Bazı çocuk kitaplarına sadece çocuk kitabı demeye dilimiz varmıyor. Kitabevlerinde çocuk kitapları raflarında dursalar da aslında yetişkinlerin de başucundan ayırmaması, dönüp dönüp tekrar okuması gereken kitaplar bunlar.
Çünkü çocuk kitabı okumak, çocukluğun o saf dünyasına geri dönüş biletidir. İçine bakmanı sağlar, eksiklerini fark etmene, yeniden yeniden dersler çıkarmana yardımcı olur. Kısa bir tatil kaçamağıdır, kafanı boşaltır, ruhunu temizler ve dünyaya farklı gözlerle bakmanı sağlar.
Biz de buradan yola çıkarak büyüklerin de dersler çıkarabileceği ve tekrar okuması gerektiği “çocuk kitaplarının” en önemlilerini derledik.
Haydi zaman makinemize atlayıp çocukluğumuza geri dönüyoruz.
1. Küçük Prens – Antoine de Saint-Exupéry
Barındırdığı felsefelerle her yıl, her yaş tekrar okunması gereken, her okunduğunda kişiye yeni bir yol açan, yaşınız kaç olursa olsun yeni dersler çıkarabilmenizi sağlayan bir kitap Küçük Prens.
2. Küçük Kara Balık – Samed Behrengi
Gölden çıkıp büyük denizlere ulaşmak isteyen küçük bir kara balığın gözünden kendimizi ve dünyayı sorgulamamızı sağlar Samed Behrengi bu kitabıyla. Hayatı yalnızca yemek, uyumak, küçücük dünya sandığı gölde yaşamak olarak görmeyen küçük kara balık insanlığa hala büyük dersler vermeye devam ediyor.
3. Vahşi Şeyler Ülkesinde – Maurice Sendak
Vahşi Şeylet Ülkesinde aslında anti-otoriter çocuk edebiyatının ilk örneklerinden biri. Hatta kitap zamanında yasaklanmış bile. Sonrasında ise değeri anlaşılmış ve bugün sadece çocukların değil dünya edebiyatının en önemli kitaplarından biri olmuş durumda. Max’ın maceralarında sadece çocuklar değil yetişkinler de kendilerinden bir şeyler bulacak.
4. Momo – Michael Ende
Momo bizi zaman kavramı üzerinde düşündürürken bir yandan da bir çocuk saflığıyla kaybettiğimiz değerleri hatırlatmasıyla aslında her yaşın kitabı. Daha hızlı çalışmak ve daha çok para kazanmak amacıyla zamanın kıymetini bilmeyen insanlar size de tanıdık gelmiyor mu?
5. Cadılar – Roald Dahl
Cadılar bir çocuğun cadılarla olan karşılaşmasını ve onların kötü planlarını suya düşürmesini anlatıyor. Ama kitabın alt metnini okuduğumuzda aslında Roald Dahl’ın cadıların varlığı üzerinden son derece zekice bir kapitalist dünya eleştirisi yaptığını fark ediyoruz. Böylelikle Dahl böylelikle yetişkinlere de büyük dersler vermiş oluyor.
6. Gökyüzünden Gelen Pasta – Gianni Rodari
Gökyüzünden koskocaman bir pasta inse ne olur? Kitapta çocuklar pastayı yemek isterken büyükler pastanın Marslılar tarafından gönderildiğini düşünerek onu yok etme planları yapıyorlar. Kitabın içindeki atom bombasına yapılan göndermeler de boşuna değil yani.
7. Alev Saçlı Çocuk – Christine Nöstlinger
Kırmızı saçları yüzünden alay konusu olan küçük kahramanımız saçlarının süper güçlerini keşfeder ve olaylar gelişir. Tabii bu hikayeyi anti-otoriter yazarlardan biri olarak kabul edilen ve sıradan kabul ettiğimiz durumlara keskin bir yaklaşım getirmesiyle bilinen Nöstlinger’den okuyunca aslında çocuk hikayeleri üzerinden biz büyüklere dersler verdiğini de hemen anlayabiliyoruz.
8. Şeker Portakalı -José Mauro De Vasconcelos
Çoğumuzun ortaokul sıralarında okuduğu Şeker Portakalı’na çocuk kitabı demeye dilimiz varmıyor. Kafası bizden çok farklı çalışan büyüklerimiz de öyle düşünmüş olacak ki kitap Türkiye’de “Türk örf ve geleneklerine aykırı” olduğu ve “müstehcen kelimeler” bulundurduğu gerekçesiyle yasaklanma noktasına geldi bile. Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü olan Şeker Portakalı’nda Zeze’den öğrenecek çok şeyimiz olduğu gerçeğini değiştiremediler ama.
9. Cömert Ağaç – Shel Silverstein
Çevremizdeki ağaçlar ve yeşil alanlar birer birer kesilip gudubet AVM’ler yapılmaya çalışıldığı şu dönemde yetişkin kafamızı açacak bir kitap Cömert Ağaç. Bir çocuk ile ağacın bir ömür süren dostluğunu anlatan kitap bir yandan da çok hüzünlü ve hepimizin çıkarması bir sürü ders barındırıyor.
10. Koyunların Masalı – Gülsüm Cengiz
Hikayemiz kara koyunlarla ak koyunların sadece renkleri sebebiyle birbirlerinden ayrılmasını anlatıyor. Ama aslında yazar buradan yola çıkarak hem çocuklara hem de yetişkinlere ayrımcılığın ve ırkçılığın ortaya nasıl çıktığını, ne gibi sonuçlar doğurduğunu ve ne kadar yanlış olduğunu çok güzel bir şekilde anlatmış oluyor.
11. Renkler Küsünce – Neşe Türkeş
Bu aslında bir insan hakları masalı. Kitabın içinden alıntılayalım: “Dünya yaşanacak bir yer olmaktan çıkmıştı. İnsanlar savaşıyor, hastalanıyor, haksızlıklar artıyordu. Dünya’nın bu halini gören renkler küstüler ona. İnsanlara bir ders vermek için tek tek yok olmaya başladılar. Önce maviler kayboldu, sonra sarılar, kırmızılar… Altı kıtadan altı bilge, altı renk kutusunu aramaya koyuldu. Dünya’nın renklerine yeniden kavuşması için kutuları bulup renk perilerinin şifrelerini çözmeleri gerekiyordu. Bilgelerin önünde zorlu bir yolculuk vardı. Kutuları bulup şifreleri çözemezlerse Dünya sonsuza dek siyah beyaz kalacaktı. İnsanlar renklerine kavuşabilecekler mi? Dünya tekrar yaşanacak güzel bir yer olacak mı?”
12. Vapurları Seven Çocuk – Behiç Ak
Aslında Behiç Ak’ın hikaye kitaplarının neredeyse tümünü bu listeye dahil edebiliriz. Ama örneğimizi çok sevdiğimiz Vapurları Seven Çocuk’tan vermek istedik. Çünkü metropolleşme, betona dönüşen İstanbul, çevre duyarsızlığı ancak bu kadar naif ve gerçekçi anlatılabilirdi.
Bonus: Lulu Güneşi Arıyor – Kalben Sağdıç
Son zamanlarda çıkan ve bizi çok etkileyen bir çocuk kitabından bahsetmezsek olmazdı. Prenses Lulu, annesi Kraliçe Umut’u kaybedince Tek Gezegen’inde güneş doğmaz, kral başta olmak üzere herkes mutsuzdur. Lulu da herkes yeniden mutlu olsun diye annesini aramak için bir maceraya atılır. İçinde bolca metafor barındıran ve umudun, sevginin, dostluğun ne kadar güzel bir şey olduğunu yeniden öğreten bu kitabın her yetişkine bir şeyler katacağından eminiz. Ayrıca Dilem Serbest’in elinden çıkan çizimlerin de en az hikaye kadar etkileyici olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
Tüm yetişkinlere iyi okumalar…