Sevenin çok sevdiği, sevmeyenin ise nefret ettiği, gri bölgenin olmadığı korku filmlerinin iyi bir örneğinden alınacak haz, başka hiçbir şeye benzemez. Hal böyle olunca türün iyi örnekleri daha da bir değerli oluyor seveninin gözünde. İşte tam da bu sebeple, korku meraklılarını tatmin edecek 25 filmlik uzunca bir liste hazırladık, türün başarılı örneklerini dizi dizi sıraladık.
1. Mandy (2018) IMDB Puanı: 6.6
Gözlerden uzakta, kuytu bir ormanın içinde, sakin sessiz ve izole bir yaşam süren ve bu halden son derece memnun olan Mandy ve Red çiftinin hayatlarına tanık oluyoruz Mandy’nin ilk saatinde. Bizi taşıdığı bambaşka evrende, muhteşem bir görsellik sunan Mandy, filmin açılışında çalan King Crimson’ın muhteşem parçası Starless ile sanki tekinsiz zamanları haber veriyor izleyicisine. Ve fırtınadan önceki sessizliği işaret eden ilk bir saatin sonunda 80’lerin gore filmlerine göndermelerle bezeli bir ikinci saat bekliyor seyirciyi. Panos Costamos’un hem yazıp hem yönettiği, metaforlarla dolu Mandy’nin başrollerinde Nicolas Cage ve Andrea Riseborough var.
2. The Descent (2005) IMDB Puanı: 7.2
Klostrofobisi olanlar ya da karanlıktan korkanlar için için kabus gibi bir 1 saat 40 dakika vadeden The Descent, mağarada keşif gezisi yapan bir grup arkadaşın başına gelen olayları merkeze alıyor. Shauna Macdonald, Myanna Buring, Alex Reid ve Saskia Mulder’ı başrollere taşıyan film, Türkçeye Cehenneme Bir Adım diye çevrilmişti. Çoğu korku filminin 5-10 dakika ancak yaratabildiği tansiyonu tüm filme yaymayı başaran The Descent, Neil Marshall imzalı muazzam bir korku.
3. Spring (2014) IMDB Puanı: 6.7
Spring, şaşırtıcı şekilde romantik öğelerle bezeli, izleyicisini hem gülümseyip em korkutmayı başaran, adı pek duyulmamış olduğu için rahatlıkla gizli kalmış bir cevher olarak adlandırabileceğimiz bir film. Bağımsız korkunun son dönemdeli en başarılı örneklerinden biri olarak sayılabilecek filmin yönetmen koltuğunu Justin Benson, Aaron Moorhead paylaşırken, başrollerdeki Lou Taylor Pucci, Nadia Hilker ve Francesco Carnelutti’ye muhteşem İtalya manzaraları eşlik ediyor. Spring, karanlık bir sırrı olan güzel bir İtalyana tutulan genç bir Amerikalının hikayesini merkeze alıyor.
4. Train to Busan (2016) IMDB Puanı: 7.5
Güney Kore yapımı bol ödüllü Train to Busan’da mevzu çok net: Zombilerle dolu hareket halinde bir trendesiniz ve kaçacak yeriniz yok! Düşüncesi bile korkunç değil mi? Aynen öyle! Hollywood’un da el atmadan duramadığı filmin yeniden çekileceğini de anımsatalım.
5. Afflicted (2013) IMDB Puanı: 6.3
Türkçeye “Dünyanın Sonu” adıyla çevrilen Afflicted, dünya turuna çıkan iki kankanın, seyahatlerinin her dakikasını kaydedip internetteki takipçileriyle paylaşmaları üzerine kurulu. Korku türüne yeni şeyler katmaya istekli Derek Lee ve Clif Prowse’un yazıp yönetmekle kalmayıp başrolde de yer aldıkları bu heyecan dolu, coşkusu bol, gerçekçi ve ürkütücü bir korku. Afflicted, izleyicisine nefis bir 1 saat 25 dakika vadediyor.
6. Let the Right One In (2008) IMDB Puanı: 7.9
İsveçli yönetmen Tomas Alfredson imzasını taşıyan Let the Right One In, vampir filmleri hakkında bildiğiniz ne varsa unutturacak cinsten bir yapım. Stockholm’ün kenar mahallelerinde annesiyle birlikte yaşayan küçük Oskar’ın ve bir gece vakti tanıştığı Eli adlı küçük kızın hikayesini anlatan film, hiç kuşkusuz son dönemde Kuzey Avrupa sinemasından çıkan en etkileyici yapımlardan biri.
7. Ils (2006) IMDB Puanı: 6.5
Gerçek olaylara dayanan hikayesiyle tüyler ürperten Ils yani Onlar, düşük bütçesne rağmen insanı tepeden tırnağa germeyi başaran bir Fransız filmi. Özel efektlere ya da kanlı sahnelere başvurmadan, gerilimi kamera hareketleri, ses ve başarılı oyunculuklarla aktaran filmin yönetmen koltuğunda David Moreau ve Xavier Palud var. Bittiğinde izleyicisine şok etmeyi ve sersemletmeyi başaran film 1 saat 17 dakikalık kısacık bir korku serüveni.
8. A Quiet Place (2018) IMDB Puanı: 7.7
A Quiet Place sizi öyle derinden etkileyen bir film ki, izledikten sonra ister istemez çıt çıkarmamaya çalışırsanız kimse sizi yargılamaz. Yönetmen John Krasinski’nin hem yönettiği hem de karısı Emily Blunt ile başrolleri paylaştığı film, kıyamet sonrası bir dünyada sese duyarlı yaratıklardan korunmaya çalışarak yaşayan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Emily Blunt’ın akıllara zarar performansını unutmak kolay kolay mümkün olmayacak.
9. Haute tension (2003) IMDB Puanı: 6.8
1999’da Furia ile başladığı yönetmenlik kariyerine The Hills Have Eyer, Horns, Mirrors ve Pirana 3D gibi korku filmleri sığdıran Alexandre Aja’nın en sağlam işi, 2003 yılında çektiği Haute tension. Cécile de France, Maiwenn ve Philippe Nahon’un başrolleri paylaşdığı film, iki yakın arkadaş Marie ve Alexia’nın, sakin bir hafta sonu geçirmek için Alexia’nın ailesinin evine gidişiyle başlıyor. Ancak iki arkadaş çiftlik evine varır varmaz kendilerini bir dehşet gecesinin içinde buluveriyorlar. Bol kanlı Fransız filmlerinin bir diğer örneği olan Haute tension, izleyicisini oturduğu yere mıhladığı gibi sürpriz finaliyle de aklınızı alıyor.
10. Goodnight Mommy (2014) IMDB Puanı: 6.7
Avusturya yapımı Goodnight Mommy, ikiz kardeşler Elias ve Lukas’ın geçirdiği kaza sonrası yüz ameliyatı geçirerek eve dönen annelerinin farklı göründüğünü düşünerek gerçek anneleri olup olmadığını sorgulamalarını merkeze alıyor. Gerilim dozunu hiç düşürmeyen filmin sonunda ise izleyicileri muhteşem bir twist bekliyor. Filmin yönetmenliğini Severin Fiala ve Veronika Franz üstlenirken başrollerde Lukas ve Elias Schwarz ile Susanne Wuest var.
11. Eden Lake (2008) IMDB Puanı: 6.8
Kelly Reilly ve Michael Fassbender’ın başrolde olduğu Eden Lake, romantik bir hafta sonu tatili hayal ederken kendilerini vahşetin ortasında bulan bir çiftin şiddet dolu hikayesini merkeze alıyor. Kendilerine musallat olan bir grup gençten kurtulmaya çalışırken gittikçe daha da pisliğin içine batan çiftin feci hikayesi anlatan Eden Lake, bir kez izlediğinizde unutamadığınız türden bir korku/gerilim. Ayrıca This is England’dan tanıdığımız Thomas Turgoose da filmdeki kilit karakterlerden biri.
12. À l’intérieur (2007) IMDB Puanı: 6.8
Alexandre Bustillo ve Julien Maury’nin senaryosunu yazıp birlikte yönettikleri À l’intérieur, hamileliği sırasında bir trafik kazası geçiren ve bu kazada kocasını kaybeden Sarah’nın, doğumuna bir gün kala ortaya çıkan ve doğmamış bebeğini isteyen gizemli bir kadınla olan kabus gibi bol kanlı mücadelesini merkeze alıyor. 1 saat 20 dakikalık için “gore gibi gore” desek yanlış olmaz!
13. Martyrs (2008) IMDB Puanı: 6.5
Fransız korku sinemasının şaşırtıcı derecede ürkütücü ve izlemesi zor filmi Martyrs, merak unsurunu da kullanarak son ana kadar izleyicisini tetikte tutmayı başarması ve şok edici finaliyle son yılların en etkileyici korku filmlerinden biri. Pascal Laugier’in yönetmenliğini üstlendiği film, başrollerde Morjana Alaoui, Mylène Jampanoi ve Catherine Bégin’i buluşturuyor. Bol kanlı bir intikam hikayesi…
14. Last Shift (2014) IMDB Puanı: 5.8
Korku meraklılarının 2009 yapımı Dread ile adını duyduğu Anthony DiBlasi imzasını taşıyan Last Shift, kapanmak üzere olan bir polis merkezinin son nöbet gecesini tek başına geçirecek çaylak bir polisin hikayesine odaklanıyor. Çaylak memur Jessica’nın son vardiyası, vahşi bir tarikat yüzünden kabusa dönüyor. Adı sanı pek duyulmamış olan bu düşük bütçeli korku filmine bir şans vermenizi, karanlık evinizde battaniye altında mümkünse tek başınıza izlemenizi öneriyoruz. Filmin başrollerinde Juliana Harkavy, Joshua Mikel ve Hank Stone var.
15. The Last House On The Left (2009) IMDB Puanı: 6.6
Wes Craven’in 1972 yılında çektiği korku klasiğinin yeniden çevrimi de en az kült orijinali kadar iyi! Tatil için bir dağ evine giden bir aileyi merkeze alan film, tersine dönen bir kedi fare oyununu andırırken, çarpıcı bir intikam hikayesini anlatıyor. Dennis Iliadis yönetmenliğindeki filmin başrollerinde Garret Dillahunt, Monica Potter, Tony Goldwyn, Josh Coxx, Riki Lindhome ve Aaron Paul var.
16. Get Out (2017) IMDB Puanı: 7.7
Jordan Peele’in yazıp yönettiği, ‘En İyi Orijinal Senaryo’ dalında Oscar’ı kucaklayan, “En İyi Film” kategorisinde de adaylık kazanmayı başaran Get Out, son yılların en sıra dışı ve hiç tartışmasız en iyi korku filmlerinden biri. Alışılmışın dışındaki hikayesi ve Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford, Catherine Keener ve Betty Gabriel’in hafızalara kazınan performanslarıyla öne çıkan Get Out, 2017’nin en iyi filmlerindendi. Sakin başlayan filmde bir noktadan sonra kan gövdeyi götürecek, bilginiz olsun.
17. The Wailing (2016) IMDB Puanı: 7.4
İki buçuk saati aşan süresi, sürekli yağmur yağan, karanlık ve karamsar atmosferiyle The Wailing, izleyicisini Güney Kore’de Allah’ın unuttuğu bir kasabaya hapsetmeyi başarıyor. Bir yabancının gelişiyle hızla yayılmaya başlayan hastalığın kasabayı sarmasını ve filmin kahramanı polis memurunun kendisi olayların içinde bulmasını anlatan The Wailing, katıldığı festivallerden ödüllerle dönmeyi başaran, her daim gergin bir film.
18. The Cabin in the Woods (2011) IMDB Puanı: 7.0
Bu filmi, hakkında ne kadar az şey bilerek izlerseniz o kadar fazla keyif alırsınız, püf noktası bu! Kısa ve öz açıklamak gerekirse; beş genç, tatil yapmak için ıssız bir ormanın derinliklerindeki kulübeye yerleşir ve olaylar gelişir… Böyle bakınca çok klişeymiş geliyor değil mi? Ama değil. Bir döneme damga vuran vampir dizileri Buffy the Vampire Slayer ve Angel ile tanıdığımız Joss Whedon ve Drew Goddard’ın yazdığı filmin yönetmenliğini Goddard üstlenmiş. Kristen Connolly, Chris Hemsworth ve Anna Hutchison başrollerde…
19. Raw (2016) IMDB Puanı: 7.0
16 yaşında vejetaryen bir genç kız olan Justine’in, veterinerlik fakültesine başlamasıyla değişen hayatı ve insan etine karşı hissettiği tarifsiz çekimi konu alan Raw, Cannes’da FIPRESCI ödülünün de sahibi olmuştu. Julia Ducournau’nun yazıp yönettiği filmde, Justine rolündeki Garance Marillier alkışı hak ediyor. Raw, izleyicisini sonuna kadar zorlayan, baştan sonra arıza bir film.
20. Under the Shadow (2016) IMDB Puanı: 6.9
1988 yılında İran – Irak savaşı sırasında geçen Under the Shadow, Babak Anvari’nin ilk uzun metraj filmi. Politik altyapısını korku unsurları ile muazzam bir biçimde harmanlamayı başaran Under the Shadow, İran Devrimi’nin kadınlar açısından ne kadar zorlu bir süreç olduğunu, ‘cinli ev’ hikayesiyle birleştirerek anlatıyor. Başroldeki Narges Rashidi’nin performansı ise kesinlikle alkışı hak ediyor.
21. It Follows (2014) IMDB Puanı: 6.8
Amerikalı yönetmen David Robert Mitchell, ilk uzun metreaj denemesi olan It Follows’da harikalar yaratmıştı. Muhteşem müzikleri ve gergin atmosferiyle It Follows’u izlerken bir saniye bile gevşemeyi beklemeyin. Cinsel birleşme yoluyla aktarılan bir laneti konu alan It Follows’un, o festival senin bu festival gezdiğini ve bolca ödül aldığını da ekleyelim.
22. The Witch (2015) IMDB Puanı: 6.8
İlk uzun metraj denemesinde eleştirmenlerden tam puan almayı başaran Robert Eggers, izleyicisi için kolay kolay unutulmayacak bir korku deneyimine imza attı. Yönetmen, öyle tekinsiz bir ortam yaratmayı başardı ki, aslında korkunç bir şey olmazken bile izleyiciyi tarifsiz bir tedirginliğin içine sürükledi. Thomasin rolündeki genç oyuncu Anya Taylor-Joy’un performansına ise hayran kalmamak mümkün değil…
23. Hounds of Love (2016) IMDB Puanı: 6.5
İlk uzun metraj denemesinde hedefi 12’den vuranlardan biri de Ben Young. Tek kelimeyle “rahatsız” bir çift tarafından kaçırılan ve tek suçu o anda o sokakta yürümek olan Vicki’nin hikayesine odaklanan film, başrollerde hafızalara yer eden performanslarıyla Emma Booth, Ashleigh Cummings ve Stephen Curry’yi buluştururken izleyicisini bol bol sinir ediyor.
24. The Neon Demon (2016) IMDB Puanı: 6.2
Sinemaseverlerin 1996 yılında ilk filmi Pusher ile tanıdığı Danimarkalı yönetmen Nicolas Winding Refn, daha sonra Bronson, Drive ve Only God Forgives ile saygın bir yönetmen olarak yerini sağlamlaştırmıştı. Başrolde Dakota Fanning’in kardeşi Elle Fanning’in nefis bir oyunculuk gösterdiği The Neon Demon, görüntü yönetimi, müzikleri ve kostüm tasarımı için bile izlenmeli. Filmde Fanning’e eşlik eden isimler arasında Desmond Harrington, Bella Heathcote, Christina Hendricks, Keanu Reeves, Karl Glusman ve Jena Malone var.
25. Dead Snow (2009) IMDB Puanı: 6.3
Zombiler mi daha dehşet verici yoksa Naziler mi? Biz cevap verelim, Nazi zombiler! Norveç’ten çıkma Dead Snow, arkadaşlarının dağ evinde tatil yapmak isteyen bir grup üniversite öğrencisinin başlarına gelebilecek en korkunç şeyle, Nazi zombilerle karşılaşmalarını konu alıyor. Tommy Wirkola imzalı filmin gördüğü ilgi sonrasında devamı da çekilmişti.