Yeni seneyle beraber yeni çıkan kitaplar da raflarda boy göstermeye başladı. Ağırlıklı olarak tarih kategorisinde görebileceğimiz yeni çıkan kitaplar, her zaman olduğu gibi bugünün ruhunu anlamak için önemli başvuru kaynaklarımız. Edebiyattan iş dünyasına, tarihten biyografilere kadar farklı kategorilerdeki 15 yeni kitabı raflarda gezinir gibi inceleyebilirsiniz!
1. Selçuklular – Doğunun ve Batının Hâkimleri (Aydın Usta)
Türk tarihinin önemli dönüm noktalarına malik olmuş Selçukluları anlamak, yaşadığımız coğrafyayı anlamak açısından oldukça önemli. Kitapta kronolojik bir sırayla, yaptıkları iyi ve kötü işler aktarılmaya çalışılmıştır. Tanıtım yazısında da kitabın muhtevası şu şekilde aktarılıyor: “Bu kitapta, onların hataları ve sevaplarıyla yaptıkları fiillerin kronolojiyle siyasî tarihin arasında sıkışmış bölümleri ele alınmıştır. Burada hikâyeler şeklinde anlatılanlar Selçuklu tarihinin içerisinde bu tarihe renk katan, insanlara farklı bakış açıları sunabilecek, gidişata yön veren ve hepsinden önemlisi kaynaklarda aktarılan olaylardan derlenmiştir.”
2. Osmanlı Padişahları (Erhan Afyoncu)
Birkaç tarih kitabıyla daha devam edelim. İlber Ortaylı’yla katıldıkları tarih programlarından da bilinen Erhan Afyoncu’nun yeni kitabı Osmanlı Padişahları, hükümdarların son akademik araştırmalar referans alınarak anlatıldığı bir kitaptır: “Osmanlı padişahları tarihimizde efsaneler içerisinde anlatılır. Çoğunlukla olumlu veya olumsuz cümlelerle ele alınır. Hâlbuki tarihimizin en şanlı günlerine imza atan hükümdarlarımız kendi dönemleri içinde değer yargılarından, bugünkü anlayışımızdan ve ideolojik bakış açısından uzak olarak incelenmelidir. Bu eserde Osmanlı padişahları en son akademik araştırmalar ışığında, anlaşılır bir dille ve ana hatlarıyla anlatılmıştır.”
3. İstanbul 2099
Kolektif olarak, on altı yazarın kalemiyle vücut bulan kitap, İstanbul’un 21. asrın kapanışında ne halde olacağını anlatan tahminlerle dolu. Sosyal, toplumsal, mimari, teknolojik olarak 22. yüzyıla girerken İstanbul’un ne durumda olduğunu öngören on altı ayrı anlatı. Tanıtım bülteninden: “İstanbul 2099, on altı yazarın kaleminden 21. yüzyıl sonu İstanbul’una dair on altı çarpıcı tasavvur içeriyor. Toplumsal, mimari, teknolojik, hatta bazen coğrafi açıdan farklı on altı yeni İstanbul. Bir ömür kadar uzak ama dünün ve bugünün tüm İstanbulları kadar tanıdık ve yakın. Müstakbel İstanbulların ‘cesur yeni dünya’sına hoş geldiniz.”
4. Bir Yazdönümü Gecesi Rüyası (William Shakespeare)
Adının yüzyıllar sonra bile tiyatro, edebiyat ve sanat çevrelerinde referans işlevi görmesi, yaşadığı çağın ruhunu kavrayabildiği eserler bırakması; işte Shakespeare’i büyük kılan birkaç özellik. “Bir Yazdönümü Gecesi Rüyası” yazarın bir romantik komedisidir. Aşk ve evliliğin mizahi dille, karmaşık ilişkilerin örnek alınarak anlatıldığı eser “mutlaka okunması gereken temel kitaplar”dan biri bana sorarsanız.
5. Dava: Sokrates’ten O. J. Simpson’a Yargılamanın Tarihi (Sadakat Kadri)
İnsanlık tarihinin birçok hukuk ve yargılama sistemini ele alan kitap, mizahi diliyle bu ağır konunun daha rahat okunmasını sağlıyor. “Yeryüzünde hüküm verme hakkı tam olarak kime tanınmıştır?” gibi iskelet bir soruyla yola çıkan kitap ele aldığı tüm yargılama sistemlerinden sonra günümüz hukuk sistemlerini de düşünmemizi sağlıyor. Tanıtım bülteninden bir kısım: “Uluslararası insan hakları davalarıyla tanınan avukat ve gazeteci Sadakat Kadri, Sokrates’in meşhur savunmasından engizisyona, cadı avından hayvanların yargılandığı mahkemelere, Nürnberg’den Stalin döneminin düzmece duruşmalarına, ırkçı önyargılardan savaş suçlarının yargılanmasına uzanan hattı izleyerek farklı hukuk sistemlerini ve tarihin ünlü ceza davalarını masaya yatırıyor. Alice’in harikalar diyarında çalıntı turtalar için kurulan mahkemeyi, toprağı eşelemekten yargılanan üç köstebeği ya da bir kan davasını anlatan Kuzey’in ünlü destanı Yanık Njáll’ı unutmadan, ayrıntıları ciddiye alarak, mizahı da ihmal etmeksizin yargılamanın tarihini usta bir hikâyeci diliyle aktarıyor.”
6. Platon’un Politik Felsefesi: Devlet (Leo Strauss)
Felsefecilerin başat kitaplarından Platon’un “Devlet”i hepimiz için ilgi uyandıran bir kitap haline geliyor. Öyle ki onun üzerine, onu yorumlayan ve anlatan kitaplar da çıkıyor. Bu kitap, ünlü siyaset felsefecisi Leo Strauss’un 1957’de Şikago Üniversitesi’nde Platon’un “Devlet”i üzerine verdiği seminerden meydana gelmektedir: “Strauss Platon’un mağara imgesinde, sadece Platon’un felsefe ve politika arasındaki ilişkiye dair görüşüne emin bir rehberi değil, aynı zamanda filozofların her zaman her yerde karşılarına çıkan felsefe yapmanın doğal zorluklarının ikna edici bir açıklamasını da bulmuştur.”
7. Entelektüel Bir İkon (Susan Sontag)
Önemli aydın, sanatkâr ve düşünürlerin biyografilerini okumak her zaman zevkli bir deneyim olmuştur. Bu kitapta da 20. asrın önemli kuramcı ve yazarlarından biri olan Susan Sontag’ın ilk ve en geniş hayat öyküsüyle karşılaşıyorsunuz. 2003’te Alman Yayıncılar Birliği’nce “Geleneksel Barış Ödülü”ne layık görülen Sontag’ı tanırken, bir önceki yüzyılımızın önemli kültür ve siyaset dairelerinin durumlarına da göz gezdirmiş olacaksınız. Tanıtım bülteninden bir parça: “Biyografi, daha çok eleştirmen ve yazar olarak bilinen Sontag’ın film yapımcılığı, tiyatro yönetmenliği, oyun yazarlığı gibi bilinmeyen yönlerine de ışık tutuyor. 1960’lardan itibaren Amerikan edebiyat ve sanat çevresinde ikon haline gelen Sontag’ın, Andy Warhol’dan Patti Smith’e, William Burroughs’dan Isabelle Hupert’e uzanan geniş çevresiyle kurduğu çalkantılı ilişkiler, kültür ve siyaset dünyasındaki toplumsal dönüşümler çerçevesinde ele alınıyor.”
8. Rönesans ve Barok (Heinrich Wölfflin)
Sanat tarihi okuyanlarla sanatseverlerin özellikle ilgileneceği kitaplardan birinde sıra. Birbirinden farklı iki sanat formu diyebileceğimiz bu iki kavramı dünyada en çok irdeleyen yazarlardan birinin de Heinrich Wölfflin olması kitabın önemli bir referans olmasını sağlıyor. “Bu inceleme Rönesans’ın çözülmesini ele almaktadır. Sanatçıların tarihine değil, üslupların tarihine katkıda bulunmak isteğindedir. Amacım çöküşün belirtilerini gözlemlemek ve mümkünse ‘gevşeme ve keyfilik’ açısından sanatın mahrem yaşamını gözlemlememizi sağlayacak yasayı bulmaktır. Sanat tarihinin asıl amacının bu olduğunu sanıyorum.”
9. Düzen Adamı (Alberto Moravia)
Yapmak için yapmak, usulen doğru olduğu için eylemek… Düzen Adamı tam da bu olayın merkezinde; başkişisi aracılığıyla toplumsal alışkanlıkların ardındaki çarpıklığı bize gösteriyor. Eserin kahramanı Marcello çocukluğundan itibaren takıntı derecesinde normal olmayı amaçlayan bir birey olarak karşımıza çıkıyor. Yazar da şöyle açıyor yarattığı karakteri: “Kabul gören genel bir kurala uyma iradesiydi, farklı olmak suçlu olmak anlamına geldiğine göre başkalarına benzeme isteğiydi onunki.”
10. Efsane Vali – İstanbul Valisi Dr. Lütfü Kırdar’ın Yaşam Öyküsü (Olcay Soğuk)
Türk siyasetinin önemli isimlerinden Lütfi Kırdar; bir hekim, bakan ve milletvekiliydi. Monarşilerin, imparatorlukların sona ermesi ve cumhuriyetin kurulmasına tanık olan o kuşaktandı. Türk siyasi tarihinin önemli dönüm noktalarında kritik mevki ve görevlerde bulunan Kırdar’ın yaşamını anlatan kitap önemli tarihi ayrıntılar içeriyor: “Çöken bir imparatorluktan Cumhuriyete giden süreçte vatan savunması ve kurucu bürokrasi içinde yer alan Dr. Lütfi Kırdar, Balkan Savaşları’ndan 27 Mayıs 1960 Darbesi’ne kadar çok çeşitli ve kritik görevler üstlenmiştir. Yarısından fazlası İkinci Dünya Savaşı’na denk gelen zorlu süreçte gerçekleştirdiği İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı, bakanlık görevi; başarılı çalışmalar, İstanbul’un siluetini değiştiren eserler ve diplomatik görevlerle doludur.”
11. Eski Yunanca Türkçe Sözlük (Güler Çelgin)
Avrupa’nın Rönesans, Reform, Aydınlanma Çağı devirlerinde referans aldığı uygarlıklar Antik Yunan ve Roma idi. Bunu dil konusunda da görüyoruz. Öyle ki bugün Batı dillerindeki birçok kavramın etimolojisine bakarsanız kaynağında Antik Yunan ya da Roma’yı bulursunuz. Hatta bu nedenledir ki tarihçiler, araştırmacılar, büyük akademisyenler İngilizce, Fransızca gibi dilleri öğrenmenin yanı sıra, kesinlikle Yunanca da öğrenmeye eğilirler. Bu açıdan bizdeki bu çalışmanın da önemli boşlukları dolduracağına şüphe yok. Tanıtım bülteninden: “Yaklaşık 20.000 maddeden oluşan ve yazarının kırk yılı aşkın deneyimine dayanan elinizdeki sözlük öncelikle klasik filoloji, Eskiçağ tarihi, arkeoloji ve felsefe öğrencilerinin gereksinimleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Uzun soluklu bir çalışma sürecinin ürünü olan bu sözlüğün, aynı zamanda Eski Yunan’ın gizemli dünyasına yolculuk yapacakların Yunanca sözcük ve terimlerle karşılaştıklarında güvenle kullanabilecekleri, birinci elden temel bir kaynak oluşturacağına inanıyoruz.”
12. Yüzünden Anlaşılıyor (Kasia Wezowski, Patryk Wezowski, Serkan Tunç)
Sözler, tavırlar yalan söyleyebilir, fakat beden asla yalan söylemez. Utandığında, sinirlendiğinde, hastalandığında ve daha bunun gibi pek çok duruma girdiğinde mutlaka bir şekle girecektir, engel olamazsınız. Bu bakımdan; yüzlerimizdeki mikro ifadeler birçok şeyi anlamamız için ipucu sağlıyor: “Yüzün yarım saniye ya da daha kısa süre içinde belli belirsiz yaptığı, istemsiz kas hareketleri olan Mikro İfadeler belli bir anda yaşadığımız duyguları yansıtırlar. Yedi temel Mikro İfadeyi okumayı öğrenirseniz, karşınızdaki kişinin gerçek duygularını da öğrenebilirsiniz. Bu sayede size güvenmesini ve konuşmanın başından itibaren doğruları söylemesini sağlayacak samimiyeti yaratabilirsiniz.”
13. Topal Adam-Tuz Üçlemesi 3. Kitap (Maurice Gee)
Fantazya sevenlerin mutlaka bildiği, yoksa da duyup merak ettiği bir dizi Tuz Üçlemesi. Dizinin üçüncü ve son kitabı Topal Adam da fantezi ve dehşetli öyküleri bir arada sunuyor: “Hana, Çukurlar’dan kaçıp ormanın derinliklerine sığındığında bile tehlikedeydi. Topal Adam’ın birliklerinden kurtulduğunda Ben, oğlu Lo ve Hawk ile karşılaşması en büyük şansıydı. Fakat hepsi, kötülüğüyle dünyayı yok etmeden önce Topal Adam’la yüzleşmek zorunda olduklarını biliyordu. Bu eşitsiz savaştan sağ çıkmanın tek yolu ise ölümü göze alıp düşmanın zaafını bulmaktan geçiyordu.”
14. Johnson Mektubu (Haluk Şahin)
Tarihi ve güncel hadiseleri bir arada içeren ve günümüzü ilgilendiren bir kitap. Türk – Amerikan ilişkilerinin kritik ve önemli zamanlardan geçtiği çağımızda, tarihi olarak bir dönüm noktası olan Johnson mektubu tekrar ele alınıyor. Johnson Mektubu, günü anlamak isteyenlerin edinmeleri gereken kitaplardan biri: “Johnson Mektubu, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir dönüm noktasıdır. Tıpkı İnönü’nün ‘yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyada yerini alır’ tarihi yanıtında olduğu gibi, günümüzde ‘yeni bir dünya’ adım adım kuruluyor. Türk – Amerikan ilişkilerinin sancılı seyrinde, bu nedenle Johnson Mektubu yeniden gündeme geliyor. Üstelik Kıbrıs meselesi ve İnönü’nün sürekli hedef alınması, bu mektubu tekrar önemli kılıyor.”
15. Şifacı (Alev Cedimağar)
Bakış açısının ne denli önemli olduğunu idrak ettiğimiz gün her şey daha kolay ya da iyi olabilir. Bu kitap da “sen değiş, dünya değişsin” gibi yer yer klişe olsa da aslında geçerli olan bir sözü merkez alıyor. Yazar tarafından aktarılanlar şu şekilde: “Başımıza gelen her şey için başkalarını suçlamak en kolayı! Ama yapmamız gereken günah keçilerini rahat bırakıp kendi sorumluluğumuzu üstlenmek. Neden mi? Çünkü kendimizden başkasını değiştiremeyiz! Biz değişmeye karar verdiğimizde ise evren de bizim istediğimiz yönde değişmeye başlar… Bu kitapta şifa ile ilgili yeteneklerin nasıl kullanılacağını, daha doğrusu ruhsal farkındalık kazanarak bu yeteneklerinizi nasıl keşfedeceğinizi anlattım. Aslında anlattığım her şey dengeyle ilgilidir. Çünkü şifa ruhsal, eterik ve fiziki bedenin enerjilerini dengelemekten ibarettir. Ve daima hatırlamamız gereken en önemli bilgi şudur: ‘Hepimiz dünyaya insan olmayı öğrenmeye gelen muhteşem ruhlarız.’”