Beslenme, bedenimizin sağlığı için oldukça önemlidir. Doğru beslenme, bağışıklığımızı kuvvetlendirip, iç organlarımızın düzenli çalışmasını sağlayacağı gibi yanlış beslenme de birçok hastalığın başlangıcı olabilir. İkinci beyin olarak adlandırılan bağırsaklarımız, beslenmemize göre çalışır. Günümüze kadar pek çok araştırmada beslenmenin fizyolojimizin yanı sıra psikolojiyi de etkilediği, hatta depresyonu tetiklediği görülmüştür. Çoğu zaman, sağlıklı beslenmenin çok fazla zaman, para ve emek istediğini düşünürüz. Gerçekte hiç de böyle değil. Günlük rutinimize birkaç sağlıklı alışkanlık ekleyerek, yaşamınızı daha kaliteli bir hale getirebiliriz. Örneğin, meyve kullanarak dişlerimizi beyazlatabilir, sağlıklı bir safra kesesi için ekstra bir fincan sıcak kahvenin tadını çıkarabiliriz. Bu yazıda, kendinizi tedavi etmenin ne kadar doğal ve uygun fiyatlı yolu olduğunu göstereceğiz.
1. Migren için üzüm suyunu deneyin
Migren birçok insan için adeta bir baş belası. Çoğu zaman ağrı kesicilerin etki etmediği migren için, üzüm suyunu deneyebilirsiniz. Migren, serotinin gibi beyin kimyasallarının dengesizliği nedeniyle oluşan bir rahatsızlıktır. Üzüm, C, A, B2 vitamini bakımından zengin olduğu için migrene karşı koruyucu olarak işlev görür. B2 vitamini, beyninizin kimyasal salgısını dengelemeye yardımcı olur ve demir seviyesini azaltmak için demir antagonisti olarak görev yapar. Migreninizin tuttuğunu hissettiğinizde içeceğiniz bir bardak üzüm suyu, korkunç ağrılar ortaya çıkmadan migreni önleyebilir.
2. Saçlarınızın sağlıklı uzaması ve parlak görünmesi için somon yiyin
Hava şartları, düzleştiriciler, şampuanlar… Birçok etken yüzünden saçlarımız kırılıyor, cansızlaşıyor. Telafi etmek için ise çeşit çeşit maskeler kullanıyor, bakım yaptırıyoruz. Ancak çoğu ürün içerdiği kimyasallarla saçlarımıza uzun vadede zarar veriyor. Saçların sağlıklı uzaması için birçok öneri mevcut. Tabii bunların başında sağlıklı beslenme geliyor. Beslenme şeklimiz direkt olarak saçlarımızın sağlığını etkiliyor. Haftada bir tüketeceğimiz somon, saçlarınızı ve saç derinizi nemli tutmak için gerekli olan D vitamini ve Omega-3’ü içerir. Omega-3 ,saç derisinin temiz ve sağlıklı tutar. Kepek oluşumunu ve saç kuruluğunu önler. Protein olan Omega-3’ün eksikliği ise, saçların uzamasını engeller.
3. Suyunuza limon ve tuz katarak daha hızlı kilo verebilirsiniz
Limonlu suyun, vücudu temizlediği ve yağ yakımını hızlandırdığı artık hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. Sabah aç karnına içeceğimiz limon ve tuzlu su karışımı metabolizmamızı hızlandırmaya yardımcı oluyor. Limon ve tuz gün içerisinde tükettiğiniz suyun içine katıldığında ise, toksinlerin vücudunuzdan atılmasını kolaylaştırarak, kilo vermenizi hızlandırıyor. Bağırsak hareketlerini artırıp, iştahınızı azaltıyor. Böylece kilo alımınızı durdurduğu gibi, kilo vermenize de yardımcı oluyor.
4. Tırnaklarınızı diş macunuyla beyazlatabilirsiniz
Tırnaklarınızın etrafında ve çevresinde bir miktar sararma olması kesinlikle doğaldır. Ancak bazen bu sararma hoş görünmez. Diş macunu kullanarak tırnaklarınızı, kuaför salonlarında vakit ya da para harcamadan, doğal bir şekilde beyazlatabilirsiniz. Diş macunu yalnızca dişlerinizi beyazlatmak ve korumakla kalmaz, tırnakların yapısı da dişlerinki gibi keratin içerdiğinden aynı şeyi tırnaklarınız için de yapar. Bir diş fırçası yardımıyla tırnaklarınızı diş macunu ile hafifçe fırçalayabilir, bir dakika bekledikten sonra ise yıkayabilirsiniz.
5. Kendi saç serumunuzu yapın
Daha hızlı ve sağlıklı saç uzaması söz konusu olduğunda, sağlıklı beslenmenin kilit nokta olduğunu söylemiştik. Ancak, alternatif arayanlar için kendi saç uzatma serumuzunu nasıl yaratacağınızı anlatacağız. Aktarlardan satın alabileceğiniz hint yağı, avokado yağı ve Hindistan cevizi yağını karıştırarak, kendi saç serumunuzu kolayca yapabilirsiniz. Hint yağı, saç derinizi nemlendirmek için gerekli E vitaminini, Omega-6 ve 9 gibi proteinleri içerir. Saçınızı besleyecek ve kırılmasını önleyecek avokado yağı ise vitamin ve mineral bakımından zengin olmasının yanı sıra, nemlendirici etkiye de sahiptir. Birçok nedenden dolayı tüm yağların kralı olarak ilan edilen Hindistan cevizi yağı ise, besleyici özellikleriyle birlikte saçınızı güneşin zararlı etkilerinden korur.
Serumun hazırlanışı:
- Küçük bir şişeye 1/3 hint yağı, 1/3 avokado yağı ve 1/3 hindistan cevizi yağı ile doldurun.
- Şişeyi iyice karıştırın
- Saç derinize ve saçınıza 10-15 dakika masaj yaparak uygulayın
- Karışımı saçınızda 1.5 saat bekletin
- Saçınızı durulayın ve ıslak saçınızın uçlarına çok az bir miktar yağ uygulayın
- Bunu haftada 3 defa tekrarlayın.
6. Uyandıktan sonraki 30 dakika içinde kahvaltınızı yapın
Metabolizmamız uyku esnasında yavaşlar. Sabahları ise, uyandıktan sonra bir saat içerisinde normal çalışma hızına döner. O nedenle sabahları uyandıktan sonra, yarım saat içinde yapılacak kahvaltı, güne daha zinde başlamamıza, vücudumuzun dengesini korumasına yardımcı olur. Metabolizmamız tamamen uyanık olmadan önce kahvaltı yapmak bizi uzun süre tok tutar. Özellikle kilo vermek isteyenler için, aç olmasalar bile uyandıktan sonraki ilk yarım saat içinde kahvaltı yapmaları öneriliyor. Yapılan bir araştırmaya göre, uyguladıkları diyetlerde başarılı olanların yüzde 70’i kahvaltılarını ilk yarım saat içinde yapıyorlarmış.
7. Cildinize uygulamak yerine hidrolize kolajeni için
Ne yazık ki yaşlanma, engel olamadığımız bir şeydir. Ancak özellikle ciltteki etkilerini azaltmak için, yaşlanma karşıtı kremler, bakım maskeleri ve plastik cerrahiden faydalanılıyor. Birçok kremin içerinde gördüğünüz kolajen, cilde esneklik veren bir proteindir. Genellikle toz ve likit halde bulunan hidrolize kolajen, düzenli kullanımda cildin esnekliğini yeniler, daha sağlıklı görünmesini sağlar. Ancak bu tip ürünler, genel sağlığımıza yardımcı olmaz. Oysa kolajen, eklem ve kas sağlığına da etki eden bir proteindir. Araştırmalara göre, hidrolize kolajenin direkt olarak alınması yaşlanmayı yüzde 27 oranında yavaşlatıyor.
8. Dişlerinizi meyvelerle beyazlatın
Ağız ve diş sağlığı için pek çok alternatif ürün mevcut. Vücudu muzun beslenme alışkanlıklarımızdan en çok etkilenen yeri şüphesiz ağzımız. Yanlış beslenme, diş etlerine ve diş sağlığına ciddi zararlar verebiliyor. Bunun yanında, dişlerin aşınması sarı bir görünüm ortaya çıkarabiliyor. Pek çoğumuz için rahatsız edici bu durumdan kurtulmak için ise, oldukça doğal bir yöntem bulunuyor. Antioksidan açısından zengin olan meyveler, dişlerin üzerindeki lekeleri giderebilir ve daha sağlıklı bir görüntüye ulaşmasına yardımcı olabilir. Çilek, elma, portakal diş sağlığı için destekleyici meyvelerdir.
9. Sağlıklı bir safra kesesi için kahve için
Kahve fazla tüketildiğinde zararlı olsa da, her gün içeceğiniz bir bardak kahvenin vücudunuza pek çok yararı vardır. Bunlardan biri de sağlıklı bir safra kesesini desteklemesidir. Araştırmalara göre kahve içindeki kafein, safra kesesindeki kasılmaları harekete geçirir. Bu kasılmalar, safra kesesi içindeki küçük kristallerin büyük safra taşlarına dönüşmesini önler.