TV’de ne kadar zap yaparsak yapalım onlardan kaçamıyoruz. Yaz mevsimi gelince Gremlinler gibi çoğalan “yaz dizileri”, klişeleri ile TV kumandamızın bile pılısını pırtısını toplayıp ev içinde kaybolmasına neden oluyor.
90’lara sokak kültürü hakim olmasına rağmen, yaz dizileri de hevesle beklenir; sek sek ya da saklambaç biraz daha ertelenirdi. Günümüzde ise yaz mevsimi geldiğinde, zaten Ümraniye Çöplüğü’nden farkı olmayan TV kanallarımızda birbirinin hemen aynı olan klişe “yaz dizileri” hükmünü sürmeye başlıyor.
Dizi senaristleri için konu “yaz dizisi” olunca bizim ihtiyacımız olmayan o malzemeleri çıkardık. Diliyoruz ki bu malzemelerin dışına çıkıp, biraz daha kalemlerinin beyin nöronlarının seslerine kulak verirler.
Huzurlarınızda yaz dizisi çekmek için ihtiyacımız olmayan o tırt malzemeler.
1. Öncelikle dizimizin tatlış ismi için bu sezonun yaz dizilerinden ilham alalım; “Çilek Taklidi Yapan Kirazların Küçük Yalanlı Tatlı Kiralık Aşkı” aradığımız isim olabilir.
2. 70 kilo, zengin, yakışıklı, biraz kaslı ama mutlaka ‘az ünlü’ bir asıl çocuğumuz olsun.
3. 50 kilo, sevimlilik abidesi, fakir ve yine ‘az ünlü’ bir esas kızımız da olsun.
4. Bunları dandik bir şekilde tesadüfi karşılaştıralım, nasıl olacağı önemli değil; yolda çarpışsalar da olur.
5. Az ünlülerden oluşan aileleri araya sokalım. Fitneci aileler olmazsa olmaz malzemelerimizden, aman atlamayalım.
6. Hayatı ikisi için de çekilmez, aşırı zor yapalım. Zengin çocuğu spor arabasına bindirip, fakir kızla beraber buzdolabında biraz bekletelim.
7. Öpüştürmeyi unutuyorduk, öpüştürelim.
8. Az ünlünün az ünlüsü, gözlerinden entrika ve sinsilik fışkıran güzel kızlar ile yakışıklı çocuklar rendeleyelim.
9. Bunları da birbirlerine aşık edelim, öpüştürelim, koklaştıralım, sonra atalım.
10. Kıyak bir üniversite içinde bu malzemelerimizi birkaç hayat koçu hoca ile birlikte karıştıralım.
11. Karıştırırken biraz daha entrika ekleyelim, karıştırmaya sabırla devam edelim.
12. Aşklar pembeleşinceye kadar değil, pespembeleşip bizi de pembeleştirinceye kadar kızartalım.
13. Deniz, kum, güneş ve üç beş tane gereksiz arkadaş ekleyelim.
14. Holdingi nasıl unuturuz? En pahalısından bir holding ekleyelim. Bir de sürekli şakalar yapan şoförü.
15. En mıymıyından bi jenerik müziğiyle ‘yaz dizisi’ malzemelerimizi karıştırmaya devam edelim.
16. Ve son olarak tüm karışımın üzerine biraz ‘Ege şivesi’ serpiştirip, 1 ay sonraki dizi finalinde servis edelim.
Elveda yaz, elveda sokaklar. 🙁