Türkçe, oldukça bir zengin dil olduğu kadar yanlış kullanımlarla zarar görmemesi gereken ve derinliğe sahip bir dil. Üstelik yalnızca Türkçe değil, herhangi bir dile verilen zararın yaratacağı bedelin (toplusal değerler bağlamında) ağır olduğu ve bu bedelin faturasının herkesçe ödeneceği tartışma götürmez bir gerçek. Hal böyleyken gündelik yaşantımızda kullandığımız ancak yer yer anlamı dışında yer yer nasıl yazıldığını bilmeyerek gerçekleştirdiğimiz kullanımlarla günden güne mahvettiğimiz dilimiz, hak etmediği bir muamele ile karşı karşıya. Günlük konuşmalarımızda daha dikkatli olmak isteyeceğimiz bu konuda doğru bilinen 25 yanlış kullanım örneğine değindik. İşte sık sık yanlış kullanılan kelimeler.
Ayrıca Türkçe özelinde değindiğimiz ve yaygın yanlış kullanımları sıraladığımız diğer yazılarımızdan “Bir Türlü Doğru Kullanamadığımız 20 Sözcük” ve “Bildiğimiz Doğruların Yanlışlardan Doğduğunu Anlatan Galat-ı Meşhur” başlıklı içeriklerimizi okuyabilirsiniz.
1. Mevta “mefta” olmak üzere
Eski alışkanlıkların dile yansıması hatta yerleşmesine düzinelerce örnek gösterilebilir. Bu noktadaki önemli örneklerden biri de dilimize yerleşen eski sözcükler.
Arapça kökene sahip mevta, ölü anlamına geliyor. Şüphesiz ki bunu hepimiz biliyoruz. Ancak bir sohbet sırasında beklenmedik bir hatayla karşı karşıya kalmak olası. Çünkü mevta sözcüğünün ortasındaki “v” sesi, nedense sertleşerek “f”ye dönüşebiliyor. “Mevta”nın mefta olmaması lazım.
2. “Entelektüel” olunur, “entellektüel” olunmaz
Harf hatalarına iyi bir örnek daha gündelik yaşamdaki konumunu koruyor. Fransızca kökene sahip bu sözcüğün gündelik yaşantımızdaki anlamsız karşılığı “entellektüel” oldu. “Aydın” anlamını barındıran bu sözcüğün anlamını biliyoruz ancak bazen ve nedense araya bir “l” sesi sıkıştırıveriyoruz. Halbuki tek “l” ile daha güzel okunmuyor mu?
3. Türkçe “naif” olmak saflıktır
Yine sıkça karıştırılan bir örnek. TDK’ye göre, “ince, duygulu ve hassas” anlamını içeren nahif sözcüğü, naif olarak kullanılınca “acemice” bir kullanım örneği haline geliyor. Çünkü naif; “saf, deneyimsiz, acemice” anlamlarına sahip bir sözcük.
4. “Yayınlamak” doğru değildir
Kitle iletişim araçlarında karşımıza çıkan “bilmem ne belgesi yayınlandı” kullanımı doğru değil. Harf hatasının olduğu bu örnekte sözcüğün 5. sesi olan “n” aslında yok. Oraya bir “m” harfi koyalım ve sözcüğün doğru halini yazıp söyleyelim; “yayımlamak”.
Ancak hatırlatalım; yayımlanan belge, genelge, bülten gibi içerikler “yayın” olurken bunun eyleme dönüştürülmesi “yayımlamak”tır.
5. “Malumun ilanı”ndan kaçının
Yine televizyon kanallarında, gazetelerde veya sosyal medyada yer alan siyasetçiler ile kanaat önderlerinde de oldukça sık görülen bir hata örneğidir “malumun ilamı”. Doğru kullanımın “malumun ilamı” olduğunu ilan edelim…
6. “Boyuna posuna” aldanmayın çünkü bunun doğrusu “boy bos”tur
Yanlış kullanılan kelimeler listemizde uzun boyu veya iri bir yapıyı tarif ederken kullanılan “boyu pozu” sözcük grubu da yer alıyor. Bu sözcük grubu yanlış olan bir başka kullanımı gösteriyor. Doğrusu ise “boy bos”tur.
7. “Görmemezlik”ten gelemezsiniz
Olumsuzluk ekini pekiştirme arzusuyla bocalama sonucu yanlış kullanım olan bir başka örnek de “görmemezlikten gelmek”tir. Aslı “görmezlikten…” şeklindedir ve daha kullanışlıdır.
8. “Ahçı” diye bir meslek grubu yok
Mutfağın yetenekli isimlerini tarif etmek için kullanılan ve bir meslek grubunu ifade eden “aşçılık”, “yemek” anlamını taşıyan “aş” sözcüğünden türetilmiştir. Ancak bazı kullanımlarda “aşçı” yerine “ahçı” denilmesi anlamsız ve dolayısıyla yanlıştır.
9. Türkçe “murdar” oluyor, eti kediye yüklemeyin
Kedi uzanamadığı ciğere mundar diyemez. Çünkü sözcüğün doğrusu “murdar”dır ve bunun bilinmesinde fayda vardır.
10. “Direkt” sözcüğü yerine sütun anlamını içeren “direk” kelimesini kullanmak da “Türkçe” için bir hatadır
En sık yanlış kullanılan kelimeler arasında yer alan bir başka sözcük de direkt. “Direkt konuya geçelim… Direkt oraya gitti…” gibi örneklerden de anlaşılabileceği gibi “doğrudan” anlamı taşıyan sözcüğü kısaltma ihtiyacının verdiği itici güçle “direk” olarak kullanmak da yanlış. Alışma sürecinde biraz zorlasa da “direkt” sözcüğü yerine “doğrudan” sözcüğü de kullanılabilir. Tercih sizin…
11. Herkes gitse de “mersi”ye siz gidin tersine
Türkçe sohbetlerimizde ya da satır aralarında karşılaştığımız “çok mersi” kesinlikle anlamsız. Çünkü “çok” Türkçe kökene sahipken “mersi” dilimizden uzaklaştırmamız gereken yabancı bir sözcük. Etimolojiyi ağlatacak cinsten bir yanlış olan bu kullanım için sadece teşekkür edilmesi yeterli.
12. Türkçe “hard disc” değil, kullanılınca yanıyor arkadaşlar
Elektronik dünyasının vazgeçilmezi olan “hard disc” sözcüğünün güzel ve zengin dilimizdeki karşılığı “sabit disk sürücüsü olarak kabul ediliyor.Ne kadar basit ve bir o kadar çekici, değil mi?
13. Tükettiğimizi sandıklarımız tükenmiyor
“Uzmanlar, gün içinde en az 2 litre su tüketilmesi gerektiğini” önermiyorlar. Bu şekilde öneren doktor varsa Türkçe açısından nahoş bir kullanım örneği sergiliyor demektir. Çünkü “tüketmek” fiili yok etmek anlamı taşıdığından herhangi bir besin ya da su tüketilmez. Yemek yenilir, su içilir.
Türkçe’yi tüketmeyelim.
14. Türkçe için “küsurat”ı düşünmeyin
Çünkü o sözcüğün aslı “küsur”dur ve kendisi ısrarla yanlış kullanıma kurban edilmektedir.
15. “Gazete kupür”lerine dikkat etmek gerekir
Çünkü gazete “kupür”u vardır. Ancak küpür diye bir sözcük fiilen olsa da aslen yok.
16. “Namahrem”den uzak durun çünkü aslında söylenmek istenen “mahrem”dir
Mahreme dokunabilirsiniz ki bunu da yapmayınız. Sözcüğün ilk iki harfi olumsuzluk anlamı taşıdığından “mahrem” ile anlatmak istenen yanlış bir biçimde “namahrem” olarak kullanılmaktadır.
17. “Restaurant”a gidemezsiniz
İçinde yaşadığımız pandemi koşulları nedeniyle isteseniz de gidemezsiniz bir süre. Ancak bu koşullar düzelse de gitmek istediğiniz “o” adreslerin doğru kullanımı “restoran” şeklinde olmalıdır. Restorana gidebilirsiniz. Afiyet olsun.
18. “Nüans”ı inceltmek tipik bir hatadır
Nüans sözcüğünün anlamı “ince ayrım”dır. Dolayısıyla başına “ince” bir anlamsızlık taşımamak akıllıca olur.
19. “Mütevazi” mi yoksa “mütevazı” mı?
İkisi de olabilir ancak kullanım amacı ve yeri önemlidir. Eğer “alçakgönüllü” anlamı vurgulanmak isteniyorsa “mütevazı” tercih edilmelidir. “Birbirine paralellik” olan bir anlam ortaya konulmak isteniyorsa “mütevazi” söylenmeli, yazılmalıdır.
20. Elektronik cihazlarınız hiçbir zaman “şarz” olmaz
En belirgin yanlışlardan biridir… Doğrusu “şarj”dır ve çok daha kolay bir söylenişe sahiptir. Ancak bu sözcüğün doğru hali de Fransızca kökene sahiptir ve dilimizdeki karşılığı ise “yükleme”dir. “Şarj”a da razıyız.
21. “İnsiyatif” göstermek abesle iştigaldir
“Orijinal-orjinal” örneğinde olduğu gibi ses sayısında tasarruf yapma ısrarını sürdürüyoruz. Bu noktadaki bir başka örnek de “insiyatif”dir. Gündelik yaşamda sıkça karşımıza çıkan “insiyatif göstermek” gibi sözcük grupları anlamsızdır çünkü sözcüğün “orijinal” hali “inisiyatif”tir ve “öncecilik, üstünlük” anlamları taşımaktadır.
22. Türkçe “ünvan”a takılmayın; zira öyle bir sözcük yok!
Sözcüğün gündelik yaşamda kullanımı yanlış olsa da aslı “ü” değil, “u”dur. Dolayısıyla “unvan” kullanımı doğrudur.
23. “Silahşor” ve “kalemşor”
Söylenişe zor geldiği düşünülerek kolaylaştırmak adına “ö”ye dönüşen “o” sesi, sözcüğe anlam katan doğru bir eleman.
24. Türkçe katlediliyor: Kendinizi kimseye karşı “mahçup” hissetmeyin
Zaten “mahçup” hissetmek de mümkün değil. Çünkü sözcüğün doğru kullanımı “mahcup”tur.
25. “Komidin” Türkçe olmadığı gibi sözcüğü doğru kullanımı “komodin” şeklindedir
Listemizin son sırasında mobilya dünyasının nadide ürünleri arasında sayılmasına karşın çoğu zaman yanlış kullanıma özne olmak durumunda kalan “komodin” sözcüğüdür. Hem ahlaki anlamda hem de dili doğru kullanma bağlamında “komidin” dememek gerekir.