1564- 1616 yılları arasında yaşayan William Shakespeare, şüphesiz dünyanın en ünlü edebiyatçılarından biri. Öyle ki, onun eserlerini var olan bütün dillerde okumak mümkün! Yazdığı tiyatro oyunları, diğer bütün tiyatro oyunlarında daha fazla sahnelendi. Yaşamı ve eserleriyle edebiyat tarihine geçen Shakespeare’in ölümü ve mezarı da eserleri kadar ilginç. Çünkü edebiyatın en önemli isimlerinden Shakespeare’in mezarında tuhaf bir “lanet” var! İşte William Shakespeare’in ölümü ve mezarındaki ilginç lanet hakkında bilmeniz gerekenler…
William Shakespeare’in ölüm nedeni bilinmiyor
Shakespeare’in ölümüyle ilgili farklı efsaneler ve ilginçlikler var. Bunlardan en bilineni ünlü edebiyatçının kendi doğum gününde öldüğü iddiası. Ancak bu inanış doğru değil. Tarihçilere göre Shakespeare doğum günü olan 26 Nisan’da değil, 23 Nisan’da yaşamını kaybetti. Öte yandan Shakespeare’in öldüğü gün kadar neden öldüğü de tartışmalı bir konu. Çünkü, Shakespeare kendisinin “oldukça sağlıklı” olduğunu belirttiği bir vasiyet hazırladıktan sadece bir hafta sonra öldü! Üstelik bilinen veya kayıtlara geçen hiçbir rahatsızlığı yoktu. Bu sebeple, Shakespeare’in ölüm sebebi bugün bile gizemini koruyor. William Shakespeare’in ne sebeple öldüğü bilinmese de, mezarı biliniyor. Shakespeare öldükten iki gün sonra Stratford’daki Holy Trinity Kilisesi’ne defnedildi.
Shakespeare’in mezarındaki “lanetleyen” sözler
“İsa aşkına, buradaki toprağı kazmaktan vazgeç! Bu taşları bağışlayana ne mutlu! Ve kemiklerimi kıpırdatana lanet olsun!” William Shakespeare’in mezarında yazılı olan bu sözler, dünyanın en ünlü edebiyatçısını mezarını, aynı zamanda dünyanın en tuhaf mezarlarından birisi haline getiriyor…
Kesin olarak bilinmemekle beraber, sözlerin bizzat William Shakespeare tarafından kaleme alındığı düşünülüyor. Çünkü o dönem mezar kazıcılığı ve mezarlardan cesetlerin çalınması oldukça yaygın bir durumdu. Shakespeare’in cesedinin tahrip edilmesini önlemek adına böyle bir tedbir almış olabileceği düşünülüyor. Shakespeare’in laneti, uzun yıllar boyunca işe yaramış gibi görünüyor. 2008 yılında mezarın onarımı için çalışan işçiler, Shakespeare’in hatırasına olan saygıdan mı yoksa lanetlenmekten korktukları için mi bilinmez, mezar taşlarına hiç dokunmadılar…
Shakespeare’in mezarındaki tek tuhaflık, lanet değil!
Shakespeare’in mezarında pek çok tuhaflık var! Örneğin, yüzyıllardır Shakespeare’in yanına gömülen onlarca insanın isimleri bilinmiyor. Bu insanların Shakespeare’in aile üyeleri veya yakınları olduğu tahmin edilse de, hiçbirinin mezarlarında isimleri yazmıyor. Mezarla ilgili bir başka tuhaflık ise, Shakespeare’in ikinci bir mezarını daha olması! Shakespeare öldükten kısa bir sonra, ilk mezarın yanına Shakespeare’in bir heykelinin de yapıldığı yeni bir mezar kazıldı. Böylece dünyanın en büyük edebiyatçılarından birsi kabul edilen Shakespeare’in yan yan iki mezarı olmuş oldu!
Shakespeare’in kafatası kayıp
William Shakespeare’in laneti mezarını 2008’deki çalışmadan korusa da, 2016 yılında lanetin pek de işe yaramadığı ortaya çıktı! Shakespeare’in mezarına fiziksel olarak müdahale edilmeden yapılan bir inceleme, Shakespeare’in kafatasını kayıp olduğunu ortaya çıkardı!
William Shakespeare’in kafatası için amansız takip devam ediyor
Shakespeare’in kafatasının yerinde olmadığını fark eden araştırmacılar, tuhaflıklarla dolu bu hikâyeyi derinlemesine araştırmaya karar verdiler. Böylece, Shakespeare’in kafatasıyla ilgili 19. yüzyıldan kalma tuhaf bir habere rastladılar! “Argosy Magazine” isimli bir derginin 1879 yılındaki bir baskısında, Shakespeare’in kayıp kafatasının hikâyesi anlatılıyordu! Habere göre 1794’te Frank Chambers adlı bir adam, bir grup mezar hırsızıyla birlikte Shakespeare’in kafatasını çalmıştı! Haberin devamı ise, daha da ilginç! Habere göre Shakespeare’in kafatasını çaldıktan sonra panikleyen Chambers kafatasını St. Leonard Kilisesi’ne saklamıştı…
Öğrendikleri yeni bilgiler üzerine hemen harekete geçen araştırmacılar soluğu St. Leonard Kilisesi’nde aldılar. Kilisede kimliği belirsiz bir kafatası bulmayı başaran araştırmacıların heyecanı giderek artıyordu! Ancak kafatası üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, kafatasın 70 yaşlarında bir kadına ait olduğu anlaşıldı. Araştırmacılar, bütün yıldırıcı durumlara rağmen Shakespeare’in kayıp kafatasının izini sürmeye devam ediyorlar…
Kaynak: 1