Ne yazık ki bazılarımız ailelerimizle büyüyecek hatta onları tanıyacak kadar şanslı olamıyoruz. Şu an 44 yaşında olan Iain Cunningham da annesini tanıyamadan büyüdü. Iain Cunningham henüz 3 yaşındayken annesi vefat etti. Ancak Cunningham bunun nedenini bilmiyordu. Her zaman doğumunun annesinin ölümü ile ilgisi olduğuna inanıyordu ve bu konu hiçbir zaman aile arasında konuşulmadı. Hatta 18 yaşına gelene kadar onun annesinin fotoğrafını bile göremedi. En sonunda ise annesinin ölümünü araştırmaya karar verdi ve 40 yılın ardından annesinin neden öldüğünü buldu. Detaylara birlikte bakalım.
Iain Cunningham, annesi Irene öldüğünde sadece üç yaşındaydı ve tüm hayatı boyunca annesinin neden öldüğü aile arasında konuşulmadı
Ian’ın babası Don Cunningham, Irene’in ölümünden bir yıl sonra başka bir evlilik yaptı. Bu nedenle de Irene’in ailesi ve arkadaşlarından uzaklaştı
Şimdi 44 yaşındaki Iain 18 yaşına kadar annesinin resmini görmedi.
Iain 18 yaşına geldiğinde annesinin fotoğraflarının ve eşyalarının olduğu bir kutu ona hediye edildi. Iain Cunningham bunun asla unutamayacağı bir duygu olduğunu belirterek şunları söyledi;
“Dini bir deneyim gibiydi.Çok güçlüydü. İlk kez fotoğraflarını gördüm, ilk kez ona ait bir şey gördüm.”
Kutuda Irene’in dikkatlice paketlenmiş eşyaları vardı. Kutu Irene’in öldüğünden beri 15 yıldır tavan arasında duruyordu
Kutuda, Irene’nin 1970’lerin başındaki düğün gününden fotoğraflar vardı. Ayrıca düğün pastasının tepesini süsleyen plastik bir gelin ve damat heykeli de duruyordu. Ahşap bir müzik kutusu ve Irene’in makyaj seti de kutunun içerisindeydi. Iain kutuda doğum defterini de buldu. Doğum tarihini ve gözlerinin rengini yazmıştı ancak defterin çoğu boştu.
Iain ise annesinin neden öldüğünü öğrenmeye karar verdi. Öncelikle yerel gazeteye bir ilan vererek Irene’in yakınlarına ulaşmaya çalıştı
Iain’ın babası Don ve Irene, Coventry’nin Locarno balo salonunda bir dansta tanışmışlardı. Sonra düzenli olarak görüşmeye başladılar ve evlendiler.
Iain’ın annesinin yakınlarından öğrendikleri yeterli olmadı ve annesinin tıbbi kayıtlarını incelemeye karar verdi. Iain’ın ulaştığı bilgilere göre Irene, Iain doğduktan kısa bir süre sonra rahatsızlandı
Irene, doğum sonrası psikoz yaşamaya başlamıştı. Halüsilasyonlar görüyordu, uyuyamıyordu ve garip notlar yazıyordu. Notlarında; “Ben Irene değilim, ben Irene’in hayaletiyim.” gibi garip cümleler vardı
Irene’in eşi Don ise onu doktora götürdü ve doğum sonrası depresyon tanısı koyuldu. Irene, tedavi amaçlı psikiyatri servisine yatırıldı. Burada ona elektrokonvülsif tedavi (ECT) uygulandı.
Irene’i tedaviden kısa bir süre sonra katatonik stupora girdi. Katatonik kişinin belli bir durumda uzun süre kıpırdamadan kalması anlamına geliyor
Irene, çoğunlukla tepkisizdi.
Irene, 9 aylık bir tedavinin ardından taburcu olup eve geldi ve Iain ile Don’la zaman geçirmeye başladı. Ancak bu kez de manik döneme girdi. Durmadan konuşuyor ve uyuyamıyordu. 18 ayın ardından yeniden hastaneye kaldırıldı
Hastanede geçen 3 ayın ardından ise bir Ekim sabahı erken saatlerde Don’a eşi Irene’in öldüğü haberi verildi. Ondan hastaneye gelip eşinin cesedini teşhis etmesini istediler. Irene’in ölüm sebebi kalp yetmezliği olarak açıklandı
Ancak neyin kalp yetmezliğine neden olduğu hakkında bir bilgi verilmedi. “28 yaşındaydım ve hayatım parçalanmıştı,” diyor Don; “Ne yapacağımı bilmiyordum, çok küçük bir çocukla baş başa kaldım. Hayatımı nasıl bir araya getirecektim?”
Iain 40 yılın ardından annesinin nasıl öldüğünü öğrendi. Küçükken hep annesiyle ilgili rüyalar gördüğünü söyleyen Iain bir şekilde onun ölümünden kendini sorumlu görüyordu. Ancak gerçeği öğrendi
Iain Cunningham, annesiyle ilgili bu hikayeyi bir “Irene’s Ghost” isimli bir belgesele dönüştürü. 2018 yılında çekilen bu belgesel, British Independent Film Award for Discovery Award’a aday oldu
Kaynak: 1