İş yaşamı zorluklarla dolu. Yükselmek içinse diğer kişiler arasından öne çıkmak gerekiyor. Ancak rekabetin bu denli bol olduğu bir ortamda, bu hiç de kolay değil. Hırs ve kıskançlık bazı kişilerin diğerlerinin başarısını çekememesine neden olabiliyor. Bu durumda ise kişiler iş arkadaşlarının başarısını baltalıyor. Bu durumun ise bir adı bulunuyor; yengeç sepeti sendromu. Yükselen kişiyi aşağı çekme durumu olarak özetlenebilen yengeç sepeti sendromu nedir, gelin birlikte bakalım.
“Ben başaramazsam sen de başaramazsın” cümlesini özetleyen yengeç sepeti sendromu, ilk olarak aktivist yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanıldı
Özellikle iş dünyasına, rekabetle ve hırsla çok sık karşılaşıyoruz. Bir kişi iş arkadaşının başarılı olmasını istemediğinde onu engellemeye çalışıyor
Genellikle bu tarz kişiler başarılı arkadaşlarını “Ben başaramazsam sen de başaramazsın” deyip psikolojik şiddete varan davranışlara maruz bırakıyor
Yengeç sepeti sendromu özellikle Filipinliler arasında “yengeç sepeti” şeklinde oldukça sık kullanılan bir terim
Bu sendroma aile, iş ve okulda hatta en yakın arkadaşınızla olan ilişkilerimizde bile rastlayabiliyoruz
Başarılı iş sürecinde, diyet yaptığımızda ya da kendimizle ilgili kararlar aldığımızda mutlaka bazı insanların eleştirilerine maruz kalıyoruz. Hatta bu kararları değiştirmemiz için bizi ikna etmeye bile çalışıyorlar. İşte buna tam olarak “yengeç sepeti sendromu” deniyor. Başarılı olmayan kişiler sizin de başarılı ya da mutlu olmanızı istemiyor.
Bir kişinin başarısını örselemeyi anlatan bu duruma yengeç sepeti denmesinin nedeni ise; sepetteki yengeçlerden biri kaçmaya çalıştığında diğer yengeçlerin onu tutarak kaçışını engellemesi
Yengeçler yakalandıklarında, ağzı açık bir sepete konuluyor. Tek bir yengeç sepetten kaçabilir. Ancak birden çok yengeç olduğunda, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu tutuyor, yaralıyor böylece hiçbiri sepetten kaçamıyor.
Yengeç sepeti metaforu Türk Sineması’nda Yavuz Özkan’ın 1995 tarihli “Yengeç Sepeti” isimli filme de konu oldu
Filmde mutlu aile tablosu, kısa süre sonra şiddetli biçimde “tablonun altındaki geçimsizlik ile kardeşlerin birbirlerine olan bağlılığı ve sevecenliklerinin yapmacıklığının” yüzeye çıktığı bir çöküş sürecine dönüşüyor. Aile, aynı sepet içine konulan yengeçlerin birbirlerini şiddetle tüketmesine ve yaralamasına benzer biçimde tükeniyor.
Bu tarz insanlarla hayatımızın her alanında karşılaşabiliriz. Buradaki en önemli nokta ise bu kişileri tanıyıp onlardan uzak durmamız ve bizi etkilemelerine izin vermememiz
Öte yandan yengeç sepeti sendromunun tedavisi yine sendromu yaşayan kişilerin elinde. Ancak tabii ki bunun farklı boyutlara ulaştığı noktalarda psikolojik destek alınmalı
Kaynak: 1