Milli Takımımız ne zaman kötü gitse ya da başarısız olsa futbolun önde gelenleri tarafından 14 yabancı kuralına bir serzeniş geliyor. Fakat bu durum işler iyi gittiğinde pek konuşulmuyor.
14 yabancı kuralı aslında bir zorunluluk değil. Bunu birçok spor yazarı dile getirmişken bir kez de biz üstünden geçelim. Aslında bu kural 14 Türk kuralı. Yani takımlar federasyona yolladıkları futbolcu listesinin en azını 14 Türk futbolcudan oluşturmak zorunda. İsteyen 14, isteyen 20 isteyen ise tıpkı Altınordu gibi tam kadro Türk futbolcuyla maçlara çıkabilir.
Türk futbolcuların oynamasında hiçbir engel yokken, ligimizin izlenebilirlik seviyesini yukarıya çeken ve kaliteyi arttıran bu serbestliğin aslında kulüplerimize ve Milli Takımımıza ne kadar iyi geldiğine ve stratejik bakarsak ne kadar daha iyi gelebileceğine bir göz atalım.
1. Yurt dışına futbolcu ihraç eden kulüpler milli takım düzeyinde başarıyı yakalarken, yurt dışına futbolcu gönderemeyen İngiltere gibi ülkeler bekledikleri başarıyı bir türlü elde edemiyor
Son dünya kupası şampiyonu Fransa’nın final maçına çıktığı ilk 11’inden sadece Mbappe, Fransa sınırları içerisinde forma giyiyordu.
Lloris, Pogba, Kante, Giroud İngiltere’de; Varane, Umtiti, Hernandez, Griezmann İspanya’da; Matuidi İtalya’da; Pavard ise Almanya’da top koşturuyor.
Yıllardır milli takımlar düzeyinde başarı elde edemememiş İngiltere ise ilk 11’inde oynayan tüm futbolcular İngiltere’de oynuyordu. Son yıllardaki en büyük başarısını elde etse de, geçtiğimiz büyük organizasyonlarda istediğini elde edemeyen İngiltere, yıllardır yurtdışına futbolcu ihraç etmiyor.
Bu durum bize gösteriyor ki kendi liginde ne kadar yerli futbolcu oynatırsan oynat, yurt dışı tecrübesi olmayan bir milli takımın başarılı olma şansı çok düşük.
2. Son 10 sezon göz önüne alındığında; yabancı sınırlaması var iken yurt dışına transfer olan futbolcu sayımız 16’ydı, 14 yabancı kuralıyla birlikte yurt dışına transfer olan futbolcu sayımız 4 sezonda 33’e yükseldi
2007-2008 sezonundan 2014-2015 sezonuna kadar;
Tuncay Şanlı, Gökdeniz Karadeniz, Ümit Özat, Hasan Kabze, Necati Ateş, Çağdaş Atan, Sinan Kaloğlu, Tümer Metin, İbrahim Kaş, Ceyhun Eriş, Mehmet Topal, Arda Turan, Umut Bulut ve Emre Belözoğlu yurt dışına transfer oldu.
2015-2016 sezonundan 2018-2019 sezonuna kadar geçen süreçte;
Salih Uçan, Ceyhun Gülselam, Enes Ünal, Batuhan Altıntaş, Burak Yılmaz, Arınç Nukan, Sezer Özmen, Egemen Korkmaz, Batuhan Karadeniz, Doğan Erdoğan, Uğur İnceman, Muhammed Demirci, Çağlar Söyüncü, Caner Erkin, Emrah Başsan, Emre Çolak, Merih Demiral, Ersan Adem Gülüm, Talha Dinçer, Cengiz Ünder, Semih Kaya, Salih Uçan, Enver Cenk Şahin, Cenk Gönen, Necati Yakuplar, Cenk Tosun, Okay Yokuşlu, Serdar Gürler, Zeki Çelik, Sinan Bakış, Eren Albayrak ve Salih Uçan yurt dışının yolunu tuttu.
3. Edindikleri yurt dışı tecrübeleriyle milli takıma katılan futbolcularımız modern futbolun gerektirdiği oyun hızına kolayca adapte olabiliyor
Türk Milli Takımı santraforunun dünyanın en rekabetçi liginin köklü bir takımında oynamasının ne gibi bir zararı olabilir?
Cenk’in gelişimini göz önüne alırsak, Beşiktaş’ta yedek kaldığı süre boyunca Demba Ba, Mario Gomez, Aboubakar gibi isimlerin her birinin ona bir şeyler kattığını görürüz. Rekabetçi ortamda Cenk Tosun gelişmek için çalışmaya mecburdu. Şimdi ise bunun meyvelerini topluyoruz.
Çağlar Söyüncü örneğine göz atalım. Türkiye’nin son yıllarda çıkardığı en başarılı savunma oyuncusu. Altınordu altyapısının ürünü olan Çağlar, Almanya’da gösterdiği başarılı performans ile İngiltere’nin Liecester City takımına stoper oldu. Şu an tecrübeli bir stoper kadar güven veriyor. 21 milyon Euro bonservis bedeli ödendi ve yaşı henüz 22.
Rekabetçi koşullar oluşmadan futbolucularımızı geliştiremeyiz. Futbolcularımız kendilerini büyük arenalarda test etmeliler.
4. Uluslar Ligi’nde deplasmanda oynadığımız İsveç maçında Avrupa kulüplerinin altyapılarında yetişmiş futbolcu sayımız 9. Doğru sorular sormalıyız. Sorun yabancı sınırı mı, eğitim mi?
İsveç ile oynanan Uluslar Ligi’nde milli takımımızda maç listesinde bulunan Sinan Bolat (Belçika), Kaan Ayhan (Almanya), Mert Müldür (Avusturya), Hasan Ali Kaldırım (Almanya), Ömer Bayram (Hollanda), Tarkan Serbest (Avusturya), Yunus Mallı (Almanya), Oğuzhan Özyakup (Hollanda), Emre Akbaba (Fransa), Hakan Çalhanoğlu (Almanya), Serdar Gürler (Fransa) ve Cenk Tosun (Almanya) altyapı eğitimlerini yurtdışında aldılar.
3 değişiklikle birlikte 14 futbolcumuzun sadece 5’i Türk altyapısının ürünü. Geri kalan 9 futbolcumuz altyapı eğitimini yurtdışından almış.
5. Ligin kalitesi arttı, böylelikle forma şansı elde etmek isteyen Türk futbolcular daha çok çalışmak zorunda
Ligin kalitesi arttıkça kendini göstermek zorunda olan futbolcularımız rekabete ayak uydurmak için daha çok çalışması gerektiğinin bilincinde.
Eğer 5 yabancı sınırı getirilse takımda yerini hak etmeyen 6 Türk futbolcu olabilir ve rekabetin düşük seviyede olması sebebiyle kendini gelişime kapatabilirdi. Şimdi ise forma aslanın ağzında.
6. Türk futbolculara verilen astronomik bonservis bedelleri tarih oldu
Ülkemizde bundan önceki senelerde yabancı kuralı varken Ayhan Akman’a 6.5 milyon Euro, Mehmet Topuz’a 9 milyon Euro, Tarık Çamdal’a 4.75 milyon Euro, Alper Potuk’a 7.25 milyon Euro verilmişti.
En güncel örneği ele alalım, milli takımda oynayan sol beklerden.
İsmail Köybaşı Beşiktaş’a transfer olurken 5.5 milyon Euro ödenmişti. 2018-2019 sezonu başında Galatasaray, bir milli takım sol beki olan Ömer Bayram’ı 400 bin Euro vererek kadrosuna kattı.
Yabancı futbolcuların 14’e kadar serbest olmasıyla birlikte değeri şişen Türk futbolcu piyasası otomatik olarak düştü.
7. Stratejik düşünürsek genç yaşta transfer edilen yabancı uyruklu futbolcular Türk vatandaşlığına geçirilebilir
Eğer takımlarımız doğru transfer politikası uygularlarsa, transfer ettikleri genç ve yetenekli futbolcular milli takım forması giyebilir. Dünyada her ülke başarılı sporcuları kendi milli takımlarında oynatmak için mücadele ederken biz de bu savaşın içinde yer almalıyız.