Federico Fellini, kendi benliğini ve karakterini yansıttığı filmlerle hafızalara kazınmıştır… Kendisini belki de en çok duyulan La Dolce Vita (Tatlı Hayat, 1960) filmiyle tanıyanlarınız vardır. Bu yazıda Fellini sinemasına dair detayları ve hayatından kesitleri sizlere aktardık. Birçok ödül kazanmış ve kendine has bir sinema dili olan “Fellini Sineması” merak eden ve sevenleriyle bu yazıda buluşuyor…
Sanatıyla her daim ilham kaynağı olan; rüyaların, hatıra ve tutkuların yönetmeni Federico Fellini
1920’de Rimini’de doğan Fellini, on yaşında evden kaçıp bir sirke girmiştir
1939’da Roma’ya gitti ve burada karikatür sanatçısı olarak çalıştı
1938’de üniversiteye kaydını yaptırdı fakat derslere devam etmedi, mizah dergisi “420” ve resimli roman dergisi “Avventuroso” için çalışmaya başladı. 1939’da Roma’ya gitti ve karikatür sanatçısı olarak çalıştı. 1939-1940 yılları arasında radyo oyunları ve filmler için espriler yazdı.
Başarılı sinema kariyeri boyunca dört kez En iyi Yabancı Film Oscar’ını aldı
Özgün sinema diliyle Woody Allen’dan David Lynch’e, Martin Scorsese’den George Lucas’a kadar pek çok başarılı yönetmeni etkileyen büyük sanatçı, 60’tan fazla ödül kazanmıştır.
Kendisiyle yapılan bir söyleşide, “Sinema var olmasaydı, bir sirk yöneticisi olurdum.” demiştir. Sirk, metafor ve gerçek anlamıyla Fellini’nin filmlerinde yoğun olarak karşımıza çıkar
Federico Fellini, Kasım 1993 yılında Roma’da yaşamını yitirdi…
Filmlerinde Yeni Gerçekçilik akımından farklı bir rota izlemiş, gerçek ile hayali iç içe geçirmiştir
Yönetmenlik kariyeri boyunca; sirkleri, gösteri dünyasının sıra dışı kişilikleri, mistik yaratıkları, antik roma karakterlerini kullanmıştır. Fellini, gerçek ile hayalin içi içe geçtiği öyküleri ile insanın bilinmezlerle dolu iç dünyasına derinlemesine bir olay örgüsüyle değinmeye çalışır.
Filmlerini hiçbir zaman açıklamaya çalışmamış, kendisini hiçbir akıma dahil etmemiştir
Fellini; ona bu konuda soru soran bir gazeteciye şöyle cevap vermiştir: “sanatta tanımlamalar anlamsızdır. Etiketler bavullara konur… Sanatta bütün yolların geçerli olduğu kanısındayım.”
Filmindeki tüm karakterleri izleyiciye yaşamın ta kendisi olarak yansıtan ve aktaran Fellini sineması, otobiyografik türdedir.
Federico Fellini, sanat dünyası hakkında ve filmlerindeki yapıyla ilgili şöyle bahsediyor;
“Utanarak itiraf ediyorum, sinemanın klasiklerini, murnau’nun, dreyer’in, eisenstein’ın filmlerini hiç görmedim. Ne gençliğimde ne de daha sonra yaşamak üzere gittiğim Roma’da… Belki Roma’da biraz daha fazla sinemaya gidiyordum ama yalnızca filmden önce başka bir gösteri varsa … Birçok filmi, perdenin arkasında, bir sandığın kenarına ilişerek kürküne sarılıp kahvesini içen bir dansözün yanında izledim.”
“Bir yazarın kendi eserleri hakkında bilinçli bir biçimde konuşabilecek son kişi olduğunu savunan kişilerle kesinlikle aynı görüşteyim. Bunu söylerken, züppelik ya da gösteriş amacıyla yaptıklarını azımsamaya ya da bir miti yıkmaya çalışan bir kişi olarak görünmek istemiyorum…”
Aylaklar (ı vitelloni, 1953)
IMDB: 8.0
Oyuncular: Alberto Sordi, Franco Fabrizi, Franco Interlenghi
Fellini bu filminde yaşadıkları küçük sahil kasabasından kaçıp yaşamlarında bir dönüm noktası yaratmaya çalışan beş genç adamın öyküsünü anlatıyor. Birbirinden ilginç beş karakteri sinema tarihine sunan Fellini, bu filmiyle uluslararası şöhreti yakalamıştı.
Sonsuz Sokaklar (La Strada, 1954)
IMDB: 8.1
Oyuncular: Anthony Quinn, Giulietta Masina, Richard Basehart
Film, sokaklarda gezginci panayırcılık yapan kaba bir adamla, kendisine yardımcı olması için fakir bir kadından para karşılığı aldığı sevgi dolu kızın hikayesini anlatıyor. Profesyonel oyuncuların rol almasına ve zaman zaman melodram ögeleri taşımasına rağmen yine de yeni gerçekçilik akımı içinde değerlendirilen film, Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı kazanmıştı.
Kalpazanlar Çetesi (Il bidone, 1955)
IMDB: 7.6
Oyuncular: Broderick Crawford, Richard Basehart, Giulietta Masina
Fellini’nin drama ve komedi ögelerini ustalıkla yan yana kullandığı örnek yapıtlarından… İnsanları dolandıran üç kişilik bir çetenin liderinin kızıyla karşılaştıktan sonraki hayatı konu ediliyor. Filmde insana, “kızından sonra yaşamını ne şekilde değiştirecek? değiştirecek mi?” soruları sorduruyor.
Cabiria’nın Geceleri (Le notti di Cabiria, 1957)
IMDB: 8.1
Oyuncular: Giulietta Masina, François Périer, Franca Marzi
Roma sokaklarında gerçek aşkı arayışı, hayal kırıklıkları ve umutlarıyla yaşama tutunmaya çalışan yoksul hayat kadını Cabiria’nın hikayesini anlatan film 1958 yılında Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı kazandı. Filmde Cabiria’yı Fellini’nin eşi Giulietta Masina canlandırdı ve bu başarılı performansıyla hem Cannes Film Festivali’nde hem de San Sebastian Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödüllerinin sahibi oldu.
Tatlı Hayat (La Dolce Vita, 1960)
IMDB: 8.1
Oyuncular: Marcello Mastroianni, Anita Ekberg, Anouk Aimée
Fellini’nin başyapıtlarından olan Tatlı Hayat, kapitalist sistemi ve zaman ilerledikçe maddeleşen insanlara dair bir yükseliş ve sesleniş niteliğinde. Burjuvazinin yaşadığı ve yaşatmış olduğu yozlaşma ve çöküşten bahseden Fellini, yüksek sosyetenin görkemli yaşantısını, köşe yazarlığı yapacak olan bir gazetecinin gözünden izleyiciye sunuyor. Bu gazatecinin gözünden izlediğiniz filmin içine tahmin ettiğinizden daha hızlı bir şekilde girmiş olacaksınız…
Roma (1972)
IMDB: 7.4
Oyuncular: Peter Gonzales, Marcello Mastroianni, Alberto Sordi ve Gore Vidal
Rüyaların, tutkuların, anıların ve kadınların yönetmeni Fellini, Roma ile İtalya’nın en sinematografik kentine yakından bakıyor ve kendi Roma’sını anlatıyor. Yarı-otobiyografik, yarı düşsel Roma, sinemacının Rimini’den Roma’ya taşındığı dönemde yaşadıklarından esinleniyor.
Amarcord (1973)
IMDB: 7.9
Oyuncular: Magali Noël, Pupella Maggio, Armando Brancia
Yetişkinlik dönemlerini anlattığı 1972 tarihli Roma’dan filminden sonra, gençlik yıllarını geçirdiği ufak bir İtalyan kasabası olan Rimini’ye dönüş yapan Fellini, o dönemin faşizmini ele alıyor.
1930’lu yılların Rimini’sinde, son derece sıcak karakterli insanlarla bezeli Amarcord, o tarihlerde yükselişte olan faşizmi hedefine alıyor. Her karesinin, Fellini sinemasının yapı taşlarını ortaya koyduğu film, yönetmenin estetik sineması ve düşünce biçimini sinematografik anlamda birleştirip sunduğu kıymetli yapımlardan biri…