sahiline vurmuş çift başlı yunus/lar. Akdeniz Üniversitesi deniz biyolojisi uzmanı Mehmet Gökoğlu, bunun yapışık ikizlere benzer nadir bir olay olduğunu söyledi.
12. Katil balina olarak bilinen orkalar balina değil; yunustur
Katil balina veya orca, yunus ailesinin en iri üyesidir. Belirli avlar konusunda uzmanlaşmış popülasyonlardan oluşurlar. Bazıları balıklarla beslenirken, bazıları fok ve yunus avlar. Bazıları, balina yavruları ve hatta yetişkin balinaları avlayabiliyor.
13. Yunuslar karın bölgelerinden çiftleşir
Yunus çiftleşmesi karın bölgelerinin birleşmesiyle gerçekleşir. Birçok türde önsevişme mevcutsa da esas fiil genellikle kısa sürer. Ancak kısa zaman aralıklarıyla birkaç kez tekrar edebilir. Gebelik süresi türe göre değişir. Haliç yunusları için bu süre 11-12 ayken, orkalarda bu süre yaklaşık 17 aydır. Yunuslar, çoğu diğer memelilerin aksine tek seferde bir yavru doğurur. Seksüel olgunluğa ulaşmamış olsalar da küçük yaşta cinsel yönden aktif hale gelirler. Cinsel olgunluk yaşı türe ve cinsiyete göre değişir. Yunusların mastürbasyon yapmak ya da diğer bireylere cinsel organlarını sürterek uyarılmak ve homoseksüel temaslar kurmak gibi üreme amaçlı olmayan cinsel davranışları mevcuttur. Erkek yunusların mastürbasyon yaptıkları, penislerinin canlı bir yılan balığı tarafından sarmalanmış olmasından anlaşılır.
14. Yunuslar birbirlerine isim verirler ve tanımadıkları yunuslar tarafından çağırıldıklarında dahi bu çağrıya cevap verirler
İskoçya’daki Andrews Üniversitesi’nden araştırmacılar, tıpkı “isim” gibi, birbirlerini tanımlamak için benzersiz bir ıslık kullandıklarını keşfettiler. Yunuslar kendilerine ait sesi tanıyor, arandıklarını anlıyor ve cevap veriyorlar. Üniversitenin Deniz Hayvanları Araştırma Birimi’nden Dr. Vincent Janik, “Bu üç boyutlu ortamda, herhangi bir yer işareti olmaksızın denizde yaşıyor ve grup halinde bir araya gelmeleri gerekiyor. Bu hayvanlar, iletişimde kalmak için çok verimli bir sisteme gereksinim duydukları bir ortamda yaşıyorlar” dedi.
15. Wholphin-Banus adı verilen tür, şişe burunlu yunusla, orkaların çiftleşmesinden doğmuş melez bir tür
Çok nadir de olsa, hayvanlar aleminde iki akraba türün genetik karışımından doğan yeni bir tür, neslini sürdürmeyi başarabilir. Vahşi doğada görüldüğü rapor edilen Wholphin de bunlardan biri… Bilim insanları, bazı hayvanların kendi vahşi popülasyonlarının çeşitliliğini artırmak için bilinçli olarak kendi türlerinin dışındakilerle çiftleşmeye çalıştıklarına inanıyorlar. Ancak çoğu melezin esaret altındaki hayvanlardan doğdukları düşünüldüğünde cinsel hayal kırıklığı ve yakınlık duygularının daha güçlü etkenler olduğu da düşünülüyor.
16. Japonya ve Peru’da yiyecek olarak tüketilir
Solomon Adaları, Faroe Adaları, Peru ve Japonya gibi ülkelerde ise teknelerle bir koya veya kumsala sürülen yunusların okyanusa kaçışını engellemek için diğer tekneler ağlarla koyun ağızını kapatır. Etleri için avlanan bu yunusların bir kısmı yunus akvaryumlarına satılır. Avlanmanın tartışmalı doğasına ve tüm uluslararası eleştirilere rağmen, hatta sağlık açısından tüketilmesi riskli görülmesine karşın her yıl binlerce yunus, bu sürek avları sonucunu hayatını kaybeder.
17. Şişe burunlu yunusların yeni doğanlarını öldürdükleri gözlemlenmiştir
Sempatik olarak bildiğimiz şişe burunlu yunusların bu şiddetinin nedenleri henüz belli değil. Bilim insanları, balinalar, yunuslar ve maymunların yeni doğanlarını öldürmelerinin toplum yapısını şekillendiren bir faktör olarak görüyorlar ve az nüfuslu toplulukların yaşayabilirliği açısından ciddi sonuçları olduğunu düşünüyorlar.
18. Yunuslar ve balinalar aldıkları zevki ifade etmek için ses çıkarıyorlar
Yunus ve balina ıslıklarının ne anlama geldiğini merak ettiniz mi? Bilim insanları onların dilini çözmeye çalışıyor. Yunus ve balinaların avlarını çağırmak için farklı bir frekansta ses çıkardıkları ve bu sesin ancak yiyecekten duyulan keyif sırasında ortaya çıktığı belirtiliyor. Kane’ohe Koyu’ndaki Hawaii Üniversitesi Deniz Memelileri Program Ekibi’nin Experimental Biology’de yayınlanan çalışmasında özellikle şişe burunlu yunuslar ile beluga balinaları incelenmiş.
19. Bir anne yunus, vücut ağırlığının yüzde 8’ini günlük gıda olarak tüketir
Yetişkin şişe burunlu yunuslar, vücut ağırlıklarının yaklaşık yüzde 4 ila 6’sını günlük yiyecek olarak tüketir. Bir yunusun midesi sindirimi hızlı biçimde gerçekleştirecek şekilde bölümlenmiştir. Beslenme alışkanlıkları esnektir ve yaşam alanındaki mevcut gıda kaynaklarına göre şekillenir.
20. 500 metreden daha derine dalabilirler
Bazı okyanus yunuslarının midesinde derin deniz balıklarının kalıntıları bulunmuş. Bu kanıt, denizdeki yunusların 500 metreden daha da derine dalış yapabileceğini gösteriyor.
21. Yunuslar birbirleriyle “cümleler halinde” konuşuyorlar
https://www.youtube.com/watch?v=4Un61qv_QIc
Araştırmacılar, onlarca yıldan beri memelilerin, heyecanlı, mutlu, stresli veya gruptan ayrılmış olduklarını göstermek için belirgin tıklamalar ve ıslıklarla gelişmiş bir iletişim biçimine sahip olduklarını biliyorlardı. Hayvanların farklı seslerinin ayırt edilebildiği bir su altı mikrofonu geliştirdikten sonra ilk kez iki yunus sohbet ederlerken kaydedildi. Bilim insanları yunusların darbeli tıklamalarının hacmini ve sıklığını değiştirerek, “kelimeleri” oluşturduklarını ve insanların konuştuğu şekilde cümleler halinde birbirine bağladıklarını göstermiştir.
22. Yunuslar iki saatte bir derilerinin üst katmanını dökerler
Bu işlem sayesinde pürüzsüz, ipeksi ve hidrodinamikler. Cilt yüzeylerinin çekimini azaltmaları suyun içinde sorunsuz ve hızlı bir biçimde kaymalarına yardımcı oluyor. Journal of Turbulence’da yayınlanan çalışmaya göre bu bulgular, bilim insanlarının daha hızlı ve enerji açısından verimli tekneler, transatlantikler ve denizaltılar tasarlamalarına yardımcı olabilir.
BONUS: Çok sosyal hayvanlar olan yunuslar kalıcı bağlar kurarlar
Afalinalar yalnızca kendi türleriyle değil insanlarla da uzun süreli sosyal bağ kurabilen canlılardır. Bunun en çarpıcı örneği ise Brezilya’nın Laguna kasabasında balıkçıların ve Afalinaların yardımlaşarak avlanmasıdır. Yaklaşık 150 yıldır sürdüğü söylenen bu ilginç avlanma yönteminde balıkçılar ve Afalinalar arasında bir tür ortak dil oluşmuştur.
Yararlanılan Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21