Hey hey yaz! Sana sesleniyoruz! Haziran bitiyor, Temmuz’a gireceğiz neredeyse. Ramazan bile geldi sen gelmez oldun? Her sabah sanki Londra’da yaşıyormuşuz gibi gri bir havaya uyanıyor, artık daha da bozmaz diye düşündüğümüz için üstümüze geçirdiğimiz incecik tişörtlerimizle, bir heves giydiğimiz şortlarla şakır şakır yağan yağmurda sırılsıklam oluyoruz. Daha karpuz kesecek, denizde kulaçlar atacak, yaz aşkımızı sahil kasabalarında arayacaktık biz ya 🙁
Çok üzülüyoruz be yaz, gel artık…
Artık yuh, bugün de yağmaz deyip şemsiye almadan evden çıktığımızda
Tişörtle dışarı çıkıp yine donarak öleyazacağımızı idrak ettiğimizde
Hafta sonundaki ada planı yağmur yüzünden iptal olduğunda
Yağmur yüzünden trafikte 3 saat mahsur kaldığımızda
Yeni aldığımız elbiseyi havalardan dolayı bir türlü giyemediğimizde
Bez ayakkabılarımız sırılsıklam olup ıslak tuvalet terliği giymiş gibi olduğumuzda
Erken rezervasyon yaptırmamıza rağmen tatil hevesimiz kursağımızda kalınca
Baharda gevşeyen gönül yaylarının yerini dev bir mutsuzluk doldurunca
Yağmurdan akan makyaj, bozulan saçlarla zombiye dönüştüğümüzde
Yaz aşkımızın yağmur yağınca her köşeden fışkıran şemsiyeci amcalardan öteye geçemeyeceğini acı bir şekilde öğrendiğimizde
İşten eve dönmenin tek yolunun yüzmek olduğunu anlayınca
Gönlümüzün efendisinin geleceğinden artık ümidi tamamen kesince
Üzülüyoruz, elimizde değil 🙁