Günümüzde herkes tarafından tanınan ve okunan birçok yazar, anlaşılamama kaygısıyla hayatlarının herhangi bir döneminde mutlaka karşılaşmıştır. Anlaşılamama meselesi ise esasında dönemden bağımsız bir durum değildir. Çünkü yazar, yaratım sürecini daima çağının daha da ilerisinde tutmak gayretinde olmuştur. Ya da bu bilinci taşımış, büyütmüş ve ayakta tutmaya çalışmıştır.
Bugün kült kitaplar arasında gösterilen çoğu eser, aslında yazıldıkları dönemde gönderildikleri yayıncılar tarafından reddedilmişti. Hatta aralarında yüzüne bakılmayan, hakkında kötü yorumlar yapılan kitaplar bile olmuştu. O kitaplar hangileridir ve yazarları kimlerdir? Sizler için listeledik.
1. George Orwell, 1944 yılında yazdığı ünlü romanı Hayvan Çiftliği’ni değerlendirmesi için T.S. Eliot’a gönderir.
Fakat kitapla ilgili düşüncelerini T.S. Eliot değil, karısı belirtir. Orwell’a gelen değerlendirme notunda şu cümleler yer almaktadır: “Benim bu yapıtla ilgili genel tatminsizliğimin temeli, en yalın haliyle, yapıtın olumsuz havası. Yazarın istediklerine, karşı çıktığı şeylerin bazılarına sempati duyuyorum ama kitaba hâkim olan ve genelinde Troçkist diyebileceğim bakış ikna edici değil.”
2. Amerikalı yazar John Kennedy Toole, Alıklar Birliği adlı romanını yazdıktan hemen sonra yayınevlerinin kapısını çalmaya başlar.
Ancak hangi yayıneviyle görüştüyse hepsinden olumsuz yanıt alan Toole, bu duruma daha fazla dayanamaz ve 1969 yılında intihar ederek hayatına son verir. Roman, yazarın ölümünden 12 yıl sonra yayınlanır ve yaklaşık 18 farklı dile çevrilir. Ayrıca roman Pulitzer Ödülü’ne de layık görülür.
3. Marcel Proust, ünlü kitabı Kayıp Zamanın İzinde’yi ancak kendi imkanlarıyla bastırabilmiştir.
Öncesinde aldığı yanıtlar ise bir hayli üzücüdür. Proust’un arkadaşı, Kayıp Zamanın İzinde’nin dosyasını Alfred Humboldt adlı bir yayınevine sahibine gönderir. Humboldt tarafından kaleme alınan değerlendirme metni ise şu şekildedir: “Sevgili dostum, muhtemelen kafam durdu, ama Tanrı aşkına, bir insanın uykuya dalmadan önce yatakta oradan oraya dönmesini anlatmak için otuz sayfaya ihtiyaç duymasını bir türlü anlayamıyorum” Aynı dosya ünlü yazar André Gide tarafına da gönderilir. Ancak André Gide dosyanın kapağını bile açmadan reddeder.
4. James Joyce’un ilk olarak 1916 yılında yayınlanan Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi romanı da reddedilen kitaplar arasındadır.
Ancak o dönemde Joyce’un kitabını reddeden yayıncı Edward Garnett, D. H. Lawrence ve Joseph Conrad’ı edebiyat dünyasıyla buluşturmakla övünmüştür.
5. Victor Hugo, henüz 14 yaşındayken Paris’te bir yayıncıya şiirlerini bastırmak istediğini söyler.
Ancak yayıncının tavrı nettir, dosyayı reddeder. Bu duruma Victor Hugo’nun verdiği cevap ise şu şekildedir: “Hata ettiniz. Bu ilk şiirlerimi basacak olsaydınız, sonraki bütün eserlerimin yayın hakkını size verecektim.”
6. Immanuel Kant tarafından kaleme alınan Pratik Aklın Eleştirisi kitabı da dikkate değer görülmeyen yapıtlar arasındaki yerini almıştır.
Kitapla ilgilenen editörün tavrı tam olarak şu şekildedir: “Susan’dan şuna bir bakmasını rica ettim, Barthes’tan sonra bu Kant’ı çevirmenin hiçbir anlamı olmadığını söyledi bana.”
7. Margaret Mitchell tarafından kaleme alınan Rüzgâr Gibi Geçti romanı, “Kimse iç savaşı anlatan bir romanı okumaz” denilerek reddedilmiştir.
1936 yılında yayınlanan roman, ilginçtir ki o tarihten beridir de çok satan bir kitap olmuştur.
Kaynak: 1